Başbakanın Eskişehir'deki mitinginde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i hedef alarak yaptığı konuşma İçin üzüldüğünü belirten Cindoruk şöyle konuştu:' Baş bakan AKP'nİn sanki DP'nİn devamı olduğunu ve onun da Adnan Menderesin devamı olan bir genel başkan olduğunu söylüyor ve bu benzetmeleri kullanırken de tarihi saptırıyor. Ardından da Büyükerşen'e 20 yaşlarında olduğu dönemlerde hiç yapmadığı, yanından geçmediği bir takım kusurların yapıldığını söylüyor. Sahte korsan tebliğleri- kendisine kim akıl vermişse- belediyeye bağlıyor. Düşündüm ki o günleri yaşayan birkaç kişi kaldık. Bize bir görev düşüyor. Ben 1953-55 arası DP Gençlik kollarındaydım. Bütün gelişmeleri biliyorum, acaba bize bu İftiralara karşı bir cevap verme görevi düşüyor mu? Bizim CHP ile İlişkilerimizde acaba bir yanlışımız mı var? Yandaş birkaç gazeteci de, benden de büyük DP' İllere 'siz İnönü'ye, Adnan Menderes'i astıran partiye oy verdiriyorsunuz' diyor. Bu iki iftirayı da bir takım vesika ve belgelerle cevaplandırmak istiyorum' dedi.

DP'nİn hatalarının, yanlışlarının olabileceğinin altını çizen Cindoruk, Yassı Ada duruşmalarını şahit göstererek Adnan Menderes hakkında açılan davaların siyasi olduğunu söyledi. Yassı Ada davalarının tasvip edilemez olduğunu belirten Cîndoruk,'Adnan Menderes'in evinde kutu İçinde dolar bulunmamıştır. Adnan Menderes hakkında hiçbir yolsuzluk davası da yoktur. Hasan Polatkan hakkında da yoktur. Herhangi bir benzerlik, yolsuzluk açısından yok. DP ile ilgili yolsuzluk davası yok. DP ile ilgili Kürtçülük, bölücülük, gericilik davaları da yok. Yassı Adadaki davalar tamamen siyasi, tasvip edilemez davalardır. Yassı Adadaki mahkemelerde bugünkü özel yetkili mahkemeler gibidir. Savunma hakkı verilmemiştir. Ona rağmen Adnan Menderes'in ağzından, Celal Bayar'ın ağzından bir gün olsun İsmet İnönü hakkında tek bir kelime konuşulmamıştır. DP hiçbir gün gericiliğe açık vermemiştir. Söyledikleri doğru değildir. Müslüman kardeşler partisi değildir DP, Rabia İşareti yapmamıştır DP, Adnan Menderes Esma gibi kişilere ağlamamıştır. Laiktir, Cumhuriyetçidir. Siz burada bağırıyorsunuz Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye, Adnan Menderes gerçekten Mustafa Kemal'in askeridir ve onun emrinde yedek subaylık yapmıştır' diye konuştu.

'Adnan Menderes'in ağzından Atatürk aleyhinde tek bir kelime duymadım'

DP'nin CHP ile bir benzerliği olabileceğini ama AKP ile hiçbir benzerliklerinin bulunmadığını İfade eden Cindoruk şöyle devam etti: 'Bunu burada reddetmek İstiyorum. Başbakanı burada yanlışa iten kim bilmiyorum. Danışmanları mı ya da kendisine yanlış belge ve bilgi verenler mi, ona yakı olmadığım için tahmin edemiyorum. DP, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü Kuvayı Millîye, Lozan ve Cumhuriyetçilik İlkelerinden hiçbir taviz vermemiştir. Ben Adnan Menderes'in ağzından Atatürk aleyhinde tek bir kelime duymadım. Aksine bize Atatürk'ü öven sözleri var. Atatürk'ü Anıtkabir'e taşıyan o. Şikayet ettikleri paraların üstüne Atatürk'ün resimlerin basan o ve Celal Bayar'dır.'

'CHP, DP'ye tuzak kurmamıştır'

'Adnan Menderes'in Tayyip Beyin aile hayatı, maddi manevi hayatı, üstü başı, eşi çocuğu arasında ne benzerlik var da bize bu kusuru yüklemeye çalışıyorlar' diyen Cindoruk,' Ben burada kesinlikle şunu ifade etmek istiyorum. DP ile CHP arasında siyasi ihtilaf olmuş olabilir. Ama CHP, DP'ye tuzak kurmamıştır. Tuzak kurdu İtirafı yalandır. DP, darbe İle gitmiştir. Ve o darbenin hesabını darbecilerden sorduk. Başbakan diyor ki, 30 Martta DP'nin İtibarı iade edilecekmiş. Seçim sonucunu nasıl biliyor?

Bu sözünü nefretle iade ediyorum ona Biz DP'lİler ve CHP'liler birlikte çalışan, el birliği ile formül bularak, o 27 Mayıs'ın bütün ziynetlerini sildik geçtik. O yüzden bizim partili arkadaşlar adına gönül rahatlığıyla söylemeyi görev biliyorum ki, DP ile CHP arasında kökten benzerlikler var. Her ikisi de cumhuriyetin temel ilkelerini, Atatürk Rönesans'ına ve kişiliğine saygılıdırlar. Bizim tabiatımızda, tarikatlara, cemaatlere ve dine dayalı devlet teorisi yoktur, iki cemaat arsındaki kavgaları ibretle seyrediyoruz. Ben AKP'nin bugünkü tutumu İle Başbakanın son seçim propagandalarına baktığım zaman AKP'yİ bir parti değil, bir cemaat olarak görüyorum. O nedenle kesinlikle DP'li olarak DYP'li olarak ve AP'li olarak bu uzun süreç içerisinde CHP devrimciliği, Cumhuriyetçiliği, laikliği Atatürk ilkelerine bağlılığı ve siyasi politikaları ile mutabık olduğumuzu söylemek İstiyorum. Ayrıldığımız konular ekonomi alanındaki politikalarımız olabilir' dedi.

Cindoruk, 'Eski DP'liler Türkiye'yi bugün içinde bulunduğu şartlardan çıkartmak için elbette mahalli seçimleri geniş anlamda telakki ediyoruz. Türkiye'de bugüne kadar, hiç bir Başbakan, çocukları, kardeşleri, eşleri, bakanları, bakan çocukları ile beraber bir önemli örgüt halinde yolsuzluk yapmakla İtham edilmemiştir. Herhangi bir ülkede böyle bir İtham, böyle bir adli soruşturma ortaya çıktığı zaman başbakana düşen şey soruşturmanın selameti namına başbakanlığı bırakmaktır. O bunu yapmadığı gibi kendisini korumak için yürütmeyi kullandı. Yakalanan birtakım delileri karartmak için, çocukları kurtarmak için, savcı ve polisler tedarik etti. Bunların hepsi anayasayı İhlal suçudur. Bunlarla da yetinmedi HSYK'yı devre dışı bırakan kararlar aldı. Kendini kurtarmak için büyük bir çaba içine girdi. Ve yüce meclisin başkanını da yanına alarak son darbey i vurdu. Türkiye, bu seçime Başbakan hakkındaki şaibeli durumları henüz tartışamadı. Adalet terazisini ortaya koyamadı. Görev Türk seçmenine düşüyor ve başbakan diyor ki 'ben seçim sonuçları ile götürüyorum işi. Yani adil mahkemeler değil, millet mahkemesi İle.' O zaman millet mahkemeleri de kurulacak demektir. Bu seçimlerde halkımızın görevi hem vicdani hem de tarihidir. Bu bir yerel seçim olmaktan çıkmıştır. O nedenle de hepimiz çok dikkatli olacağız' şeklinde konuştu.

'CHP'ye oy vermelerinde ben hiçbir sakınca görmüyorum'

Cindoruk sözlerini şöyle sürdürdü: 'Takdir milletindir. Takdim de bizlerindir. Bu gerekçelerle bizim arkadaşlarımızın, açık ve kesinlikle CHP ye oy vermelerinde ben hiçbir sakınca görmüyorum. Aksine milli yarar görüyorum. Oylarımızı dağıtmayalım. Bütün siyasi partilere saygım var. AKP'ye yok! AKP'de aday olan görev alan bütün arkadaşlarımı da kınıyorum. Hiçbiri büyüğüm diye, ne benden ne de Demirel'den icazet almamıştır. Hiçbir borcumuz yok onlara. Onların AKP'ye girişini sadece menfaat İçin yapılmış bir takım tercihler olarak görüyorum. Açıkçası bir DP'li bir AP'li ve bir DYP'liye, bugünkü vardığı nokta itibariyle ne bu başbakanı yakıştırıyorum, ne deAKP'yi. Bizim yerimiz cumhuriyetçiler, milliyetçiler, demokratlar ve kuvayi milliyecilerledir.'

Editör: TE Bilisim