Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, bazı sağlık programlarının vermiş olduğu yanlış bilgiler konusunda uyarılarda bulunarak, vatandaşların bilgilendirilmesi konusunda yayıncının sorumlu olması gerektiğini belirtti.
Doç. Dr. Yıldız, Covid-19 pandemisi ile mücadelede iletişim araçlarına duyulan gereksinimin arttığını belirterek şöyle konuştu:
“Bu süreçte pek çoğumuz gerek kendimizi gerek sevdiklerimizi korumak adına birbirimizden uzak durarak ilişkilerimizi iletişim araçları ile sürdürmeye çalıştık. Sadece özel hayatımızda değil iş hayatımızda da iletişim araçları çok önemli bir rol aldı. İş hayatımızdaki yeni normalin gerekliliklerini yerine getirdik. İletişim araçları, dünya üzerinde en uzak coğrafyaların bile yakın olduğu günümüz koşullarında, bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi paylaşmanın da kolaylaşmasını sağlamıştır. Çin’in Wuhan şehrinde başlayan ve tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemisinde bu salgınla baş etmeye çalışan tüm ülkeler birbirleri ile bilgi ve deneyimlerini paylaşmış ve hastalığın yönetilmesi kolaylaşmıştır. Sağlık otoriteleri arasında hastalık etkeninin tanımlanması, tanısının konulması, tedavisinde kullanılan tüm yöntemler, korunma ve yönetim şekilleri hızla aktarılmıştır.”

“Sağlık programlarında kanıta dayalı doğru bilgiler paylaşılmalı”
Dinamik sürecin bilgi kontrolünü zorlaştırdığını ifade eden Doç. Dr. Yıldız, medya yöneticilerine ise şu sözlerle seslendi:
“Konu ile ilgili doğruluğu kanıta dayalı bilime dayanmayan, sadece hipotez seviyesinde kalan sonuçların paylaşılması ciddi boyutlara ulaşan bir bilgi kirliliğine yol açmıştır. Bu konuda gerçek bilimsel düşüncenin, ulusal ve uluslararası sağlık yönetim kurumlarının ve konunun uzmanlarının toplumu doğru yönlendiren açıklamaları, oluşturulmuş rehberler ve tüm bu kaynakların benimsenmesinin önemi ortaya çıkmıştır. Sosyal medya ve tüm iletişim araçları aynı anda çok sayıda kişiye ulaşabilmesi açışından bakıldığında, özellikle böylesi önemli bir dönemde kişilerin sağlıklı kalabilmelerini sağlamak adına önemli bir araçtır. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta sağlık alanında yapılan tüm programlarda; kanıta dayalı ve doğru bilgilerin paylaşılmasıdır. Toplumun bu bilgileri doğru anlaması ve önerilere uyması konusunda farkındalık oluşturmak da önceliklerimiz arasında olmalıdır. Sağlıklı olmak ve sağlıklı kalabilmek; hekimin, sağlık sisteminin uygulayıcılarının ve hastaların hepsinin aynı ortak amaç için aynı tarafta olduğu bir düzenlemeye ihtiyaç duyar. Bu bağlamda medya ve iletişim araçlarının çok önemli bir toplumsal sorumluluğu olduğu unutulmamalı ve bu araçların kullanıcılarının ve bilgi paylaşanlarının bu sorumluluk duygusu ile hareket etmeleri sağlanmalıdır.”
Editör: TE Bilisim