Proje Eğitim ve Kültür Topluluğunun Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Kütüphanesi’nde düzenlediği ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Cantürk Caner ve 5 Ocak 2017 tarihinde İzmir Adliyesi’ne düzenlenmek isteyen terör saldırısını engelleyen ancak girdiği çatışmada şehit düşen polis memuru Fethi Sekin’in babası Mehmet Zeki Sekin’in konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe Belediye Başkanı Alim Işık, Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muammer Gavas, Genel Sekreter Vekili Prof. Dr. Atilla Batur, üniversitenin akademik ve idari personelleri ile öğrenciler katıldı.
Söyleşide ilk sözü alan ve sözlerine "Bugün 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 99. yılı" diyerek başlayan Dr. Caner, "Bundan 100 yıl önce o günün kahraman Fethi Sekin’leri ’Korkma!’ diyerek dünyaya yurdumun üstünde en son ocak tütünceye kadar al sancağın dalgalanacağını büyük bir inançla haykırdılar. Milletimizin, senin benim hepimizin yıldızının sonsuza kadar parlayacağını ilan ettiler.
O gün bu milletin birliğine ve varlığına kasteden hain düşmanlar bomba yüklü araçlarıyla uzun namlulu kanlı silahlarıyla onlarca masumu katletmek üzere İzmir Adliyesi’nin önündeyken Elazığlı bir kahraman, şehit oğlu şehit Fethi Sekin kardeşimiz, karşılarına dikilip büyük bir oyunu bozdu. Tecrübesi, dikkati ve görev aşkının verdiği imanıyla teröristlerin aracını tek başına durdurarak hainlerin emellerine engel oldu. Belki o gün oralarda annemiz, babamız, eşimiz ve kardeşlerimiz vardı. O kahraman bastığı yeri toprak diyerek geçmedi, tanıdı, binlerce kefensiz yatanı düşündü. Şehit torunuydu. Büyük bir inançla şehit dedelerine kavuştu. Allah bir kere daha yattığı yeri gül bahçelerine çevirsin. Cennetin en güzel köşelerinden birini ona versin" diye konuştu.
“Silah namustur. Gerekirse öl ama silahını kimseye teslim etme”
Etkinlikte söz alan şehit polis memuru Fethi Sekin’in babası Mehmet Zeki Sekin, kendisini ve oğlunu tanıtarak başladığı konuşmasında şehit oğlu ile ilgili, "O, vatan nöbetini namusuyla sizlere ve bizlere devretti. Sizlerin okuyabilmesi, güvenle yaşayabilmesi ve görevler yapabilmesi için bir fedakarlık yapması gerekiyordu. O da bunu yaptı. Kahramanlık, görevini yapmaktır, işini sevmektir. Eve yorgun argın gelip eşine yardım etmek çocuklarının ödevleriyle ilgilenmektir. 15 Temmuz gecesi ailesiyle helalleşip evden çıkarken polis kardeşine ’Silah namustur. Gerekirse öl ama silahını kimseye teslim etme’ diyebilmektir. Kahramanlık aşktır, sevmektir, işine, eşine, yuvasına bağlı olmaktır" dedi.
Öğrencilere önerilerde de bulunan Sekin, "Bir şehit babası olarak size ağlamayı, bağrına taş basmayı, gözyaşını anlatamam. Bu topraklar için canını hiçe saymış, bizlerin iyi yaşaması için canından vazgeçmiş şehitlerimizin konuşmasını duymamız gerekir. Sizler de işlerinizi mesleklerinizi bu vatan bilinci içinde en iyi tarzda yaparak vatana sahip çıkmış olacaksınız. Vatan için gecenizi gündüzünüze katmanız şehitlerimizi mutlu edecektir. Fethi Sekin, evlatlarını, şehrini, insanını, vatanını, bayrağını çok sevdi ve vazgeçmedi. Belki bu yüzden Allah da onu çok sevdi ve böyle büyük bir destanın kahramanı olmayı nasip etti. Tıpkı bütün aziz şehitlerimize nasip ettiği gibi" diye konuştu.
Editör: TE Bilisim
