Elazığ’da yaşanan depremle ilgili konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel, “Bu fay kırıldığı zaman, komşu fayların üzerine ekstra bir gerilme bindirmesi olacaktır. Bu komşu faylar, normal stres birikim esasında 20 yıl sonra kırılacaksa, onların kırılmaları bu depremden dolayı öne çekilecektir” dedi.
Prof. Dr. Erhan Altunel, Elazığ depreminin Doğu Anadolu Fay Hattından meydana geldiğini hatırlattı. Doğu Anadolu Fay Zonu’nun, Kuzey Doğu’da Karlıova’dan Karataş’a kadar uzanan yaklaşık 600 kilometrelik bir kırık olduğunu anlatan Altuner, Türkiye’nin önemli tektonik yapılardan bir tanesinde depremin meydana geldiğini belirterek, “Bir de ülkemizin kuzeyinde bulunan Kuzey Anadolu Fay Hattı vardır. Bu fay zonlar boyunca ülkemizin batıya doğru hareketi söz konusudur. Bu hareketin sonucunda bu faylar üzerinde sistematik olarak belirli aralıklar bu tür büyük depremler meydana gelir. Ülkemizin batıya doğru hareketi sonucunda Anadolu’da stres birikimleri olur. Bunlar açığa çıktığı zaman burada da düzensiz depremler meydana gelir. Örneğin, daha öncede Balıkesir civarlarında depremler meydana geldi. Onlar düzenli olmayan bazen biriken stresi açığa çıkaran faylardır. Ama Elazığ’da ki öyle değil. Bunların üzerinde düzenli olarak belirli aralıklarla büyük depremler meydana gelir” dedi.

“40 kilometrelik bir kısımda kırılma meydana geldi”
Depremde 600 kilometrelik fay hattının 40 kilometrelik kısmında kırılma meydana geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erhan Altunel, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Kırılmadan dolayı bu deprem meydana geldi. Ülkemizde bu faylar olduğu sürece deprem tehlikesi her zaman vardır. Son depremin olduğu fayın üzerinden bundan daha büyük bir deprem beklemek biraz zor olay. Artçı sarsıntılar olacaktır. Bu fay kırıldığı zaman, komşu fayların üzerine ekstra bir gerilme bindirmesi olacaktır. Bu komşu faylar, normal stres birikim esasında 20 yıl sonra kırılacaksa, bu kırılma bu depremden dolayı öne çekilecektir.”
Editör: TE Bilisim