Anadolu Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Erkan Yüksel, Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan, Prof. Dr. Kemal Yakut ve Doç. Dr. Alaaddin F. Paksoy tarafından hazırlanan, Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenen çalışma kapsamında, Eskişehir basınında 32 gazetecinin hatıraları kendi anlatım ve tanıklıklarıyla belgelendi. Tarihi yüz yılı aşan Eskişehir basınının yaşayan tanıklarının hatıralarının kayıt altına alınmasını amaçlayan, bir anlamda yazılmamışların yazıldığı çalışmada, 1960'lı yıllardan başlayarak Eskişehir basın tarihinde büyük ölçüde gazete sayfalarına yansımayanlar, ilk kez olayların kahramanları ya da görgü tanıklarının ağzından dinlendi ve kayda geçirildi.
Koronavirüs salgını nedeniyle kitabın tanıtımı çevrim içi ortamda gerçekleştirildi. Saat 11.00'de başlayan toplantıda kitabın yazarları; eserin çıkış noktasını, oluşum sürecini ve içeriğini anlattı. Haber ajansları ve yerel basın mensuplarının da katıldığı toplantıda kitabın oluşturucuları Prof. Dr. Erkan Yüksel, Prof. Dr. Kemal Yakut, Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan ve Doç. Dr. Alaaddin Faruk Paksoy konuştu.
Eskişehir basın tarihinin kayıt altına alınmasına gayret edilen kitapta, Eskişehir'in geçmişine ve basınına dair hatıraların basın emekçilerinin kendi ifadeleriyle anlatıldığı aktarıldı. Geçmişteki olaylara dair anılar, yorumlar ve duyguların yer aldığı kitap, 1960'lardan 2000'lere Eskişehir'in önde gelen gazetecilerinden alınan röportajlarla oluşturuldu. Anadolu Üniversitesi'nde profesörlük ve doçentlik yapan isimlerin öncülüğünde kaleme alınan eserin hazırlanmasında, öğretim görevlileri ve bazı mezun öğrencilerin de katkı sunduğu ifade edildi.

Görüşleri alınan isimler en az yirmi yıldır Eskişehir basınında yer alıyor
Meslekte 20 yılı aşkın süredir hizmet veren gazetecilerle gerçekleştirilen görüşmelerin, Eskişehir'in siyasi tarihine, kültür hayatına, üniversitelerine, ekonomisine ve Eskişehirspor başta olmak üzere spor tarihine ilişkin de pek çok bilgi ve hatırayı gün yüzüne çıkarttığı belirtildi. Tanıtımda söz alan ilk isim Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Erkan Yüksel oldu. Yüksel, 'Eskişehir'de basının tarihine tanıklık eden arkadaşlarımız, gazeteci büyüklerimizle görüştük. Çeşitli sorular sorduk. 1960'lı ve 2000'li yıllar arasına dair neler hatırladıklarını ve Eskişehir basın tarihiyle ilgili anılarını derledik. Kitapta pek çok görüş var. Bunlar gazetecilerin kendi görüşleri, herkes kendi perspektifinden olayları yorumlamaya çalıştı. Eskişehir'e ilişkin pek çok hatırayı kitapta göreceğiz' dedi. İstanbul Üniversitesi'nden Suat Sezgin'in önderliğinde hazırlanan 'Türkiye Sözlü Basın Tarihi' adlı kitaptan esinlendiklerini kaydeden Yüksel, kendilerinin Eskişehir odaklı bir çalışma yaptıklarını söyledi.

'Eskişehir basınında yaprak dökümü başladı'
Sakarya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Önder Baloğlu'nun 2016'da vefatı sonrası Eskişehir basınında yaprak dökümü başladığını belirten Prof. Dr. Erkan Yüksel, bu durumun kendisini etkilediğini belirtti. Yaşını almış olan gazetecilerin birer ikişer vefat ettiğini söyleyen Yüksel, 'Onların zihinlerinde, belleklerinde ne var bunu anlamak için bu projeyi arkadaşlarımla paylaştım. O fotoğrafları nasıl çektiler, haberleri nasıl yazdılar, bunları bu gazetecilerle görüşmek istedim. Sonra projeyi ilerlettik, Eskişehir basınından yüze yakın isim belirledik. Sonra birileriyle görüşüp kimlerden görüş alalım diye kararlaştırdık ve bir sınır getirdik. Kitapta yer alacak kişilerin az 20 yıl Eskişehir basınında bulunmuş isimler olması gerektiğini kararlaştırdık' dedi ve kitapta emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini noktaladı.

'Aslında geç kaldık, Eskişehir basını araştırılmayı bekliyordu'
Kitapta yer alan 'Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Eskişehir Basın Tarihi' isimli bölümün yazarı da olan Prof. Dr. Kemal Yakut, Eskişehir basınına yönelik böyle bir çalışmanın gerekli olduğundan bahsetti. Sözlerini sürdüren Yakut, 'Bu kitabın bize gösterdiği bir şey var. Eskişehir basını araştırılmayı bekliyor. Buradaki gazete nüshalarının çok dağınık olduğunu ve bazılarının yok edildiğini görüyoruz. Var olanların bir araya getirilmesi ve Eskişehir'de yıllardır kurulmasını arzu ettiğimiz kent belleğine bunların koyulmasını bekliyoruz. Zaman acımasızdır, Eskişehir basınının değerli bilgileri ve hatıralarının kaybolmasını engellemek için bir derleme ve toparlamaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu aslında geç kaldığımız bir çalışma, bunu itiraf edelim. Önder Baloğlu abimizi kaybettikten sonra, geçmişte kaybedilen gazeteciler de aklımıza geldi. Bildikleriyle bu dünyadan göç ettiler. Bizim bu miraslardan yararlanmamız gerekiyor. Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti başta olmak üzere katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum' diyerek duygu ve düşüncelerini paylaştı.

'Eskişehir, Anadolu basınının önemli kentlerinden biri'
Tanıtımda konuşan bir diğer isim olan Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan, kapak tasarımını Araştırma Görevlisi Alper Hakan'ın yaptığı kitabın, Eskişehir basın tarihine yönelik önemli çalışmalar içerdiğini belirtti. Gürcan sözlerine şöyle devam etti:
'Anadolu basını içerisinde Eskişehir basınının çok büyük önemi var, bunu derslerde de söyleriz. Bursa, Adana, Erzurum basını gibi Eskişehir'in de önemli bir konumu var. Eskişehir, Millî Mücadele döneminden beri bu önemini sürdürüyor. Eskişehir basın tarihine yönelik yapılmış çeşitli çalışmalar bulunsa da arşivlerde belli bir sürenin öncesine gidilmesi mümkün değil. En büyük arşiv Sakarya Gazetesi'nde olsa bile orada da eksikler var. Yaptığımız bu çalışma basın tarihini ortaya çıkarma, basın emekçileri, sosyal ve idari yapı gibi konular üzerinde bir çözümleme oldu. Kişiler bizim müdahalemiz bulunmadan kendi görüşlerini paylaştı. Bu nedenle bazı tepkiler gelebilir ama burada gazeteciler yaşadıklarını aktardı. Biz olayların nasıl cereyan ettiğine bakmadık, karşılaştırmadık, müdahalede bulunmadık. Tarafsız bir şekilde söylenenleri kitaplaştırdık. Bunun gelecek dönemlere ve yeni çalışmalara ışık tutacağına inanıyorum.'

'Doyurucu bir kitap olduğunu düşünüyorum'
Kitabın oluşturucularından olan Doç. Dr. Alaaddin Faruk Paksoy, dünya genelinde üniversitedeki akademik kadroların halkın içine girerek çeşitli çalışmalarda bulunmamalarının eleştirildiğini belirtti. Bu eleştiriye cevap verebildikleri için ayrıca mutlu olduğunu ifade eden Paksoy, 'Bence bu çalışma bunu kırmak açısından da çok önemli. Bu kitap, diğer şehirlerdekilere de ilham verebilir diye düşünüyorum. Bursa, Adana gibi pek çok önemli şehirde de bunlar yapılabilir. Sözlü tarih olarak bakarsak bu çalışma türü oldukça yeni. Tarih genellikle devlet adamları, devletler ve belgeler üzerinden anlatılır fakat insanın hafızası pek hesaba katılmaz. Hepimiz ölümlüyüz, belki belgelere yıllar sonra tekrar erişebiliriz fakat insanların belleklerine erişmemiz için vaktimiz kısıtlı. Metodolojik açıdan da doyurucu bir kitap oluştuğunu düşünüyorum. Kitabın yüzde 70-80'i görüşlerden oluşuyor. Eser, çok rahat bir şekilde toplumun her kesimi tarafından anlaşılabilir. Akademik ve sıkıcı bir kitap olarak düşünmeyin, oldukça keyifli bir eser ortaya çıktı. Sözlü tarih bilimsel araştırma yöntemi kapsamında, görüşme taleplerimize olumlu yanıt veren 32 gazeteciyle yüz yüze ya da elektronik ortamda görüşmeler gerçekleştirdik' dedi.

Kitap üç ayrı bölümden oluşuyor
Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde projenin problemi, amacı, yöntemi, sonuç ve tartışmalarına yer verilirken ikinci bölümde literatür taramasına dayalı olarak Eskişehir'de gazeteciliğin doğuşu ve gelişimi üzerinde duruluyor. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Eskişehir yerel basınının dönemsel özelliklerinin ortaya koyulmasının amaçlandığı ve Prof. Dr. Kemal Yakut tarafından hazırlanan bölümde, Eskişehir basın tarihinde az bilinen ya da bilinmeyen bilgi ve belgeler okuyucuya sunuluyor. Eskişehir basınına 20 yılı aşkın emek veren gazetecilerle yapılan görüşmelere yer verilen üçüncü ve son bölümde ise çalışmanın nüvesini oluşturan hatıralar ve tanıklıklar yer alıyor.
Hatıralarıyla çalışmada yer alan Eskişehir ve Eskişehir basın tarihinin ışık tutulmasını sağlayan isimler: Rıdvan Uysal, Ömer Duru, Yılmaz Büyükerşen, İnal Cem Aşkun, Üstün Ünügür, Hüsnü Arslan, Erdoğan Kahya, Ali Akyüz, Coşkun Kartal, Şermin Şanlıer, Engin Bayrı, Yılmaz Karaca, Hüseyin Avni Gelendost, Kemal Yılmazer, Bülent Özyazıcı, Sadi Seda, Vedat Celal Alp, Mehmet Göktekin, Şaban Bağcı, Rahmi Emeç, Eyüp Kelebek, Muharrem Esen, Yaşar Abacı ve İlhan Yalçın, Ali İhsan Sarıçoban, Murat Taşkın, Orhan Demir, Hakkı Sağlam, Ali Baş, Ali Naki Erdoğan, Hakkı Kutlu ve Erkan Midilli oldu.

'Yeni bir çalışma daha düşünüyoruz'
Kitap için yapılan bazı röportajlarda video kaydı aldıklarını belirten Prof. Dr. Erkan Yüksel, bir belgesel oluşturma fikirlerinin olduğundan söz etti. Yüksel, önemli ve vurucu yerleri derleyerek çok uzun olmayan bir belgesel ortaya çıkarmak istediklerini kaydetti. Bu projeden bağımsız olarak yeni bir çalışma daha düşündüklerini aktaran Erkan Yüksel, 'Şu anda çalışan gazetecilerle günümüzü değerlendirmek, Eskişehir basınını konuşmak ve görüşmek istiyoruz. Bu projeye köşe yazarlarını da davet etmek istiyoruz. Kapsamlı bir çalışma planlıyoruz, bunu zaman gösterecek. Umarım bunun için de vaktimiz olur' diyerek yeni projeler için ipucu verdi.
Editör: TE Bilisim