Eskişehir Barosu Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu tarafından ayrımcı dilin önlenmesi adına örnek bir proje hayata geçirildi. Projenin üçüncü ayağı ise basın mensupları ile gerçekleşti. Proje kapsamında basın mensupları ayrımcı dili terk etmek için komisyon tarafından hazırlanan taahhütnameleri imzaladı.
AYRIMCILIK DİLDE BAŞLIYOR
Toplantıda konuşan Eskişehir Barosu Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu Başkanı Hüseyin Akçar, 'Komisyonumuz ayrımcılığın dile başladığı kanaatine vararak son anda içerisinde bulunduğumuz ayrımcı dili tek et projesini öne sürdü. Bu projeye destek veren Baro Başkanımız Mustafa Elagöz'e ve komisyon üyelerine teşekkür ediyoruz. Projenin 3. etabında sizlerin huzurundayız katıldığınız ve destek verdiğiniz için teşekkür ediyoruz' dedi. Ardından Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu tarafından hazırlanan farkındalık videosu yayımlandı.
AYRIMCILIK İNSAN HAKKI İHLALİDİR
Eskişehir Barosu Başkanı Mustafa Elagöz ise ayrımcılığın insan hakkı ihlali olduğuna dikkat çekti. Elagöz, 'Bugün bu toplantının sizlerle birlikte üçüncü ayağını gerçekleştiriyoruz. Peki, Eskişehir Barosu neden böyle bir projeyi hazırladı? Baroların görevleri arasında insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü koruma görev ve yetkisi verilmiştir. Ayrımcılık dil diyoruz. Aslında ayrımcılık en büyük insan hakkı ihlalidir. Ötekileştiren, sınıflandıran, kendisinden olmadığı için belli bir zümreyi karşısına alan bir dil anlayışı en büyük insan hakkı ihlalidir. O yüzden böyle bir projeyi hayata geçirdik. Anayasamızın 10. Maddesinde herkes din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Haliyle ayrımcı bir dil ve eylemde bulunarak anayasanın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı davranışlar beraberinde bir hukuksuzluğu doğurmaktadır. 76. Maddedeki hukukun üstünlüğünü savunma görevinden dolayı da Eskişehir Barosu böyle bir projeyi hayata geçirmiştir' dedi.
TOPLUM BİRBİRİNE SAYGI DUYMALI
Projenin amacının toplumun birbirine saygı duyarak yaşaması olduğuna vurgu yapan Elagöz, Ülkemizin gerçekten büyük sorunları var. Yargısal, ekonomik, kültürel, siyasi sorunlarımız var. Ancak bu sorunlar doğru bir iradenin ortaya koyulmasıyla zaman içerisinde aşılacak sorunlar olarak görülmektedir. Burada asıl tehlikeli olan insanları yaşam tarzıyla ötekileştiren bir anlayış toplumsal kutuplaşma ve ayrışmayı doğurmaktadır. Son yıllarda ülkemizdeki bana göre en büyük tehdit budur. Diğer sorunları bir şekilde siyasi irade doğru bir çalışmayla ortadan kaldırabilir. Ama toplumsal kutuplaşma ve ayrışma geri dönülmez bir mecraya sürüklenmektedir. Bu anlamda toplumsal sorunumuz gereği de Eskişehir Barosu Türkiye'de böyle bir projeyi hayata geçirdi. Tek amacımız; Toplumun birbirine saygı duyarak yaşaması, çünkü biz birlikte güçlü bir ülkeyiz. Ülkedeki gazetecilik ve basın anlayışı karşısında Eskişehir yerel basınının katbekat önde olduğunu da burada ifade etmek istiyorum' şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim