Oda seçimlerinde genelde genç başkan adayı göremezdik. Ama siz ve yönetim kurulundaki diğer arkadaşlarınız bu geleneği bozdunuz sanırım. İnşaat Mühendisleri Odası başkanlığına aday olmaya nasıl karar verdiniz? Sizi buna iten sebepler nelerdir?
Biz bu konuda diğer odalara göre biraz şanslıyız. Bundan 6 yıl önceki danışma kurulumuzda Çağdaş Mühendisler Grubu ileri görüşlü bir şekilde, gençleşme kararı aldı ve sistematik olarak bu uygulandı. Dolayısıyla biz bu dönem bugüne kadar ki en genç yönetim olarak görev almayı hedefliyoruz. Mesleğimizin hem bu gününü hem de geleceğini öngörmeye çalışan ve geleceği planlayan bir meslek olması biz gençlere ayrıca bir sorumluluk yüklüyor. Yani mesleğimizin geleceği bizleri ilgilendirdiği gibi kentimizin, ülkemizin, hatta dünyamızın geleceğiyle ilgili öngörülerde bulunmak, muhtemel problemlerini tespit etmek, çözüm için projeler üretmek de asli görevlerimizden diye düşünüyoruz. Diğer yandan üye profilimiz de artık hayli genç. İnşaat mühendisleri içerisindeki genç mühendis oranı son yıllarda ciddi şekilde arttı.
Genel kurul öncesi iş yerlerine ziyaretler gerçekleştiriyorsunuz? Meslektaşlarınızın sorunları neler? Bu ziyaretlerde neler konuşuluyor? Sizden beklentileri nelerdir?
En başta irtibatın daha canlı tutulması talebi geliyor. Tabi yapı denetimde çalışan, projeci, şantiyeci veya kamuda çalışan, akademisyen, ücretli çalışan veya kendi işini yapan her bir meslektaş grubumuzun kendine özgü sorunları var. Ancak ne yapacaksak yapalım beraber olduğumuz takdirde yapabileceğimizin farkındayız. Bu konuda üyelerimizin bize gösterdikleri destek bizi yüreklendiriyor ve gerçekten heyecanlandırıyor. Üyelerimizle beraber önümüzdeki dönem, 'aktif üye, aktif yönetim' anlayışını temel çalışma prensibimiz yapacağız.
HEDEFLERİMİZ VAR
İnşaat sektörünün sıkıntılı olduğu bir dönemde adaysınız. Sektördeki bu sıkıntı meslektaşlarınızı nasıl etkiledi? Sizin buna yönelik bir çalışmanız olacak mı?
Söylediğiniz gibi bu dönem mesleğimiz açısından pek de parlak günler yaşamıyoruz. Ülkenin genel olarak içinde bulunduğu ekonomik durumun en çarpıcı etkilerini biz de kendi alanımızda yaşıyoruz. Bu sürecin meslektaşlarımıza en doğrudan etkisi tabi ki de işsizlik şeklinde oldu. Bu konuyla ilgili öncelikle meslektaş dayanışması ağlarını harekete geçirmemiz gerektiği bir gerçek. Sonuçta makro boyutta yaşanan problemler karşısında elimizde sihirli değnek olmayabilir, ancak hiçbir meslektaşımızın kendini yalnız hissetmemesi için de elimizden geleni yapmalıyız. Yeni iş imkanlarıyla ilgili üyelerimizi bilgilendirme, yurt dışı imkanlarıyla ilgili çalışmalar, kamu yatırımlarının ve buralarda meslektaşlarımızın istihdamının teşviki gibi adımlar atma konusunda hedeflerimiz var.

Oda seçimlerinde Çağdaş Mühendisler Grubu'nu duymaya alışkındık. Siz bunun başına 'Genç' ifadesini eklediniz. Çağdaş Mühendisler Grubu'ndan farklı bir grup musunuz? Yoksa devamı niteliğinde misiniz?
Mesleğimize ve ülkemize karşı olan sorumluluğumuz gereği kendimizi sürekli güncellemek ve geliştirmek zorundayız. Biz tamamen Çağdaş Mühendisler Grubuyuz ama güncellenmiş versiyonuyuz. Çağdaş mühendisler v2.0 diyebiliriz.
TOPLUMUN ÇIKARLARINDAN YANAYIZ
Adaylık açıklamanız çok iddialıydı. Basında da geniş yer buldu. Bu açıklamadan yola çıkarak sorarsak, başkan olduğunuz takdirde nasıl bir İnşaat Mühendisleri Odası göreceğiz?
Açıklamamızda da ipuçlarını dahil olan ve müdahil olan şeklinde vermeye çalıştık. Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ilgilendiren konuları es geçmeyeceğiz. İddialı olmak çoğu zaman yanlış anlaşılmaya müsaittir ancak bilimden ve toplumun çıkarlarından yana tutum almak konusunda iddialı olmak zorundayız. Çünkü ne yazık ki ülkemiz rol çalmanın çok yaygın olduğu bir yer haline geldi. En basit örneğini deprem konusundaki televizyon programlarında görebiliyoruz. Sürekli faylar tartışılıyor. Fayları tartışmak işin en kolay kısmı fakat birilerinin de çıkıp depremde yıkılacak binaları söylemesi gerekiyor. Biz buna talibiz.
Adaylık açıklamanızla devam etmek istiyorum. 'Depremle savaşırken, imarla barışılmaz' dediniz. İmar barışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'ye ve Eskişehir'e etkileri nelerdir?
Politika olarak depreme yönelik yönetmeliklerimiz değişmekte, ancak bir taraftan fen kurallarına uygun olarak yapılmamış olan, kanunlara aykırı olarak inşa edilen yapılara imar barışı adı altında af kanunu çıkartılmıştır. Bu kapsamda çıkan kanunda inşaat mühendisleri saf dışı bırakılmış ve hiçbir aşamasına dahil edilmemiştir. Şehrimizde ve ülkenizde en büyük sorunlardan biri haline gelen otopark sıkıntısına yönelik otopark yönetmeliği uygulamaya girmesi için çalışmalar yapılırken, imar barışı kapsamında birçok otoparkın işyerine çevrildiğini gözlemliyoruz. Halihazırda o muhitte bulunan meskenlerin otopark ihtiyacı karşılanamazken ticarete açılarak ilave trafik yükü ortaya çıkmaktadır ve mevcut otoparklar iptal edilmektedir.
NASIL OLSA AF ÇIKAR DENİYOR
Ülkemizde belediyeler imar kirliliği konusuyla yıllardır mücadele etmeye çalışırken, kendilerinin dahil edilmediği bu kanun bunca yıl uğraşılan emeklerin de boşa çıkmasına sebep oldu. Ayrıca yaptığımız gözlemlerde imar barışının çıkmasından sonra vatandaşlarımızda nasıl olsa af çıkar anlayışının hakim olmaya başladığını buna bağlı olarak da fen ve sanat kurallarına aykırı yapılaşmanın önceki yıllara göre çok daha yoğunlaştığını görüyoruz.
Deprem şu an Türkiye'de en çok konuşulan konulardan birisi. Eskişehir depreme hazır mı sizce? Şehrin yapı stoğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıklamamızda da belirttiğimiz gibi kaygılıyız açıkçası. Yapı stoğu siyasete alet edilemeyecek kadar önemli bir konu. Şehrin tüm dinamiklerinin belediyeler, meslek odaları, üniversiteler ve siyasilerin, siyaset üstü bir bakışla acilen bu konunun üzerine eğilmesi gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

DEPREM GÜNDEMİMİZDE OLACAK
İnşaat mühendisleri olarak özellikle Eskişehir'e yönelik hangi sorunları öncelikli olarak gündeminize alacaksınız?
Bir önceki soruda da bahsettiğimiz gibi deprem öncelikli konularımızdan birisi olacak. Bu konuyla bağlı afet riskli alanlar ve kentsel dönüşüm konusu gündemimizde olacak. Yine kentimiz açısından temiz içme ve kullanma suyu ihtiyacına yönelik çalışmalar da önceliklerimiz arasında. Her yaz gündeme gelen 'Porsuk kurudu mu?', 'Susuz mu kalıyoruz?' ve kirlilik konusunda bu alanda uzman meslektaşlarımızla kurmayı planladığımız ve ilgili diğer meslek disiplinleriyle beraber yapılacak çalıştaylarla hem bir durum tespiti hem de çözüm önerileri getirmeyi hedefliyoruz. Sonrasında da kamuoyunun da desteğiyle bunların gerçekleştirilmesi için yürütülecek çalışmalar var. Aslında tüm konu başlıklarında bu böyle, bilimsel tespit ve önerilerden sonra bunların hayata geçirilmesi için de takipçisi olmak gerekiyor. Eskişehir'in imar, trafik, ulaşım, sorunları da temel çalışma alanlarımızdan olacak. Yine zaman zaman gündemden düşse de termik santral gibi kentimiz ve çevreyi doğrudan ilgilendiren konularda da sorumluluk üstlenmeye devam edeceğiz. MELTEM KARAKAŞ KAYA
Editör: TE Bilisim