Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, ES TV'de yayınlanan Açıkça programına konuk oldu. Gazeteciler Ali Baş ve Meltem Karakaş Kaya'nın sorularını yanıtlayan Bingöl, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
TERK EDİLEBİLİR
URAYSİM Projesi ile ilgili görüşlerini açıklayan Bingöl şöyle konuştu: 'Bu konuyla ilgili Saadet Partisinin çok önemli bir çalışması var. Birincisi biz Saadet Partisi olarak milli ve yerli olan bütün projeleri sonuna kadar destek veriyoruz. Ancak ülke
ekonomisinin bu şekilde ayağa kalkabileceğini ifade ediyoruz. Ağır sanayi hamleleri ve sayın Erbakan hocamızın önem verdiğini kısa iktidar dönemlerinde Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna özellikle farikalarla donatıldığını iyi biliyoruz. Ama bugün URAYSİM ile alakalı bizim görüşümüz diğer partilerden daha
başka. Evet, Alpu Ovası bir tarım ovasıdır. Biz tarıma çok ama çok önem veriyoruz. Birinci derece yer seçiminin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Bunu söyleyen
siyasi partiler var, biz bundan daha farklı bir şey söylüyoruz. Diyoruz ki bu projenin fizibilitesi ile ilgili rapor kamuoyu tarafından kesinlikle bilinmemekte. Şimdi bizim özellikle 180 adet YHT seti, 300 adet lokomotif, 120 adet elektrikli lokomotif, 24 adet
dizel lokomotif, 8 bin adet vagon ile birlikte en az yüzde 51 yerli ve milli metrolarımız tramvaylarımız, hafif metrolarımız, molo raylarımız, YHT setlerimiz hatta manyetik ve yatay gövdeli renlerimiz olacak deniliyor. Bu kadar demiryolu atılımına paralel olarak
URAYSİM projesi yapılacak deniliyor. Maalesef bunların büyük bir kısmı başlamamış iken başlamış projelerin de 2023 yılı hedeflerine yetişmesi mümkün olmayacağı
aşikardır. Tıpkı yerli otomobilimiz gibi yerli uçağımız gibi biraz önce bahsettiğimiz demiryolu atılımlarının da kesinlikle hayata geçirilmeyeceğini söyleyebiliriz. Bakınız bugün özellikle şu an idare binası yapıldı ama esas bunun farklı üniteleri var. Sadece hızlı tren yolu için 50 kilometrelik bir demiryolu ağı yapmak lazım. 180 kilometre saat hızla giden yüksek hızlı trenler için 27 kilometre ayrıca 80 kilometre hızla giden trenler için 10 kilometrelik bir ray döşenmesi lazım.
Ama bugün dünyada Almanya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Rusya gibi ülkelerde test etme imkanını sağlayacak böyle bir tesis yok. Türkiye sanki merkezi hayata
geçirmek isterken bu ülkelerden özellikle bu bahsettiğimiz hızlı trenlerle ve diğer trenlerle ilgili test işlemlerini ülkemize yapacağına dair bir bilgi var. Fakat bu ülkeler kendi sattığı hızlı trenlerle ilgili bu test sürüşü yapmıyorlar. Yamadan satıyorlar. Buna ihtiyaç yok dolayısıyla. Kendi normal hazır mevcut olan yollarında yapıyorlar.
Biz de öyle yapıyoruz. Bunun fizibilitesinin maliyetinin değerlendirilmeden projeninifade edildiğini hayata geçirilmek istendiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bizim SP olarak bu tür durularda, bu tür projelerin mutlaka yatırım maliyetinin, fizibilitesinin ve bu yatırımı yapan kaynakların mutlaka bilinmesi gerektiğini söylüyoruz. Açıkça söylüyorum, 40 yıllık inşaat mühendisiyim, demin ifade ettiğimiz bu ölçülerde yatırım henüz başlamadığı için bu raylı sistemler projesi ya da bu bina uzun bir süre atıl kalacak ve
dolayısıyla çürümüşlüğe terk edilebilir. Yanlış bir atılım. Şu an bunu diğer alt yapılarıyla düşünülmesi lazım. Bunları birlikte düşünmediğiniz zaman sadece bir idare
binasını yapmanız çok çok yeterli değil. Öncesinde sayılarla ifade ettiğimiz bütün bu trenlerin yapılması lazım, başlanmış olması lazımdı. Ama buğuna kadar bu trenlerle ilgili hiçbir çalışma başlatılmadı. Dolayısıyla 2023 hedefleri olarak ifade edilmişti. 2023'e de 2 yıl kaldı. Dolayısıyla nasıl tıpkı yerli otomobilden bahsedildi, bize cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemine oy verirseniz uçaklarımız uçar diye sözler vermişsiniz. Bugün nasıl uçaklarımız göklerde uçuyorsa yerli otomobilimiz
caddelerde sürüş testi yapıyorsa bu da ona benzer bir şey.'
ÇILGIN BİR PROJE DEĞİL
URAYSİM'in birinci derece tarım alanına yapılacak olmasıyla ilgili konuşan Bingöl, '700 dönümlük bir alandan bahsediliyor. Tarım çok öncelikli ama esasen bu projeninhayata geçirilmesinin diğer alt yapıları var. Bunları birlikte düşünmemiz lazım. Buna yönelik çalışmalıyız. Ben bunu söylerken
biz gerçekten yerli ve milli yatırımlara
önem veriyoruz. Ülke bununla kalkınır. Demin ifade ettiğimiz
bütün bu rakamlarını verdiğimiz trenlerle ilgili henüz bir yatırım yapılmadı.
Dolayısıyla siz bu yatırımı ne zaman harekete geçireceksiniz. Bir de diğer hızlı tren satan ülkeler dahi kendi testini kendi ülkesinde yapıyor. Dolayısıyla o ülkelerden gelip burada test yapacaklarına dair bir
garanti var mıdır? Bununla ilgili bir fizibilite ve taahhüt yok. Bilinmeyen bir proje,
bilinmeyen bir proje ile de nasıl başarıya ulaşabilirizi tartışıyoruz. Bu projenin hayata
geçmesi bizi mutlu eder ve sevindirir. Ama bu anlayışla proje hedefine ulaşamaz.
Biz bu projenin hayata geçmesini canı gönülden istiyoruz. Ama bu anlayışla, bu ekonomik tabloyla bu proje hayata geçirilemez. Çok çılgın bir proje değil' dedi.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE ERKEN SEÇİM GELECEK
SP gündem yarattığını ancak topluma yansıtamadıklarını belirten Bingöl, 'Bir öğretilmiş çaresizlik var. Bu iktidardan buülke kurtulmadığı müddetçe bu insanlar bu problemlerle baş başa kalabilir ve problemler büyüyerek devam ediyor. Çünkü ülke kaynakları doğru kullanılmıyor. İsraf faiz ve yolsuzluk kıskacında bu kaynaklar oraya aktarılıyor. Bana soruyorlar. Siz neden olası bir erken
seçim diyorsunuz diyorlar. Erken seçim mutlaka olacak. Çünkü anayasanın amir hükümlerine göre bir kişi ancak iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir. Sayın cumhurbaşkanı iki hakkını kullanmış
oldu. 3'üncü kez aday olabilmesi için parlamentonun erken seçim kararı alması
lazım. Erken seçim kararıyla 3'üncü defa aday olabilir. Bu gerekçelerle mutlaka
Türkiye'nin önüne erken seçim gelecek. O yüzden zamanında yapılacak seçimden
ziyade erken seçimden bahsediyorum. Cumhurbaşkanı bunun tartışılmasını
isteyemiyor. Dolayısıyla tartışılmaması için erken seçimle bu tartışma gündemden düşecek ve kendisi aday olabilecek' dedi.
BAŞKA ŞEHİR OLUR
Belediye başkanlığı veya milletvekilliğine aday olma konusundan konuşan Bingöl,
'Eskişehir'imizin imardan altyapıya ulaşımdan sosyal hayata kadar çok önemli
konularda sorunları var. Çözüm bekleyen sorunları var. Ben iddia ediyorum sizler SP olarak bize Eskişehir'de zaman zaman imkan tanırsanız sorunlara karşı nasıl çözüm ürettiğimizi Eskişehir kamuoyu
çok rahat birinci elden duyacak olası bir seçimde bizim adaylığımız söz konusu olursa bizi yerel yönetimde iktidara getirebilirler. Buna ihtiyaç var. Ben bunu söylerken şu an mevcut yerel yönetimlerinin
önemli başarıları var. Bu başarılarının üzerine ilave edilecek şeyler var. Ben iddia
ediyorum Eskişehir şu an bir seçim yok. 2024'te bizi Eskişehir SP anlayışını eğer bir
görev verirse samimiyetimle söylüyorum Eskişehir çok kısa bir sürede çok başka bir şehir olabilir. İddialı bir cümle kuruyorum bize görev verildiğinde biz Eskişehir'in sadece trafik sorununu 2 yılda yüzde 90
oranında çözebiliriz' diye konuştu.
BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ
Eskişehir'i bir kentsel dönüşüm sorunu var' diyen Bingöl, şöyle devam etti: 'Geçen hafta deprem haftasıydı. Özellikle bu konuda hükümet konuyu farklı bir noktadan ele almakta. Oysaki biz diyoruz ki
deprem öncesi ve sonrası alınacak tedbirler var. Şu an Eskişehir'imizde yaklaşık 220 bin konut var. Bizim yaptığımız çalışmalara göre yüzde 3-4 konut riskli kategoride
ele alınabilecek bir konut. Bunların mutlaka kentsel dönüşüme tabi tutulması ya da mutlaka güçlendirilmesi lazım. Buna ihtiyaç var. Çünkü insan hayatı bizim için çok önemli. Dolayısıyla yerel yönetimlerle merkezi hükümetin bu anlamda güç birliği yapması lazım.Eskişehir'de özellikle bu problemlerin çözülmesi lazım. Eskişehir'in 8 mahallesini içine alan 585 dönümlük bir yer arkasından Gündoğdu Mahallesinde 285 dönümlük alan arkasından sanayi çarşısı. Bunun dışında Yeşiltepe ve Şirintepe mahallelerimiz. Fevzi Çakmak, Huzur mahallesi Karapınar 2 projesi bunlar gerçekten
Eskişehir'de hayata geçirilmesi gereken çok önemli projeler. Ama bugün maalesef merkezi hükümet özellikle CHP'li belediyelerin
bu anlamda elini kolunu bağlıyor. Belediyelerin bu anlamda kentsel dönüşüm yapmasını engelliyor.
Burada o zaman kim kaybediyor? Eskişehir kaybediyor. Dolayısıyla hiçbir siyasi partinin farklı münazaralara Eskişehir halkına zarar verecek, Eskişehir'in kaybına neden olabilecek bir
tasarrufta bulunmaması lazım. Bize soruluyor. Siz bu konuda ne önerirsiniz? Ben diyorum ki burada yerel belediyeler Eskişehir'de toplumun
belirli bir kesimini harekete geçirilmeli, Eskişehir'in öncelikli problemleri arasında hükümet edenlerin problem çıkartanı engel
çıkartanı kamuoyuna anlatsınlar ve Eskişehir kamuoyunun bunu birinci elden öğrenmesi gerekiyor.
O 585 dönüm yerle ilgili özellikle sıvılaşma riski olan zemin açısından çok farklı bir zemin ama kanun koyucu orada afet riskli alan olarak kabul etti.
Daha sonra bir vatandaşın müracaatıyla Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı aldı. Böyle bir şey olabilir mi? Siz kanun marifetiyle
bir yeri afet riskli alan ilan ediyorsunuz. Daha sonra bir hukuk kurumu teknik araştırma yapmadan bu projeyi durdurabiliyor. Bu tartışılması gerekli olan ve Eskişehir kamuoyunun bilmesi gereken bir konu.'
GELİŞMEYE MÜSAİT
Karapınar 2 projesinden bahseden Bingöl, 'Burada belediye AK Parti TOKİ çok net. Bakınız sizin moderatörlüğünüzde Odunpazarı
Belediye Başkanı ve AK Parti il başkanı gelsinler. Bizi de davet edin. Burada tartışalım. Burada bu projeye kim engel oluyorsa kamuoyu bunu bilsin. Kamuoyu bunu bildikten sonra çözüm üretilir. Eskişehir mutlaka gelişmeye müsait bir şehir. 220 bin binanın yüzde 3-4 riskli. Bunları çok çok önceden yapılmalıydı. Büyük bir tehlike var. Buna yönelik tedbirlerin şimdi alınması lazım. Alınacak tedbirlerle depremde oraların ayakta kalması sağlanabilir ya da kentsel dönüşüm olmalıdır. Ben bunu söylerken bizim SP olarak bir mühendis olarak benim bakışım şu: biz kentsel gelişmeye çok çok önem veriyoruz. Birlikte düşünmemiz lazım. Bir an önce Eskişehir'de kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi
lazım. Ben daha önce de ifade ettim. Şu an Türkiye'de 30 büyükşehirde yaklaşık 6 buçuk milyon konut kentsel dönüşüm bekliyor. Bu kanun
çıktığı zaman 2013'te 20 yılda olacak bu dönüşüm diye planlandı. Buna yönelik Cumhurbaşkanına da yazdım. Bu kentsel dönüşümle ilgili anlayış farklılığına ihtiyaç var. Ne olmalı? Biz vatandaşın
cebinden hiçbir kuruş çıkmadan ada bazında emsal ve kat artışıyla yapacağımız imar değişimiyle bu dönüşüm olabilir. Öbür türlü devlet
kaynaklarından böyle bir kaynak bulup kentsel dönüşümü yapamazsınız. 20 yılda da 50 yılda da yapılamaz. Bu süreç böyle devam ederse olası depremlerde can
kayıplarımız olabilir. Yönetenlerin bu konuda ciddi manevi sorumlulukları var. Meslek odalarımızın ve üniversitelerimizi de mutlaka kabuğunu yırtıp görüş beyan etmesi lazım. STK'lar, partiler bu konuda bir araya gelerek
Eskişehir'in ihtiyacı olan projelerin hayata geçirilmesiyle ilgili mutlaka kolektif anlayışı ortaya koyması lazım. Biz buna öncülük edebileceğimizi söylüyoruz' ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ HİZMETLERİ VAR
Belediyelerin ve milletvekillerinin çalışmalarını değerlendiren Bingöl, 'Öncelikle her belediyenin yaptığı önemli hizmetleri var. Ben dışarıdan bir insan olarak ve Eskişehirli olarak olaya bakıyorum. Önemli hizmetler yapılıyor ama Eskişehir'in ihtiyacı olan büyük projeler maalesef merkezi hükümet tarafından engelleniyor ve Eskişehir kaybediyor.
Bu konuda belediyeler de biraz daha istekli davranmalı. Mesela TOKİ projesiyle ilgili sadece hükümet engelliyor demek dışında farklı bir eylem ortaya koyarak
istekli olduklarını beyan etmesi lazım. Kamuoyunun buna inanması lazım. Gerçekten Eskişehir'de tek bir milletvekili Eskişehir için
çalışıyor. CHP Milletvekili Utku Çakırözer. Kendisini tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum. Kendisi çok önemli çalışmalar yapıyor. İktidar milletvekili bence Eskişehir için
herhangi bir çalışma yaptıklarının kanaatinde değilim. Biz ziraat odalarını geçen hafta ziyaret ettik. Ziraat odaları AK Partili milletvekillerinin
tarım ve hayvancılık anlamında hizmet hususunda katkılarının olmadığını ifade etmişlerdi. Ben de onlara katılıyorum' diye konuştu.
Editör: TE Bilisim