'BİZ ZATEN HAZIR BEKLİYORDUK'

Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Salih Asan'ın eşi Şengül Asan, sabah yaşadıklarını anlatarak, 'Salih Asan'ın eşiyim. Sabah 05.50 gibi ezan okunurken geldiler. Ellerinde bir tutuklama kararı vardı. Polis arkadaşlar sağ olsunlar iyi davrandılar. Çantası zaten akşamdan hazırdı, namazını kıldı çıktı. Oradan Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolüne getirildi. Bugün de İstanbul'a sevk edileceğini söylediler' ifadelerini kullandı.

'NAMAZ İÇİN SAAT KURMUŞTUK, SAAT ÇALMADAN KAPI ÇALDI'

'Biz hazır bekliyorduk zaten' diyen Asan, '3 aydır Sungurlar dizisi çekimi için Eskişehir'deyiz. Eşim o dizinin yapımcısı. Eşimden başka yönetmenimiz Engin Koç da alındı. Bildiğimiz kadarıyla Eskişehir'den 2 kişi var. Zaten internetten falan okumuştuk, isim listesinde adı vardı. İsmini de listede yanlış yazmışlar. Salih Aslan yazmışlardı. 'İnşallah bu şansı bir rakamla kaçırmam' dedi. Geldiler aldılar. Biz hazır bekliyorduk zaten. Televizyon kanalında söylentiler çıktığı için hazır bekliyorduk. Zilimiz çaldı, arkadaşlar hazırlanın dediler öyle çıktık. Bir problem olmadı. Namaz için saat kurmuştuk, saat çalmadan kapı çaldı' şeklinde konuştu.

Şüphelilerin İstanbul'a sevk işlemlerinin ardından açıklama yapan Avukat Turgay Balaban ise, sosyal medya fenomeni Fuat Avni'nin tweet'lerinde belirttiği gibi operasyonun başladığını söyledi. Balaban, 'Bugün Eskişehir'den sabah 06.30 civarı Samanyolu TV'de yayınlanan eski ismi 'Şefkat Tepe' yeni ismi 'Sungurlar' dizisinin yapımcısı Salih Bey ile yönetmen Engin Koç gözaltına alındı. Emniyete geldik, kendilerinin haklarındaki gözaltı sebeplerini inceledik' dedi.

Koç hakkındaki gözaltı sebebiyle alakalı evrakı okuyan Balaban, şunları kaydetti:

'Müvekkilim Engin Koç, Sungurlar dizisinin yönetmeni. Gözaltına alınma sebebi: 22 Ocak 2010 tarihinde yapılan operasyona gözaltına alınan 'Radikal Taşhiye Grubu' olarak bilinen şahıslarla alakalı bir operasyon yapılmış ve bu operasyonun talimatının ülke dışından geldiği ve alınan talimatla ülke içerisindeki uzantılarından gazete ve televizyonların bu talimat doğrultusunda soruşturmayı yürüten görevlilerin aynı doğrultuda çalışma yaptığı gerekçesiyle Radikal Taşhiye Soruşturması'nda talimatı veren, talimatla hareket eden basın-yayın-medya ile emniyet görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2014/133596 sayılı soruşturma dosyası ile silahlı terör örgütü üyesi olmak ve iftira suçunu atmaktan dolayı bir soruşturma başlatıldığı belirtilmiştir.'

'TÜRKİYE TARİHİNDE İLK DEFA ÇEKİLEN BİR DİZİDEN DOLAYI YÖNETMENİN GÖZALTINA ALINDIĞINI GÖRDÜK'

Balaban, Türkiye tarihinde bir ilke şahit olunduğuna dikkat çekerek, 'Buradan şunu belirtmek isterim. Bunun dışında herhangi bir delil bize gösterilmemiştir. Buradaki polisler de talimatla işlem yaptıkları için onlar da çok bilgi sahibi değillerdir. Fakat şunu ifade edebilirim; müvekkilim bir televizyon senaristi değildir, yönetmedir. Önüne gelen senaryoyu dizi olarak çekmiştir. Türkiye tarihinde belki de ilk defa çekilen bir diziden dolayı yönetmenin gözaltına alındığını hep birlikte içeride gördük. Sanıyorum silahlı dizi çekmek suç olsa gerektir. Oyuncak silahlarla dizi çekmek' diye konuştu.

'MÜVEKKİLLERİMİN BAŞLARI DİKTİR'

'Müvekkillerimin başları diktir, seslerini kısmamışlardır' diyen Balaban, şöyle devam etti:

'Taşhiye Grubu'nu ilk defa duyduk. Müvekkilim de bu kelimenin ne olduğundan haberdar değildir, bana sormuştur. Ben de o an Google'a bakarak Taşhiye Grubu'nun ne olduğuna ilişkin bilgi sahibi oldum. 2010 yılında bu örgüte, bu gruba yapılan bir eylem nedeniyle gözaltına alındığı, televizyonda bu konuyla alakalı dizi çektiğinden dolayı gözaltına alınmıştır. Şunu söyleyebilirim. Tüm Türkiye'de, sosyal medyada da an ve an takip ediyoruz. Bu bir gözaltı değildir, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını belki unutturmak amacıyla, o zamana kadar 25 Aralık'a kadar devam edecek bir operasyondur. İçi boştur. Kesinlikle müvekkillerimin beraat edeceğini düşünüyorum. Sadece bu süreci siyasal iktidar, rahat bir şekilde halkın üzerine baskı kurarak sindirme amacı taşımaktadır. Yani bir gözaltı değil, gözdağı operasyonu olduğunu düşünüyoruz. Müvekkillerimin başları diktir, seslerini kısmamışlardır. İlaveten işlem yapan emniyet personelinin de çok mutlu olmadığını söyleyebilirim. Hepsinde bir durgunluk, sakinlik vardı. Belki de rahatsızlık vardı bu operasyondan. Türkiye hukuk devletidir. Yüzlerce, binlerce yıllık geçmişi olan bir devlettir ve bu sıkıntıyı da aşacaktır. Hukuk daima üstün gelecektir.' Asan ve Koç, Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (İHA)

Editör: TE Bilisim