Demirtaş 'Meclis'in karşısında TÜBİTAK var. Başbakan ve oğlu ses kayıt örneklerini verir, 20 dakika sonra bu seslerin ikisine ait olup olmadığı anlaşılır' dedi.

İşte Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları:

SESİN BAŞBAKAN'A AİT OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK ÇOK KOLAY

TİB bunu engelleyemeseydi insanlar televizyonlardan izleyebileceklerdi. Onu dinleyenler montajla ilgili iddiaları çok da ciddiye almayacaklardır. Bilal Erdoğan resmi olarak soruşturmaya dahil olmuş bir şüphelidir. Savcı Muammer Akkaş tarafından ifadeye çağırılmış bir şüphelidir. Muhtemelen bu dinleme kayıtları da savcı talebine bağlı yapılmıştır. Dosyaya girecek mi? Bilmiyoruz henüz. Neden bilmiyoruz? Çünkü soruşturma engellendi.

Ses kayıtlarında da geçtiği gibi anında emniyete savcılara müdahale yapıldı. Bu nedenle Bilal Erdoğan'ın dosyasında ne var ne yok bilmiyoruz. Şimdi ses kaydı montajsa, teknik olarak bunu anlayabilmek çok kolay değil. Ama sesin başbakan ve oğluna ait olup olmadığını anlamak çok kolay.

MECLİS'İN KARŞISINDA TÜBİTAK VAR

Meclis'in karşısında TÜBİTAK var. yönetimini kendileri oluşturmuşlar. Başbakan ve oğlu ses kayıt örneklerini verir, 20 dakika sonra bu seslerin ikisine ait olup olmadığı anlaşılır. Yok TÜBİTAK'a güvenmiyorsanız, ABD'de İngiltere'de bağımsız adli laboratuvarlar var. Güvenmiyorsanız Türkiye'deki adalet sistemine oradan gelecek. Başbakan olarak buna var mısınız? Kendinize bu kadar güveniyorsanız soruşturma açılmasını buyurun kendinizi isteyin. Siz de rahatlayın Türkiye'de rahatlasın. Çok güveniyorsanız bu çok zor bir şey değildir. Halk şu anda neyin ne olduğunu iyi biliyor. Kendinizi bu badiren kurtarmak istiyorsanız yapacağınız şey şeffaflaşmak ve adil yargılamaya pozisyonunu almaktır.

HERKES KENDİNİ BAŞBAKAN'IN YERİNE KOYSUN

Daha 17 aralık operasyonunun ilk dakikalarında ne dedik, eğer bunu bir darbe olarak görüyorsanız, komplo olarak görüyorsanız, adil bir yargının önünü açın. Kendinize güveniyorsanız sağa sola müdahale etmeyi bırakın. Yargılamayı engellemeye çalışmayın. Yeni bir anayasa sözü verin, demokratikleşme paketi sözü verin, barışa hazır olduğunuzu ilan edin. Bu sizi de Türkiye'yi de kurtarır.

Bizimkinin ilk işi Bilal'i aramak olmuş; Paraları sakla oğlum. Peki demokratik bir ülkenin başbakanı, tarihin en büyük yolsuzluk operasyonu duyduğu anda, paraları sakla diyorsa, bu bir başbakan refleksi midir, yoksa suçüstü yakalanma ihtimali olan bir hırsız refleksi midir? Herkes kendini başbakanın yerine koysun.

BU NE TELAŞ

Biz kendisinden demokrasi hamlesi beklerken, o saatlerde açıklama beklerken, kendisi başka hesapların peşinde. Paraları saklamanın derdinde. Ses kayıtlarından ortaya çıkan iddia en azından bu. Ses kayıtlarının ortaya koyduğu görüntü bu. Kanaat bu.

Başbakan'ın şu gün itibariyle mal varlığı beyanı var. Banka hesaplarında üç trilyon 390 milyar 25 bin sterlin 199 bin dolar. Resmi malvarlığı. Şimdi şunu toplayıp 10la da çarpsanız evdeki hesap buraya uymuyor? Hadi elindeki malları beyan etmedin. Başbakanlık sitesine de bunu yazmadın. İnsanlar bütün malımı mülkümü öğrenmesin dedin. Peki telaşla niye saklıyorsun? Helal paraysa çocuğunla damadınla iş yapmış bu parayı bulduysan, kardeşim bu ne telaş ya?

Çocuğu akşama kadar niye yoruyorsun? Ne gerek var? Çocuğa da yazık. Taşı taşı öğlene kadar 30 milyon Euro yine evde. Bunlar odun değil kömür değil. Dolduruyorlar bitmiyor. Ses kayıtlarında hepsi var. Komploysa montajsa çok kolay 20 dakika. Paranın taşıması bile bir gün sürmüş. 20 dakikada ses kaydınızı ölçtürün. Sadece öğlen saatlerinde evde kaldığı iddia edilen 30 milyon euro, 91 trilyon. Ne kadar taşınmış bilmiyoruz. Farz edelim ki şu 30 milyon Euro dışında hiçbir para yoktu diyelim. Bu 91 trilyon 17 Aralık sabahı, ondan önce 82 trilyondu. Kur artmaya başlayınca birkaç güç içinde 91 trilyona çıktı. Başbakan durduğu yerde 9 trilyon kazanmış oldu.

Sen bir başbakan olarak gece gündüz insanlara vatandaşlara Türk lirasını tavsiye ederken, evde biraz Türk lirası bulundursaydın mübarek? Devamlı dolar devamlı Euro.

Editör: TE Bilisim