ES TV'de canlı olarak yayınlanan Vaziyet programının bu haftaki konuğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis (PM) üyesi Gaye Usluer oldu. Gazeteciler Ali Baş ve Arif Anbar'ın sorularını yanıtlayan Usluer, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
ÜÇ İHTİMAL
CHP İl yönetiminde yaşanan olağanüstü kongre tartışmalarına değinen Usluer, 'Görevden alma durumlarında tüzüğümüze göre 45 gün içerisinde yeniden oluşturulan yönetim kurulunu kongreye götürmesi gerekir. Ama süreç yerel yönetim seçim süreci olduğu için tüzüğümüzde mevcut olan o 45 günlük takvim işleyemedi. Kongre talebiyle İl Başkanlığına başvuru zaten tüzüğün gereğidir. Olması gerekendir. Bir başka yönden baktığımızda bu talebi yerine getirecek olan veya bu taleple ilgili son kararı alacak olan merkez yönetim kurulumuz ve Genel Başkanımızdır. Ne zaman başlayacağını bilmiyoruz ama olağan kongre süreci içerisindeyiz. Yakın zamanda başlatılacak olursa ki henüz bir parti meclisi toplantımız olmadığı için, olağan kongre süreciyle ilgili bir karar yok. Ama genel merkez şöyle diyebilir, çünkü onların oluşturduğu kaba bir takvim vardı seçimden önce. Olağan kongre süreci nedeniyle olağanüstü kongre yapmaya gerek yoktur diyebilir. Her iki olasılıkta söz konusu. Ama 3'üncü bir olasılık daha var bunu da hatırlamak gerekiyor. Kurultay bir yıl ertelenebiliyor. Tüzüğümüzde olan bir şey. Bu süreçte buna dairde yazılan, çizilenler var, henüz konuşulmadı ama denilebilir ki 'İstanbul seçimleri var, daha her şey yerine oturmadı, olağan kongre sürecini başlatmak yerine bir yıl ertelemeye gidiyoruz.'' dedi.
BEKLENİLEN SONUÇ
31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından Eskişehir'de ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Usluer, 'Vatandaşın genel memnuniyeti bakımından böyle bir sonuç bekliyorduk ama ittifak nedeniyle kaygımız var mıydı, vardı. Çünkü daha önce olmayan bir şey, yasal çerçevesi olmayan bir şey. İttifaklar yapıldı. Örneğin Odunpazarı'nda Kazım Beyin çok ciddi bir başarı kazandığını düşünüyorum ben. Çünkü ittifakın içinde Odunpazarı yoktu. Ama bütün belediye başkanlarımız ve tabi büyükşehir olması nedeniyle Sayın Büyükerşen'in oylarını artırmış olması hepimiz için mutluluk verici. Birkaç ilçe daha alacağımızı düşünüyorduk. Bir kere mevcut Mahmudiye ve Han'da Belediye Başkanlarımızın oylarını artırmış olması aslında ilçelerimizde yaşayan vatandaşımızın memnuniyetini göstermesi açısından çok değerli. Alpu ve Seyitgazi'yi, Çifteler'i bekliyorduk. Çifteler'i 8 oyla kaybettik ama bunun dışında örneğin Beylikova'da olsun, İnönü'de olsun, Mihalgazi'de olsun oy farkları kapandı. Bu genelde Eskişehir'deki yaşayan insanların, yurttaşların CHP belediyeciliğinden memnuniyetini göstermesi açısından çok önemli diye düşünüyorum. Önümüzdeki seçimlerde Eskişehir'de sonuçların çok daha iyi ve daha fazla ilçe belediyesinin CHP'de olacağından eminim. Bugün yaşadıklarımız bir sonrasının göstergesi' ifadelerini kullandı.
BAŞARI ÖYKÜSÜ YAZMALIYIZ
Yerel seçimlerde gösterdiği başarı ile başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok büyükşehir belediyesini kazanan CHP'nin bundan sonraki süreçte ne yapmasını ise Usluer, 'Çok büyük bir sorumluluk aldık. Aslında bu sevinçler ve başarı hissi çok güzel. Ama bundan sonra bizim bir başarı öyküsü yazmamız gerekiyor. Aynı Eskişehir'dekine benzeyen, Aydın'dakine, Muğla'dakine, Hatay'dakine benzeyen büyükşehirlerde olduğu gibi. Başta Ankara, İstanbul olmak üzere, Adana, Mersin, Antalya'da başarılı belediyecilik öyküleri yazmamız gerekiyor. Eğer bunu genel seçim başarısına çevireceksek ancak başarılı öykülerle çevirebiliriz. Sonuçta biz ne yapmalıyız, örneğin Kazım başkanın 5 yıldır yürüttüğü şeffaf belediyecilik. Yani tüm belediye toplantılarının naklen yayınlanması gibi İstanbul'da da Sayın İmamoğlu bunu başlattı. Bütün belediyelerimizde aslında şeffaf belediyecilik modeline geçmemiz lazım. Sayın genel başkanımız geçen hafta 10 maddelik bir bildirge yolladı tüm belediyelerimize. Şeffaf belediyecilik, rantın halkın ortak refahı için bölüştürülmesi anlamında, hiçbir şekilde yolsuzluklara müsaade edilmemesi konusunda… Halkla bölüşüm, halkla paylaşım, halkın yararı için yani en başından beri toplumcu belediyecilik, halkçı belediyecilik diyoruz ya yerel seçim bildirgemizde olan vaatler… Bundan sonra çok büyük bir sorumluluk var. Eğer biz mevcut başarı öykülerinden katlanarak büyüyen bir başarı öyküsüne çevirebilirsek ki buna inanıyorum. Bundan sonra sevgi dili konuşacak, hoşgörü konuşacak ve bunu yapmayan kaybedecek. Kaybettiklerini gördüler, bundan sonra biz sevgide, hoşgörüde birleşemezsek bunu yapmayan kaybedecek' ifadelerini kullandı. HM
Editör: TE Bilisim