Eskişehir Barosu Başkanı Mustafa Elagöz, baro seçimleri ve Avukatlık Kanunu'nda yapılmak istenen değişiklikler nedeniyle Ankara'ya yürümüş, diğer illerin baro başkanlarıyla birlikte duruma tepki göstermişti. Ankara'dan dönen Elagöz'ü, Eskişehir Barosu mensubu avukatlar alkışlarla karşıladı. 'Yaşasın avukat dayanışması', 'Savunma susmadı, susmayacak' sloganları atılan karşılamada, Başkan Elagöz, Ankara'da yaşanan süreçten bahsetti.
ANKARA'DA TABLO DEĞİŞTİ
Bu karşılamanın kendisi için duygulu bir an olduğunu söyleyen Elagöz, 'Biz bu yola çıkarken böyle bir tabloyla karşılaşmak için çıkmadık. Haklı ve meşru bir amacımızı dile getirmek, iktidar yetkililerini yapmaya çalıştıkları yanlıştan dönmeye sevk etmek adına içlerinde Eskişehir Baro Başkanı da dahil olmak üzere ilk başta 42 baro başkanı kendi şehirlerinden Ankara'ya doğru simgesel ve bir o kadar da anlamlı eylemi gerçekleştirmek üzere cübbeleri ile yola çıktılar. Ben 6 gündür Eskişehir'den ayrıyım. O 6 günün 3 günü tamamen yollarda geçti. Cumhuriyet tarihinde bana göre bir ilke imza attık' diye konuştu. Çoklu baronun yanlışlığını defalarca anlattıklarını vurgulayan Elagöz, 'Bize de başka bir yol bırakmadılar. Biz de kendimize yakışır şekilde, sessiz, en demokratik bir eylemi gerçekleştirmek üzere Ankara'ya gittik. Yol boyunca hiçbir sıkıntı ve engellemeyle karşılaşmadık. Sağ olsun Eskişehir Emniyet'inden çıkarken polis arkadaşlar bize destek oldular. Ancak Ankara'ya vardığımızda tablo değişti' ifadelerini kullandı.
ŞİDDETE MARUZ KALDIK
Amaçlarının eylem yapmak olmadığını belirten Elagöz, 'Bizim amacımız provokatif bir eylemin içinde olmak değildi. Bize yakışmaz o. Ancak yetkililer bunu anlayamadılar, idrak edemediler. Baroları ve savunmayı her zaman hafife aldıkları gibi bu sefer de hafife aldıklarını gösterdiler. Ciddi bir polis direnciyle karşılaştık. Kendilerine şunu söyledik; yapmayın arkadaşlar dedik. Yaratacağınız bu fotoğraf karesi Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası kamuoyunda rezil etmekten başka bir işe yaramaz dedik. Bakın bütün iyi niyetimize rağmen bazı baro başkanlarımız maalesef şiddete maruz kaldı. Slogan atmadık, haklı talebimizi getirdik biz buraya dedik. Ama anlamadılar. Her türlü psikolojik işkenceyi bu ülkenin baro başkanlarına yaptılar. Ankara baromuzun ve Ankara Büyükşehir Belediyemizin göndermiş olduğu çadırları maalesef polis ekipleri tekmeleyerek içeri almadılar. Ben bunları söylemekten hicap duyuyorum arkadaşlar. Bu ülkenin kurumlarını burada rencide etmek için konuşmuyorum ama yaşadıklarımı bilmenizi istiyorum' diye konuştu.
BOYUN EĞMEDİK
İçeri yemek dahi alınmadığını söyleyen Elagöz, 'Bizi inşaat şantiyesinin önüne durdurdular orada. İnşaat şantiyesindeki işçiler üzerimize saldırdılar. Hatta daha ileriye gittiler silahlı saldırı bile gerçekleşti, basına da yansıdı. Bize şu söylendi; bu silahlı saldırıyı yapan kişi hakkında şikayetçi olabilirsiniz. Baro başkanlarına, 130 bin avukatı temsil eden seçilmiş baro başkanlarına hukuk dersi vermeye kalktı oradakiler. Biz bunlara boyun eğmedik. Bizi yıldıracaklarını düşündüler. Keyiflerinden ödün vermezler diye düşündüler. Ama biz kararlıydık. Gerekirse 1 hafta yatacaktık orada. Biz düşman değiliz. Biz cumhuriyetin temel değerlerine bağlı, Atatürk'ün ilke ve devrimlerinden ödün vermeyen, bu ülkenin istikbali için her türlü mücadele içerisinde olan avukatlarız ve onların barolarının başkanlarıyız. İrademizi kıramadılar' dedi.
TARİH SİZİ AFFETMEYECEK
Ertesi gün geniş bir güvenlik çemberi oluşturulduğunu vurgulayan Elagöz, 'Böyle bir güvenlik çemberi oluşturulamaz. Fiili bir gözaltında kaldı bu ülkenin baro başkanları, kendi ülkesinin başkentinde. Bu ayıp bu ülkeye, bu ülkeyi yönetenlere yeter. Yoldan geçen vatandaşlar bize destekler verdiler. Bunu engellemek için dört tarafımızı otobüslerle kapladılar. Baro başkanları haricinde kimseyi içeri almamaya başladılar. Ne yaptık biz baro başkanları olarak? Hukukun üstünlüğünü savunmaktan başka ne yaptık? Bize bu zulmü edenler de bir gün avukata ihtiyaç duyacaklardır, unutmasınlar. Bu kanunsuz emri veren İçişleri Bakanı, kanunsuz emri uygulamak zorunda kalan Ankara Valiliği, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve oradaki yetkili amirler, tarih sizi affetmeyecek. Biz bilmiyor muyduk 130 bin avukatı Ankara'ya götürmeyi? Yapmadık, doğru bulmadık. Devletimizi provokatif bir ortama sokmak istemedik' ifadelerini kullandı.
KEŞKE YAŞATMASALARDI
'Bir saat sonra bariyerleri açmak zorunda kaldılar' diyen Elagöz, 'Başka çareleri yoktu. Ne yaptık bariyerler açılınca, olumsuz bir tepki verdik mi? Bindik arabamıza yürüdükten sonra Ata'mızın huzuruna gittik. Senin kurduğun cumhuriyetin avukatları hala senin çizginden ayrılmadı dedik. O mesajı vermeye gittik. Umarım anlamışlardır. Daha süreç bitmedi. Bu birinci raunt. Her şey bitmiş değil. Komisyona sevk edileceği yönünde bir haber aldık. Bu arada çok Ankara'ya gideceğiz daha gerekirse her gün gideceğiz. Her şeyi yapacağız. Bu cumhuriyet, cumhuriyetin kurumları kolay kurulmadı. Baroları niteliksiz hale getirecek olan her türlü teşebbüsün arkasında 130 bin avukatın duracağını herkese göstereceğiz. Ama bu mücadeleyi yaparken avukatlara yakışır şekilde, demokratik sınırlar dışına çıkmadan, kimseyi kırıp incitmeden yapacağız arkadaşlar. Keşke bu tabloyla karşılaşmasaydık, keşke bu utancı bizlere yaşatmasalardı. Biz onurumuzla dik durduk. Savunma susmadı, susmayacağını da herkes bilsin' şeklinde konuştu. HM
Editör: TE Bilisim