Sevgili okurlar;
Her yıl 19 Eylül tarihi Türk milletinin kaderini tayin etmiş, Gazilerimizin onur günüdür. Allah katında kutsal günler vardır. Ama bu 19 Eylül'de Türk milletinin onurlandığı ve şereflendiği müstesna günlerdendir.
Bugün, hayatını, vatanı için milleti için feda etmeye hazır ama emek vererek, savaşarak, kefen giyerek bu savaştan zaferle çıkmış, Yarab şehadet mertebesini nasip et diye kahramanın düşmana karşı koymuş Gazilerimizin günüdür.
Peygamberlikten sonra en büyük mertebe ahirette şehitliktir. Eshabı Kiram devrinde (ASRI-SAADET) savaşa gidip de şehit olmadan, Gazi olarak dönenler ağlarmış ve yarabbi beni niye şehadet mertebesine ulaştırmadın diye Allah Teala'ya yalvarırlarmış. Savaşa gidilirken hiçbir zaman bir Gazi ben ölmeyeyim diye girmez. Ama yüce yaradan eğer onun vadesini tamamlamamış ise o Gazi olarak geri döner.
Ahirette Cennete giren hiçbir mümin tekrar dünyaya dönmek istemez. Çünkü o kadar büyük bir nimet var ki, o nimeti gördükten sonra dünyaya dönmek istemez. Ama şehitler gördükleri itibar karşısında 'Yarabbi bizi dünyaya tekrar döndür. Yine şehit olup gelelim' diye dünyaya sırf şehit olmak için dönmeyi ister.
İşte bugün tüm bu sevapların sahibi Gazilerimizin Gurur Günüdür. Gaziler yaşadıklarının çoğunu anlatamıyorlar. Niçin Türk milletinde bu kadar şehadet kıymetlidir dersiniz. Diğer dinlerde ahlaki çöküntünün neticesi şehadet bir ebedi ölümsüzlüktür sembolü olarak kabul edilmemekte. Hatta öldükten sonra dirilmeye ve ebedi bir hayat yaşanmayacağı varsayımıyla savaşlarda onlar sadece canlarını kurtarmaya bakıyorlar. Ve bu nedenle cesaretleri sıfır oluyor. Biz Türklerde ise şehitlik bir insanın ulaşabileceği en büyük rütbe kabul edildiğinden bizim bir kişimiz onların on kişisine bedel oluyor. Bu İslam gerçeği Arap devletinde de yavaş yavaş kaybolduğu için onların kahramanlık cesareti tamamen sönmüş durumda. Bunun için de yıllar yılı esaretten kurtulamıyorlar. Savaşta inanç kayboldu mu isterse milyonlar olsun her şey bitmiş demektir.
İslam dininde sadece erkekler değil birçok kadınlarda şehadet şerbetini içmek için gayret etmişler ve gayelerine ulaşmışlardır. Şanlı tarihimize ve İslam tarihimize baktığımız zaman bunu görmemiz mümkündür.
Taa peygamberimiz zamanından günümüze kadar birçok kahraman kadınlar türemiştir. Bunları yarın mahşer günü Allah bizlere de Cenneti nasip eylesin o zaman göreceğiz. Şehitlerin sadece kendileri değil, onlarca yakınına da Allah Teala şehitlere şefaat izni verecektir.
Velhasıl Gazilerimize ne yapsak yine azdır. Çünkü onlar şerefini Allah'tan almışlardır. Bizde İslam'ın kuruluşundan, peygamberimiz devrinden, Osmanlı devrinden, Cumhuriyet devrinden son Gazi ve şehit komutanlar ile adsız kahramanlara rahmet dileyip dualar ediyoruz. Ruhları şad, mekanları Cennet-i Ala olsun. Onların şefaatinde bizleri de nasipdar eylesin.