AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, ES TV'de canlı yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. Gazeteciler Ali Baş ve Meltem Karakaş Kaya'nın sorularını yanıtlayan Çalışkan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
ONURLU BİR GÖREV
Kongre süreciyle ve adaylığı konusunda konuşan Çalışkan, 'İlçe kongrelerimiz devam ediyor. Tüm Türkiye'de pandemi sürecinin girmesiyle birlikte. Bizim Mart'ta yapılacaktı ama pandemi oldu. Kaldı. Böyle sıkıntılı süreçlerden geçtik. Ekim ayı sonu itibariyle ilçe kongrelerimiz bitiyor. 10 ilçemizin kongresini tamamladık. İlçelerimize, başkanlarımıza, tüm üyelerimize hemşerilerimize hayırlı olsun. Bu süreçte genel merkezimiz mevcut şehirdeki irticamın bozulmaması ve şehrin yine benzer tarzda yeni küskünler oluşturulmaması adına mevcut yapıyı koruyarak ilçe başkanlarımıza ilişkin kısımda bir strateji yürütüyor. Bu strateji doğrultusunda merkez ilçelerimiz de dahil olmak üzere ilçe kongrelerimizi tamamlayacağız. Sonra tüm Türkiye'nin il kongresi başlayacak. Bize gelen bilgiye göre Ankara, İstanbul, İzmir belki ayrı olmak üzere yılsonuna kadar tamamlanacak. Bizim partimizin gelenekleri çerçevesinde genel başkanımızın prensipleri Sayın Genel Başkanımızın bize görevi tevdi etmesi halinde biz buna her zaman hazırız. Çünkü o çok onurlu bir görev. İktidar partisinin Eskişehir'deki genel başkanımızın temsilcisi olmak bizim için çok onurlu. Çok güçlü, çok dirayetli bir görev. Ben Eskişehirli hemşerilerimle birlikte bu görevi yapmaktan son derece mutluyum. Bu meselenin devam etmesi, devam etmemesi meselende nasıl bizi o irade 2 buçuk yıla yakın süre önce gel kardeşim Eskişehir il temsilciliği sana teslim dediyse bugün de sevgili başkanım teşekkür ederiz görev süren doldu bir başka arkadaşımız gelecek derse biz de müsaade ister ayrılırız. Bize hep söylüyorum müşahitlik görevi verirler paşalar gibi yaparız. Hangi noktada görev tevdi ederlerse o görevi yapmak AK Parti teşkilatında çok büyük bir onurdur. İnşallah bu süreci böyle geçireceğiz' dedi.
NEDEN KÜSÜYORSUN?
Çalışkan, parti içinde küskünlerin olup olmadığıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: 'Biz hemen hemen tüm hemşerilerimize ve tüm üyelerimize dokunuyoruz. Ama maalesef bana kişisel olarak küsenler beni kişisel olarak beğenmeyenler size kişisel olarak küsenler, beğenmeyenler, ilçe başkanımızı beğenmeyeler veya tersten bakıldığında o koltuğun sahibi ben olmalıyım diyenler, kendi arkadaşını uygun görenler ama hep AK Parti'yi daha çok sevdiği iddiasıyla bu işi yapanlar kast edilenler. Evet onların baktığı açıya göre açı doğru olabilir. Ama asıl olan dava ise biz dava bilinci ve şuuru içerisinde davaya küsmek yerine katkı sağlamayı hedeflemeliyiz. Dün siz yöneticilik yaptınız. Herhangi bir teşkilat evresinde siz vardınız. Biz size dokunmak, sizi sistemin içerisinde tutmak ve kardeşliğimizi güçlendirmek adına çaba sarf ediyoruz. Ama buna rağmen birtakım dargınlıklar oluyor gidiyorum kapılarını çalıyorum. Var mı yapabileceğim bir iş. Ya başkanım size karşı bir şey yok ama Ahmet beye darıldık. Hadi dargınlığı çözelim. Anlaşıyoruz tamam mı tamam. Ayrıldık 10 dakika sonra yine küsüyor. Yapma. 10 dakika sonra niye küsüyorsun? Bu küskünlükten kastımız, aslında davaya küsmek değil. Ama kişilere ilişkin. Telefonu açmamış. Tamam, açmamışım ama 2 saat sonra döndüm. Siyasette alınganlık olmamalı. Herkesin empati yaparak içinde bulunan kısmı değerlendirmesi lazım. Biz tüm üyelerimizin davaya ilişkin katkılarından çok memnunuz. Neyi konuşuyoruz? 3-6-10 kişiyi konuşuyoruz. Bu süreçte biz daha önce ya kime dokunulmamışsa ona dokunmaya çalıştık. Kime gidilmemiş gittik. Ya o arkadaşa 5 defa gittik. Sorun ben herkese şunu soruyorum. Kendi açımızdan baktığımızda. Arkadaş tembelsin, çalışmadın, sahaya inmedin, teşkilatlarla diyaloğun yok. Var mı? Yok. Ee ne? Yok ya tamam. Sebep yok ama o koltuğu ben istiyorum. Ya koltukları ikiye koyacağız. Böyle olmamalı. Herkesin çalışmasına müsaade edilmeli. Mahalle başkanlarım, ilçe başkanlarım yine sandık başkanları dahil olmak üzere. Taş üstüne taş koyanlardan Allah razı olsun. Onlar yaptı şimdi bu arkadaşlarımız yapıyor. Ama bize düşen her bir gönüle girmek adına hareket etmek. Bana göre küskün yok. Ama varsa da bunların gönüllerini almak. Hemşerilerimiz bizden çözüm bekliyorlar mazeret değil.' ESRA ÜNLÜ
77

Editör: TE Bilisim