DP Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Özcan; 'Odunpazarı'nı AKP'nin yönettiği zamanlar esas mesleği imamlık olan eski İlçe Belediye Başkanı'na, Park ve Bahçeler Müdürlüğü yaptırmışlar. İmamdan peyzajcı olursa tüpçüden de asfaltçı olur. Daha ötesi var mı?' dedi.

Demokrat Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Özcan açtı ağzını, yumdu gözünü! Demokrat Parti'nin köklü geçmişinden, geleceğinden ve hedeflerinden bahseden Özcan, siyasi rakiplerine de gözdağı verdi. Sonhaber'e konuşan Özcan, 'İnsanımız doğruları duymaya aç kalmış' diyerek, CHP ve AKP'yi adeta topa tuttu: 'Allah'a ve millete hesap vereceğinizi unutmayın. Siz unutsanız da biz unutturmayacağız.2

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Siyasete nasıl girdiniz, ideolojiniz nasıl oluştu?

1971 Eskişehir doğumluyum. Bütün öğrenimimi Eskişehir'de tamamladım. 12 yaşından beri çalışıyorum. Hem çalıştım, hem okudum. Babam devlet memuruydu. Birilerinin yanaşığı, yandaşı, olmayı reddeder, asalaklardan nefret ederdi. Bize de o babanın evladı olarak çalışmak düşerdi ve üstümüze düşeni yaptık. Hep çalıştık, halen helal para kazanma derdindeyiz. Cemil Meriç, 'İzmler (İdeolojiler) , idraklere giydirilmiş deli gömlekleridir' der. Vatanına bağlılık için, milliyetçilik için, mukaddesat hassasiyeti için, eşitlik, hürriyetçilik için, işçi haklarını savunmak için illaki bir 'izme sadakate' gerek olmadığını düşünüyorum. İnancımız, ideolojimizin temel dayanağı. İdeolojimiz ülkemize, milletimize, sadakatimizdir. Bu sadakat duygusuyla; dedem Demokrat Partili, babam Adalet Partili bende genetik olarak doğduğum günden itibaren bu büyük misyonun tabii üyesi olarak resmen 18 yaşında misyona dahil oldum.

Mensubu ve yöneticisi olduğunuz Demokrat Parti'nin oldukça köklü bir geçmişi var. Şimdilerde ise o günlerden biraz uzak. Sizce, partiniz yeniden eski günlerine kavuşacak mı?

Kökleri milletimize büyük hizmetleriyle şereflenmiş Demokrat Parti'nin bugünkü günleri maalesef partimizden ziyade ülkemiz açısından üzücü ve kayıp. 28 Şubat darbesi ile iktidardan uzaklaştırıldığımızın üstünden 20 yıl geçti. Bizim gibi devletin her alanda hakimiyetinin güçlü olduğu ülkelerde, 20 yıl yerel ve ulusal iktidardan uzak bir partinin yaşaması mümkün değilken, partimizin hala ayakta kalması milletimizin gözünde hala itibarının mevcudiyetini gösterir. 28 Şubat'ta dipçik darbesi ile siyaseten bulunduğumuz merkezden sökülüp atıldık. Fakat bize boşalttırılan alan hala boş durumdadır. Bizim misyonumuz, toplumumuzun ortak değerlerinin birleştiği merkezdi. Şu an toplumun tek ihtiyacı birlik ve uzlaşı. Tekrar eski günlerimize döneceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Eskişehir gündemini yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Sizce şehrimizin başlıca sorunları neler?

En önemli sorun mental yorgunluğu... Tabi ki bunun devamı olan yönetim yanlışlıkları… Eskişehir'de 1999'dan beri bir algı oluşturuldu. Eskişehir'e dışarıdan gelenler belirli bir rut ile gezdirildi. Eskişehir'in gerçekliğinden uzaklaşarak, o rutun etrafında yapılan makyajla her şeye gözümüz kör oldu. 1999 yılından bugüne Büyükşehir Belediyesinin kredi ve bütçe bazında harcadığı para 1 buçuk milyar dolardan fazla. Kore, olimpiyatları düzenlerken Seul'a harcadığı 500 milyon dolarla Seul'u yeniden inşa ederken; biz 1 buçuk milyar doları 3 kilometrekareye harcadık. 2004 ve 2014 seçimlerini kazanmaya yönelik hafif raylı sistem yatırımının çilesini kullananlar çekerken, bu yanlışlığa imza atanlar maşallah makam arabalarından hiç inmiyorlar. Mesela şimdi şikayet ediyorlar 'ulaşım zarar ediyor' diye. Soruyorum; Çankaya ve Çamlıca hattında günlük kaç yolcu taşıyorlar? Yanlış yönetimin sonucu, kısa mesafede en pahalı toplu taşıma, trafik karmaşası… 3 kilometrekareye hapsedilen Eskişehir'in yeni arsa üretmeyen, perifere gelişmesine gözünü kapayan kafanın hediyesi bize çok pahalanmış konut ve kira olarak döndü. Çok yazık! Merkezi hükümette 14 yıldır iktidarda bulunan AKP'nin şehre getirdiği yatırım koca bir hiç. Şaka gibi! Yıllarımız Yılmaz Büyükerşen ve AKP arasındaki çekişmenin, inatlaşmanın arasında heba oldu gitti. Kesinlikle bu ülkede 2 dönem şartı getirilmeli. Hiç bir yönetici 2 dönemden fazla o koltukta kalmamalı.

Demokrat Parti şehrimizde faaliyetlerini sürdürüyor, gündem değerlendirmeleri yapıyor. Yine de yerel siyaset AKP ve CHP arasında devam ediyor. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Az önce de söylediğim gibi Eskişehir'in geleceğini Yılmaz Büyükerşen ve AKP arasında sıkıştırdılar. Ülkede iktidarda AKP, muhalefette CHP kıskacı… Eskişehir'de ise tam tersi oldu. Şahsım ve partim adına söylüyorum; bu paradokstan sıkıldım artık! Partimin Odunpazarı İlçe Başkanı ve o bölgede oturan bir kişi olarak söylüyorum ki 20 yıldır Odunpazarı'nı yöneten CHP ve AKP'nin birbirlerinden hiç bir farkı yok. Odunpazarı Belediye Başkanı'na kurumun içerisindeki yapılaşma ile ilgili, harcanan paralarla ilgili sorular soruyoruz. Belediyeyi yönetenler cevap veremiyorlar. Onları anlıyorum, verecek cevapları yok fakat AKP'den de tık yok! Çünkü bu sistem yandaş beslemeye ve suiistimale açık işlerine geliyor. Bununla alakalı örnek vereyim; Odunpazarı Belediyesi içerisinde koordinatör diye bir kadro uydurup resmi görevlileri bypass etme saçmalığını dile getirmeye başladığımızda baktık AKP'den tepki yok. Odunpazarı'nı AKP'nin yönettiği zamanlar esas mesleği imamlık olan eski İlçe Belediye Başkanı'na, Park ve Bahçeler Müdürlüğü yaptırmışlar. İmamlarımız yanlış anlamasın ama imamdan peyzajcı olursa tüpçüden de asfaltçı olur. Daha ötesi var mı?

Alışılagelenden farklı bir siyasi tarzınız olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman sert çıkışlarınıza da şahit oluyoruz. Siyasi üslubunuz ile ilgili nasıl dönüşler alıyorsunuz?

Ülkemizde ve şehrimizde yaşanan hadiseler ve yalanlar karşısında sakin kalmak mümkün mü? Odunpazarı bölgesinde herkesin malumu, yönetilemeyen Belediye ve muhalefet olamayan muhalefet partileri var. Göreve geldikten sonra anladık ki insanımız doğruları duymaya aç kalmış! 'Din' deyip dinlerini istismar edenlerden, 'Sosyal Demokrasi' deyip aldatanlardan bıkmış ve çaresiz. Şerefimle temin ederim ki çeşitli kanallarla çok fazla sayıda insan ulaştı. Özellikle Odunpazarı Belediyesi ile ilgili çok sayıda insan, çok fazla şey anlattı. Bunların bir kısmını kamuoyu ile paylaşmam mümkün değil. Belediye içerisinde yaşananları dinleseniz şok olursunuz. 'Sertsin' diyorlar, ne yapayım? Yalana karşı, milletin parasından semizlenene, yanaşmalara, yandaşçıya karşı zaafım var. Demokrasilerde her kademedeki yönetenler, yönetilenlere yalan söyleyemez! Politik gerçekçilik adına yalan söyleyemez. Bundan sonra da bölgemde, şehrimde her kim yandaşçılık yaparsa, milletin parasını ulufe olarak dağıtırsa, o yaptıklarını burnundan getirmek de bizim görevimizdir.

Yaklaşan seçimler var. Kısa bir süre değil belki ama seçim çalışmaları yavaş yavaş hız kazanacak gibi görünüyor. Bu noktada Demokrat Parti'nin Eskişehir hedefi nedir?

Mevcut sistem partileri ile farkımızı elimizden geldiğince anlatacağız. 'Önce Vatan' diyeceğiz. Hedefimize yalan söylemeden, önce vatan diyenlere ulaşmak olacaktır.

Sizden ülkemizin içinde olduğu durumu özetlemenizi istesek, neler söylersiniz?

Yalnız güzel ülkem… İnsanların umudunu ve geleceğini karartmak istemiyorum. Benim de iki tane çocuğum var. Bu ülkede doğdum ve bu ülkede öleceğim. Tek umudum ve geleceğim, ülkem...

Eskişehir'de siyasi rakiplerinize mesajınız olacak mı?

Halk adına halkın parasını harcayanlar… Halk adına, halkın parasını denetlemekle görevli olanlar… Allah'a ve millete hesap vereceğinizi unutmayın! Unutsanız da biz unutturmayacağız.

Peki, Eskişehirlilere neler söylemek istersiniz? Ne için size, partinize oy vermeliler mesela?

Kimsesi olmayan, yanaşma olmayacak kadar şerefli olan, iş bekleyen, adalet bekleyen, önce vatan diyen, evladının geleceğini düşünen, büyük Türkiye diyen, birlik, bütünlük ve huzur isteyen herkes Demokrat Parti'ye oy vermeli.

Editör: TE Bilisim