Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş,
ESO'nun Alpu Ovası'na Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurma çalışmalarının ifşa olmasının ardından çıkan köşe yazılarını kast ederek, twitter hesabında aşağıdaki mesajı yayınladı…
'Bundan 15 yıl önce bir otomobil fabrikasının Eskişehir'e yatırım yapmasını engelleyen köhnemiş zihniyet, bugün Hızlı Tren gibi teknoloji üreten, çevre duyarlı firmaların Eskişehir'e gelmesini engellemek için düğmeye bastı yine.
Sebep küçük olsun, benim olsun.'
Vaovvv dedi insanlar, sert…
Ardından 3 Kasım Salı günü önce basın toplantısı ardından ESTV'de canlı yayın…
Bu mesajdaki 'köhnemiş zihniyet' nedir, kimdir, kimi kast ettiniz sorusuna şu yanıtı verdi;
'Bizim işimiz isimlerle, kişilerle değil, biz kurumlarla ilgileniriz…
Benim söylediğim, 20 yıl önceki anlayış…
Toplumun, insanların ihtiyaçları değişiyor, teknoloji gelişiyor, bugünkü duruma 20 yıl önceki düşüncelerle çözüm üretilemez…
Bir de, köhnemiş zihniyet kötü bir şey demek değil…
Aynı kuşak çatışması gibi düşünün…
1'nci kuşak, 2'nci kuşak, baba-oğul çatışması gibi…'
Peki karşıdan bakınca, bayağı iyi bir cevap…
'Köhnemiş zihniyet, bugün Hızlı Tren gibi teknoloji üreten, çevreye duyarlı firmaların Eskişehir'e gelmesini engellemek için düğmeye bastı yine.'
Diyelim ki, köhnemiş zihniyet tanımıyla söylemek istediğinizi ifade ettiniz…
Peki,
'Bugün, sizin düşündüğünüz projeyi engellemek için düğmeye basan kim ya da kimler?'
20 yıl öncesinde değil,
Birilerinin engellemek için 'bugün' düğmeye bastığını söylüyorsunuz…
Bugün düğmeye basan ya da basanlar kim ya da kimler?
***
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş,
Yaklaşık bir yıl önce de, 'Eskişehir'i Jurassic Park'a çevirmeyin' demiş, sonrasında da Eskişehir'deki bazı kesimlerin sözlerini işlerine geldiği gibi eğip büktüklerini söylemişti…
ESO Başkanının,
15 yıl önce, bu şehre otomobil fabrikasının gelmesini kimlerin engellediğini,
Sonra da bugün, projelerini engellemek için düğmeye basanların kimler olduğunu açıklaması gerekiyor…
Öyle,
Süslü laflarla ortaya bir iddia atıp, sonra da 'ben sözümü derim, kim beğenirse o alır' demek, şehrin önemli bir odasının başkanının yapacağı şey değil…
***
Daha bitmedi…
'Bunlar duygusal, romantik şeyler…
Bunlar kasaba zihniyeti…' ne demek?
İkide bir, 'burası Muz Cumhuriyeti değil…' ne demek?
Buranın Muz Cumhuriyeti olduğunu söyleyenler kim?
Muzu en çok sevenleri biliyoruz, ima etmeye çalıştığınız şey nedir?
Celalettin Kesikbaş,
Birey olarak, bir TC vatandaşı olarak fikirlerini, düşüncelerini her ortamda, istediği üslup ve kelimelerle ifade etmekte özgür…
Ancak,
Eskişehir Sanayi Odası gibi, önemli bir kurumun başkanı olarak söylediklerini de şehre açıklamak zorunda…
Açık ve net olmak zorunda…
15 yıl önce bu şehre otomobil fabrikasının gelmesini kimin-kimlerin engellediğini biliyor olmalı ki, böyle bir ifade kullanıyor…
'Bugün' diyor, bir kez daha dikkatinizi çekiyorum;
'Bugün yeniden düğmeye bastılar…'
Kimdir, o düğmeye basanlar?
Cesaret ve basiret, bu iddiaların açıklanmasını zorunlu kılar…
Cesaret, o ifadeleri sarf etmeyi,
Basiret ise, o ifadelerin arkasında durmayı gerektirir…
***
Aynen Kesikbaş'ın söylediği gibi…
Burası Muz Cumhuriyeti değil…
Ne Eskişehir, ne Türkiye…
Burası, hiç kimsenin kendi kafasında şekillendirdiği, planladığı bir gelecek öngörüsüne kayıtsız şartsız teslim olacak bir şehir değil…
Bunu hala fark edememiş olmak, bu şehri hiç tanımıyor olmak demektir…
Tabi çok konuşunca bazı şeyler, kendiliğinden çıkıyor ağızdan…
Kesikbaş,
ESTV'deki programda söylüyor;
'Benim kent hafızam yeterli değil, o günleri siz biliyorsunuzdur…'
Celalettin Kesikbaş,
Yeterli olmayan kent hafızasına karşın, şehrin geleceğini dizayn etmek konusunda kendisini son derece etkin ve yetkin sayıyor…
Ne büyük bir yanılgı…
***
Derdimizi, sıkıntımızı, inadımızı bir kere daha, açık ve net bir şekilde ifade ederek bitirelim yazıyı…
Yatırıma karşı değiliz…
Fabrikaya, daha çok iş alanı, daha yüksek gelire karşı değiliz…
Ancak bu şehirde, yatırım diye diye ortaya çıkan herkesin istediği her şeyi kendi kafasındaki plana göre gerçekleştirebileceğine inanmasına karşıyız…
Tahakküm kurmasına,
'İş-aş' gibi, manipüle edilmeye son derece yatkın söylemlerle, kendilerine yol açamaya çalışmalarına karşıyız…
İhtisas Organize Sanayi Bölgenizi Hasan Bey Lojistik Merkezi yakınlarındaki alana kurun, biri 500, diğeri 800 dönüm olmak üzere, 1300 dönümlük arazi var orada…
Yetmiyor mu, oralarda yapın büyütmeyi, genişletmeyi…
Olmuyor mu?
Kurun İmişehir'de…
İmişehir'den Hasan Bey Lojistik Merkezine hat döşeyin…
Oradan zaten Alpu-Ankara hattı geçiyor…
Hatta Alpu'nun göbeğinden geçiyor…
Oradan da URAYSİM bölgesine bir hat döşeyin…
Olamaz mı?
Pekala olur…
Oldurulmak istenirse elbette...
***
Alpu Ovası'nı rahat bırakın…
Orada ısrar ederseniz, kazanamazsınız…