Nerede kalmıştık?
Öğretmenler de sık sık sorar bu soruyu sınıfa girince.
'Nerede kalmıştık?'
Pekala biliyordur nerede kaldığını da…
Öğrencisini denemek için belki, yine de sorar bu soruyu.
Öğrencilerinden sorusuna bir cevap bekler mi beklemez mi bilinmez.
Bir de,
'Derse hazır mıyız?' diye sorar.
Aslında bu soru, içten içe, derse hazır mıyım sorusudur.
Öğretmenlik de yazarlık da zordur.
İkisi de iğneyle ince bir iş üzerinde…
Bir sanat eseri üzerinde çalışmak gibidir.
Neyse, nerede kalmıştık, demekle yazı yazmaya hazır olup olmadığımı anlamaya çalıştım sadece.
Bazen insan sınıfta ders anlatmaya da, yazı yazmaya da, yaşamaya da…
Yani hiçbir şeye hazır olmaz…
Hayatı rastgele tükenip gider.
***
Yazarlık bir meslek midir?
Yazarlık, şairlik?
Öğretmenlik gibi…
Mühendislik gibi…
***
Yazarlık, şairlik bir iş midir?
Mesela esnaflık gibi…
Tüccarlık gibi…
'Mesleğin ne?'
'Yazarlık!'
'Ne iş yapıyorsun?'
'Yazarım!'
İhtimal dahilindedir ki karşındaki de,
'Ben de yazarım, şairim!' diyecektir.
En azından, lisedeyken yazdığı şiirlerden söz edecektir.
Şimdi günümüzde de sosyal medyaya baktığımızda, denizde kum bizde şair, yazar.
Aziz Nesin de,
'Her Türk'ten üçü şairdir!' demişti.
Böyle olunca…
Yazarlık, şairlik bir meslek değil de bir hobi olarak görülüyor.
Boş zamanlarda hevesle yapılan bir uğraş…
Ne üzücü!
Sait Faik pasaport almak için başvurduğunda mesleği sorulmuştu.
Mesleğinin yazarlık olduğunu söyleyince,
'Öyle bir meslek yok!' denip pasaportuna, 'işsiz' yazılmıştı.
Esnafınki…
Mühendisinki…
Tüccarınki…
Sanayicininki…
Serbest meslek sahibininki…
İnşaat işçisininki…
Belediye temizlik işçisininki, az çok, bu işten para kazandığı için…
Yani piyasayı canlandırdığı için bir meslek, bir iş ama şairinki, yazarınki bir meslek değil.
Bir iş de değil.
Esnaflık hiç değil!
Serbest meslek dahi değil!
Biliyorsunuz, altmış beş yaş üstü esnaflar, işletme sahipleri, tüccarlar, sanayiciler, serbest meslek sahipleri sokağa çıkma kısıtlamasından muaflar.
Ama yazarlar, şairler muaf değil.
Çünkü yazarlık, şairlik bir meslek olarak görülmüyor.
Yaşı nedeniyle dışarı çıkamayan Şair Nihat Behramoğlu da bu duruma çok kızıyor.
'Ne yani,' diyor, 'şair değil de esnaf mı olsaydık!'