Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 'Örgün Eğitim İstatistikleri' eğitimdeki olumsuz tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye'de okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 18 milyon 242 bin öğrenci mevcut. Öğrencilerin 1 milyon 469 bin'i özel okullarda,1 milyon 584 bin'i açık öğretim kurumlarında okuyor.
Örgün eğitimde, 54 bin 715'i resmi okul,13 bin 870'i özel okul,4'ü açık öğretim okulu olmak üzere 68 bin 589 okul bulunuyor.
Okul öncesi eğitimde net okullaşma oranı yüzde 71.Bu oran ilkokulda yüzde 93, ortaokulda yüzde 95, ortaöğretimde yüzde 85 olarak belirlendi.
Okullaşma oranlarına bakıldığında; İlkokul, ortaokul ve liseler zorunlu eğitim kapsamında olduğu halde binlerce çocuğun nerede olduklarını ve neden okul dışında kaldıklarını bilen yok.
MEB verilerine göre açık öğretimdeki öğrenci sayısı 1 milyon 584 bin oldu. Açık liselerin mesleki ve teknik eğitim türünde öğrenci kayıpları gözlenirken; açık ortaokullardaki öğrenci sayısının artması dikkati çekti. Açık ortaokullarda öğrenim görenlerin sayısı 2020 yılında önceki yıla göre 32 bin 884 arttı. Umarım yetkililer okulda olması gereken bu çocukları örgün eğitimin dışına iten nedenleri düşünürler.
ÖZEL OKUL SAYISI ARTTI AMA……
Özel öğretim kurumlarındaki öğrencilerin toplam örgün eğitim içindeki oranının yüzde 8,8 olduğu belirtildi. Bu oran, okul öncesi eğitim için yüzde 17,7, ilkokul için yüzde 5,2 ortaokul için yüzde 6,3 ortaöğretim için de yüzde 13,1 olarak kaydedildi.
3 bin 176 olan özel ortaöğretim kurumu sayısı,3 bin 65 olan 'resmi genel ortaöğretim' sayısını geride bıraktı. Bu veriler 'eğitimde piyasalaşma' iddialarını artırıyor.
MEB'in özel okullara yönelik teşvik politikası sonucu özel okul sayısı arttı ama öğrenci sayıları azaldı. Özel liselerde eğitim gören öğrenci sayısı 25 bin 911 azaldı. Bu durum önümüzdeki süreçte bazı özel okulları ekonomik yönden zor durumda bırakabilir.
SÖZLEŞMELİ MODEL KALICILAŞIYOR MU ?
Örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 2019-2020 eğitim öğretim yılında 1milyon 117 bin 686 oldu. Bu öğretmenlerin 942 bin 936'sı resmi okullarda,174 bin 750'si özel okullarda görev yapıyor.
Kadrolu öğretmenlerin maaşlarına göz dikilirken(!), güvencesiz istihdamı kalıcılaştırdığı gerekçesiyle eleştirilen sözleşmeli öğretmenlik modelindeki ısrar edilmesi karşılık buldu. Bakanlık bünyesinde çalışan sözleşmeli öğretmen sayısı 101 bin 730'a yükseldi.
İMAM HATİPLER BOŞ KALDI..
MEB'in tüm yönlendirme ve teşvik çalışmaları, 2019-2020 eğitim öğretim yılında da sonuç vermedi. İmam hatip liselerindeki öğrenci sayısı geçen yıla göre 2 bin 343 azalırken genel liselerdeki öğrenci artışı 198 bin 530 oldu.
Bir yılda açılan 27 yeni imam hatip lisesi ile imam hatip lisesi başına düşen öğrenci sayısı 153'e kadar düştü. Genel lise başına düşen öğrenci sayısı ise 525 olarak gerçekleşti.
SORUNLAR KATLANIYOR…..
Mevcut veriler, okul öncesi eğitimin adeta gözden çıkarıldığına ve 'başka mecralara' bırakıldığına, okullaşma oranlarının yetersizliğine, öğrencilerin örgün eğitimden koparıldığına; çocuk işçiliğinin önünün açıldığına, özel okul ve imam hatip okulu sayısının artmasına karşın öğrenci sayılarının giderek azaldığına, fırsat eşitliği ve eğitime erişimde farklılıkların daha da arttığına dair izler taşıyor.
Yüz yüze eğitimde karşılaştığımız bu sorunlara uzaktan eğitim sürecinde çok daha farklı ve ağır sorunlar yükleniyor. Bu sıkıntılı süreçte 'sanal projeler,sahte başarılar ve siyasi hesaplar' peşinde koşanların dışında; çocuklarımızın geleceği için zor koşullarda özveriyle çalışan ;'salgın döneminin gizli kahramanları' tüm eğitim emekçilerini kutluyor, öğrencileriyle birlikte sağlıklı ,huzurlu,mutlu bir eğitim öğretim yılı geçirmelerini diliyorum.