2021 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Merkezi Sınavı 6 Haziran 2021 Pazar günü yapılacak.

2020-2021 Eğitim öğretim yılında 8. sınıfta okuyan 1 milyondan fazla öğrencinin bu sınava girmesi bekleniyor.

Öğrenciler günlerdir okul kontenjanlarının yanı sıra, sınavda sorumlu olacakları müfredatı çok merak ediyorlardı. Açıklanan karar çocuklarımızda tam bir hayal kırıklığı ve üzüntü yarattı.

Salgın nedeniyle merkezi sınavda sorumlu olunacak müfredatın daraltılması bekleniyordu ancak ne yazık ki bu gerçekleşmedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın kapsamında bir değişikliğin söz konusu olmadığını, öğrencilerin 'tüm müfredattan' sorumlu tutulacağını bildirdi.

DERSLERE ERİŞİM YETERSİZ…

Eğitimde zaten var olan fırsat eşitsizliği, salgın koşullarında uzaktan eğitime geçilmesi ile daha da arttı.

Öğrencilerin önemli bir bölümü uzaktan eğitim sürecinde ciddi öğrenme kayıpları yaşıyor. Milyonlarca öğrencinin dijital araçlara, internete ulaşımda karşılaştığı sosyoekonomik kaynaklı engeller ve sistem alt yapısındaki yetersizlikler uzaktan eğitim öğrenme süreçlerini kesintiye uğratıyor.

MEB'in öğrencilere 'ağır, aksak' tablet dağıtımına başlaması ve bazı bölgelerde erişim noktaları oluşturması elbette yararlı çalışmalar ancak yeterli değil.

Tüm gayretlere rağmen hala çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitim çalışmalarına erişememesi eğitimin kapsayıcı ve eşit olma ilkesiyle çelişiyor.

Merkezi sınavlara girecek 8. ve12. sınıf öğrencileri için uzaktan eğitim programlarına erişimin yaşamsal önemi var. Bu koşullarda, önümüzdeki aylarda yapılacak olan sınavlarda öğrencilerin uzaktan eğitim ile verilen tüm müfredattan sorumlu tutulacağının açıklanması zaten adil olmayan sınav maratonunu daha da içinden çıkılmaz hale getirecek.

NE YAPMALI?

MEB bu süreçte acilen; 'siyaset üstü', adil ve kabul edilebilir bir sınav stratejisi belirlemelidir.

Uzaktan eğitime erişimde eşit koşullar sağlanamadığı için, öğrencilerin sınavda tüm müfredattan sorumlu tutulacakları ile ilgili karardan vazgeçilmelidir.

Sınav tarihi mümkün olabilecek en geç tarihe kadar ertelenmelidir.

Müfredat azami ölçüde seyreltilmeli ve daraltılmalıdır.

Sınavın zorunlu kazanım sayıları azaltılmalı ve açıklanmalıdır.

Sınavda doğrudan ayrıntılı bilgi soruları sormak yerine; verilen metinleri hızlı okuyabilme, okuduğunu anlama, analiz ve yorum yapabilme özelliklerini ölçen sorular hazırlanmalıdır.

Daraltılan müfredatın uzaktan eğitim sürecine denk gelen kazanımlarından hazırlanan soruların zorluk dereceleri 'kolay' olarak belirlenmelidir.

Yüz yüze eğitimin başlayacağı günlerde yapılacak telafi programları, destekleme ve yetiştirme kurslarına yönelik; uzaktan eğitimin hangi ders ve alanda daha fazla öğrenme kaybına neden olduğunu belirleyen okul temelli çalışmalar şimdiden yapılmalıdır.

TÜM ÇOCUKLAR DEĞERLİDİR…

LGS'nin 'nitelikli-niteliksiz okul ayrımcılığı ve dayatmalı adaletsiz tercih sistemi' yüzünden kamusal eğitimden adeta soğutulan veliler ve öğrenciler, özel okullara ya da açık liseye yönelmek zorunda kalıyor.

Salgının yarattığı ekonomik sorunlar nedeniyle yoksullaşan ailelerin çocukları ve dezavantajlı tüm kesimler için uzaktan eğitimdeki eşitsizliklerin ve erişim sorunlarının giderilememesi eğitimden kopuşları daha da hızlandırıyor.

Tüm bu gerçeklere rağmen; MEB'in '2021 LGS'ye girecek öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu olacağına yönelik kararı'; çok sayıda öğrenci için erkenden 'feda' anlamına gelmektedir.

Oysa ki; 'Eğitimde 'feda' edilecek tek bir fert dahi yoktur!..'

Bu güzel sözü hiç duymadınız mı?..