Millî Eğitim Bakanlığı 2023 eğitim vizyonu açıklandı.
Vizyon bildirgesini satır satır sonuna kadar en az üç kez okuyarak inceledim.
Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanının konuşmasını videodan birkaç kez izledim.
Vizyon bildirgesinin içeriğine bakınca insan umutlanmak istiyor. Ama bir taraftan da vizyon bildirgesinde yer alan strateji ve hedeflerin neredeyse %90'ı 15 yıldır Milli Eğitim Bakanları tarafından dile getirilmiş, hükümet programlarında, kalkınma planlarında ve değişik strateji belgelerinde yer almış söylemlerdir. Buna rağmen 2023 eğitim vizyonunda iyi niyet ve samimiyet olduğunu kabul ediyoruz.
Vizyon bildirgeleri bir niyettir.
Niyet, istenen, arzu edilen, elde edilmek istenen sonuçtur. Milli Eğitim bakanlığı vizyon bildirgesi ile niyetini ortaya koydu. Niyetin gerçekleşmesi için ise iyi bir zihin yapısına ihtiyaç var.
Zihin, niyetle ilgili gerekli olan bilgi, beceriye sahip olmaktır. Niyetin gerçekleşmesi için gerekli öğrenmenin ortaya çıkması ve zihinsel odaklanmanın sağlanması işin en zor tarafıdır. Bunun için zihniyet devrimi gerekiyor. Vizyon bildirgesinde 'temel sorunun zihniyet meselesi olduğu, zihniyet meselesi çözülmeden insan ve toplum meselesi çözülemez' denilerek zihniyet değişikliğinin önemi vurgulanmıştır.
2023 eğitim vizyonunun yani niyetin gerçekleşmesi için gerekli olan zihniyet devrimi gerçekleştirilebilecek mi? Zihniyet değişim ve dönüşümünü gerçekleştirmek konusunda sayın Milli Eğitim Bakanı ne kadar etkili olabilecek?
2023 eğitim vizyonunun gerçekleşmesi için en önemli faktörlerden biri de inanç, yani motivasyon, istek ve arzu. Sanıyorum bu vizyonun en güçlü yönü inanç. Milli Eğitim Bakanı'nın kendisi başta olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin umut ve inancı yüksek seviyede.
2023 eğitim vizyonu için gerekli olan zihin ve inançtan sonra iyi bir planlama ve uygulama gerekiyor. Vizyon bildirgesinde stratejilerin ne zaman gerçekleştirileceği ile ilgili plan hazırlanmış. Sıra planın gerçekleştirilmesinde ve istenen sonuçların alınmasında. Bu da yaklaşık 3 yıl sürecek görünüyor.
Umutluyuz, ama aynı zamanda endişe ve kaygılarımız var.
Neden?
Çünkü Türkiye'de nitelikli ve farklı düşünen insanların birçoğunu sistemin dışına atan bir yönetim söz konusu. Okul müdürleri, il ve ilçe milli eğitim müdürleri, bakanlık üst düzey yöneticileri, eğitim fakültesi dekanları, rektörler aynı görüş ve düşüncelere sahip insanlardan oluşuyor. Türk kamu yönetimi farklılıklardan beslenmiyor, tek taraflı besleniyor, toplumun tüm kesimlerini temsil edemiyor.
2023 eğitim vizyonunun gerçekleşmesi için;
Bilgi gerekiyor, beceri gerekiyor, yetkinlik ve ustalık gerekiyor.
Vizyon bildirgesindeki niyetler 3 yıla yayılmış. En erken stratejinin ulusal düzeyde uygulanması 2 yıl sürecek. Kademeli bir iyileştirme tercih edilmiş. İnsan sormadan edemiyor. Eğitim sisteminde radikal iyileştirme gereken, hemen uygulama gerektiren hiç mi sorun yok?
Sınav sistemindeki düzenlemeler zamana bırakılmış. Orta okuldan liseye, liseden üniversitelere geçişlerde açık bir niyet yok. Sınav sistemleri devam ediyor. Mevcut sınav sistemleri devam ettiği sürece 2023 eğitim vizyonunun gerçekleşmesi sıkıntılı. Çünkü eğitim sistemimizin en önemli ve temel sorunu sınav sistemleri. Temel soruna köklü çözümler üretilmediği sürece bu temel sorunun ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil gibi görünüyor.
Yine de niyete katkı sunmaya devam etmek bir insanlık görevidir. Bu konuda elimizden geleni değil yapmamız gerekeni yapmaya devam edeceğiz.