Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin Genel Kurul tarihi 15 Mayıs olarak belirlenmişti. Seçime yaklaşık bir hafta kaldı.
Seçimde Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen ve Tuhafiyeciler Odası Başkanı Ali Safa Şen'in de adaylıkları konuşulmuş fakat Bilen ve Şen, Karamanlı'yı destekleyeceklerini açıklamıştı. Karamanlı'ya Saatçiler Odası Başkanı Sema Ersoy ile Yunus Emre Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Refik Pehlivan da destek veriyor.
Adnan Karamanlı ile Ramazan Bayramından iki gün önce telefonla görüşmüştüm.
'Seçim çalışması nasıl gidiyor?' diye sorduğumda;
'Çok iyi gidiyor. Özellikle ilçelerden büyük destek aldım. Tahminime göre en az 25-30 oy farkıyla seçimi alırız.Esnaf ve sanatkarlarımızın birlik ve beraberliğini sağlamak için aday oldum. Eskişehir'de 34 tane oda var; 22'si merkezde, 12'si ilçelerde. Esnaf Odaları Birliği de bizim üst kuruluşumuzdur. Bu odalarımızın birlik ve beraberliğini sağlayacak. Mevcut başkanımız Ekrem Birsen, Esnaf Odaları Birliği'nin görevini yerine getiremiyor. 34 odamızın birlik ve beraberliğini sağlayamadığını düşünüyorum. Tabi bu Eskişehir'de yapılmıyor; başka vilayetlerde yapılıyor. 34 odamızın başkanları bile birbirini tanımıyor; bırakın yönetim kurulu üyelerini. Ben başkan olursam bu 34 odamıza her yıl bir seminer düzenleyeceğim. Birlik beraberliği ve tanışmayı, kaynaşmayı sağlayacağım. Akabinde genel sekreterlerimiz bile birbirini tanımıyor. Seminere Genel Sekreterleri de davet edeceğim' demişti.
* * *
İki aday yarışacak.
3 dönemdir başkanlık koltuğunda oturan Ekrem Birsen'e, Tornacılar ve Oto Tamirciler Esnaf Odası Başkanı Adnan Karamanlı rakip oldu.
Her ikisi de AK Partili.
Mevcut Başkan Ekrem Birsen geçmişte AK Partinin meclis üyeliğine seçilmiş ancak sonrasında istifa etmek zorunda kalmıştı.
Adnan Karamanlı ise AK Parti'den İl Genel Meclisi üyeliği yaptı.
Karamanlı, AK Parti camiasına sonradan katılsa da parti içerisinde sevilen sayılan bir isim.
AK PARTİ VE CHP KİME DESTEK VERECEK?
Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin kongresi iki AK Partili isim arasında geçecek.
Peki, AK Parti hangi isme destek verecek?
İki adayda AK Partili olduğuna göre tercih yapacaklar mı?
Hani derler ya;
'Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık'.
Zor bir tercih…
Bu durum karşısında tarafsız kalacaklarını düşünüyorum.
Peki, CHP tercihini kimden yana yapacak?
Her iki adayda AK Partili.
Ancak mevcut başkan Ekrem Birsen, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e karşı yaptığı sert çıkışlarıyla CHP'lilerin tepkisini çekmişti.
Yılmaz Hoca ile arası açık…
Bu nedenle desteğini alamaz.
Kazım Kurt ve Ahmet Ataç'ında Yılmaz Büyükerşen'e rağmen destek vereceklerini düşünmüyorum.
Dolayısıyla CHP'lilerde destek vermezler.
Hatta seçimi kaybetmesi için Adnan Karamanlı'ya destek bile verebilirler.
Destek vermelerinin bir nedeni de Lokantacılar ve Kasaplar Odası Başkanı CHP'li Bahar Bilen'in,Karamanlı'nın yönetim kurulu listesinde olması olabilir.
CHP içerisinde, 'Ekrem gitsin de kim gelirse gelsin' diyenler de var.
Sonucunu şimdiden tahmin etmek zor bir seçim olacak.
* * *

AK PARTİLİLER BİLE ŞİKÂYET EDİYORLAR
AK Parti'nin kuruluşunda görev alan iki dönem il yönetimde görev yapan isimler bir mekanda toplanmışlar iftarı bekliyorlardı. Bende 4 arkadaşım ile iftar yapmak üzere sözleşmiştim. İftarı eski bir arkadaşım verecekti. Daha doğrusu her yıl 4 arkadaş Ramazan'ın son günlerinde birlikte iftar yapmayı gelenek haline getirmiştik.
Mekana girince geçmişte AK Parti il yönetimde görev yapan isimleri gördüm. İftar öncesi masalarına giderek 'Afiyet olsun. Allah orucunuzu kabul etsin' dedim.
'Gel birlikte iftar yapalım'dediler.
Teşekkür ederek, 'Biz arkadaşlarla birlikte iftar yapacağız. İftar sonrası çayı birlikte içeriz' diyerek yanlarından ayrıldım.
İftar sonrasında iki arkadaşım mazeretleri nedeniyle izin isteyerek mekandan ayrıldılar.
Yanımdaki diğer arkadaşımla AK Partililerin masasına gittik.
Çaylarımızı içerken sohbete daldık.
'BİZİ KİMSE ARAMIYOR'
'AK Parti'ye desteğe devam mı?' diye sordum kendilerine.
Hani 'bir dokun bin ah işit' derler ya.
'7 yıl il teşkilatında görev yaptık. Başkanlar ve yönetimler değişti. Bizlere görev verilmedi. Ama partiye küsmedik. Sade bir üye olarak seçimlerde yine partimizin başarısı için gece gündüz koştuk. Bugün bizleri ne arayan ne de soran var. İşte bu nedenden dolayı pek çok arkadaşımız partiden soğudu, küstürüldü. Parti binasının önünden geçiyoruz ama içeriye girmeye ayağımız gitmiyor. Bu nedenle seçimlerde istenen başarı gelmiyor. Yaşanan hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı da bunların tuzu biberi oluyor' dediler.
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk'ün gazetede yayınlanan köşe yazısını kesmiş cebinde saklayan eski il yönetim kurulu üyelerinden birisi 'al bu yazıyı oku. Altına bende imzamı atarım' dedi.
Hasan Öztürk'ün 10 Aralık 2021 tarihli yazısı özetle şöyle:
'… Lüks arabalara bindiniz..!
Her köşeye bir gökdelen diktiniz!
Zenginleşip palazlandınız…
Banka hesaplarına dolarları, euroları, doldurdunuz..!
Dünyalıkta sınır tanımadınız…
Emniyet şeritlerini kendinize tahsis edilmiş sandınız!
Süfli duygulara kapıldınız!
Bütün bunları bir adam'ın arkasına sığınıp yaptınız!
(…)
O Uzun Adam'ın uzun yürüyüşünü durdurmakisteyenlere bir çift söz söyleyemediniz!
Söyleyemezsiniz!'
* * *
Yazıyı okuduktan sonra, 'bunun anlamı şu' dedi.
'Hasan Öztürk gerçekleri yazmış. Bugün AK Partili gibi görünenlerin çoğu ellerini hiç taşın altına koymadılar.Koyar gibi yaptılar.Gerçekte elleri hep taşın üstündeydi.Yalakalıkta sınır tanımadılar.Bir şekilde yukarılara ulaştılar.Nasıl yaptılarsa hep orada kaldılar.Gemi biraz su alınca anında pozisyon aldılar. Parti'nin Eskişehir teşkilatı kurulurken o dönemde yönetime girmelerini teklif ettiğimiz isimler çeşitli bahanelerle partiye gelmek istemediler. Parti seçime girip iktidar olunca hepsi koşarak gelip üye oldular. Sonradan gelenler bizlerden daha kıymetli oldular. 7 yıl görev yaptık. Cebimizden harcadık. Helal hoş olsun. Mal varlığımız partiye kayıt olduğumuzda neyse görevi bıraktığımızda da aynı idi. Bugün bakıyoruz varlıklarına varlık katanlar var. Allah onlara demek ki yürü kulum demiş!'.
* * *
'Peki, Recep Tayyip Erdoğan bunları görmüyor mu?' diye sordum.
'Pandemi nedeniyle sıkıntı yaşanıyordu.Çok az kişinin doğrudan kendisine ulaşabildiklerini duyuyoruz. Geçmişte başka partilerde de oldu.Böyle günlerde liderler iyi şeyler duymak ister.Ona gerçek değil, görmek istediği gösteriliyor.Bu da sorunları büyütüyor' yanıtını verdi.
ATATÜRK MODELİ
Sonra da Atatürk'ü işaret etti:
'Atatürk'ün sofraları meşhurdur.O sofralar rakı sofrası gibi sunuluyor.
Ama öyle değil.Atatürk'ü okudukça şimdi daha iyi anlıyorum.O sofralarda herkese yer varmış.Düşünceler rahatça söyleniyormuş.Atatürk gerçeği ilk elden öğreniyormuş.Cumhurbaşkanımız da aynı şeyi yapmalı.Kalabalık toplantılarartık verimli değil.Kimse gerçek görüşünü aktaramıyor.Halka dokunmalı, temas etmeli.Sadece bugünkü yöneticileri değil geçmişte partiye hizmet etmiş yöneticileri de peyderpey davet ederekonları da doğrudan dinlemeli.'
* * *
Geçmişte de yazmıştım.
Partiye kuruluşunda büyük emekleri geçmiş, yönetimlerde zor günlerde görev almış isimler aranıp sorulmuyorlarmış.
Sözde Eskişehir teşkilatının 100 binin üzerinde üyesi olduğunu övünerek söylüyorlar.
100 bin üye seçimde kendisiyle birlikte eşine de oy attırsa 200 bin. Anne, baba veya çocuklarından birini de ikna edip AK Parti'ye oy verdirse 300 bin oy eder. 2018 de yapılan genel seçimlerde AK Parti 225 bin 529 oy aldı. Üyeler oy verdiyse üye olmayanların oyları nerede?
Demek ki partiye üye olanlar bile oy vermiyor.
Gelelim yerel seçimlere.
AK Parti seçime girdiği tarihten beri Eskişehir de yerel seçimlerde istediği oyu alamıyor.
Çok istemesine rağmen Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamıyor.
Elinde bulunan Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlıklarını da CHP'ye kaptırdı.
En iddialı olduğu 2019 seçimlerinde de Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerini kazamazken, kendisinde olan Alpu, Mihalıççık, Seyitgazi'yi de kaptırdı.
Partiye emeği geçmiş insanlar hatırlanmaz, aranmaz, sorulmaz ise 2023 seçimlerinde de aynı hüsranı yaşayabilirler.
* * *
FIKRA:
Veda yemeği
Yaşlı rahip emekli olunca politikacı onun adına şehirdeki bütün ileri gelen aileleri davet ederek büyük bir veda yemeği vermiş. Kendi davete gecikince sıkılan kalabalığı oyalamak için yaşlı rahip mecburen kürsüye çıkmış, 'Bu şehre ilk geldiğimde burası berbat bir yerdi' diye söze başlamış, 'Bana ilk günah çıkartmaya gelen şahıs hırsızlık yaptığını, polise yalan söyleyerek hapisten kurtulduğunu, ailesini ve iş yerini dolandırdığını, patronunun eşiyle aşk yaşadığını itiraf etmişti. Çalışma ve çabalarımız sonucunda burası hayır dolu bir şehre dönüştü..'
Rahip konuşmasını bitirir bitirmez politikacı koşarak içeri girip kürsüye fırlamış, 'Geciktiğim için özür dilerim' demiş telaşla, 'Sevgili rahibimizin bu şehre ilk geldiği günü dün gibi hatırlarım. Aranızda ona ilk günah çıkaran kişi olma onurunu ben taşıyorum.'