Son aylarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra yaptığı ciddi çıkışları ile en çok adından söz edilen lider İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener.
Yine pandemiye rağmen il il, hatta ilçe ilçe geziyor. Gezmekle kalmıyor esnafın, vatandaşların sorunlarını bizzat kendi ağızlarından dinliyor.
Bu nedenle toplumda en çok karşılık bulan liderlerin başında geliyor.
Bu gezilerinin karşılığını da alıyor.
ANKETLERDE OYU YÜKSELİYOR
Son üç aydan beri çeşitli kamuoyu araştırma şirketleri tarafından anketlerde oyu yükseliyor.
Bu yükseliş sandığa yansır mı bilemem.
Ama şu bir gerçek, seçmende karşılığı var.
Sadece bir araştırma şirketi İYİ Parti'nin oy oranını yüzde 7,5 olarak belirlemiş. O şirketi araştırdım. AK Parti'ye yakın olduğunu öğrendim.
İYİ Parti'nin oyunu düşük göstermesini normal buldum!
Sizce de normal değil mi?
'İLACI BİLE VERESİYE ALIYORLAR'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sivrihisar ve Alpu İlçelerindeki esnafları dolaşıp onlarla sohbet etti.
Sivrihisar İlçesinde girdiği bir eczanede eczane sahibi veresiye defterini göstermiş. Özellikle pandemi döneminde veresiye yazdıranların çok olduğunu, defterde yaklaşık 100 bin liraya yakın alacak olduğunu söylemiş.
Yani artık vatandaş bırakın bakkaldan veresiye alışverişi, eczanelerden bile aldığı ilacı veresiye defterine yazdırmaya başlamış.
Neden peki?
Çünkü ilaç fiyatlarının sürekli artmasından dolayı vatandaşların Aile Hekiminin veya bir hastanede doktorun yazdığı ilacı alacak parası yetmiyor.
Bu nedenle veresiye yazdırmak zorunda kalıyor.
ŞAŞIRMADIM DERSEM YALAN OLUR
Bugüne kadar bakkalların, fırınların, lokantaların, kasabın, manavın veresiye defteri tutuklarını biliyordum.
Bunca yıldır toplumun nabzını tutarım, çok uzun yıllardır köşe yazarım ama eczacıların veresiye defteri tuttuklarını ilk defa duydum ve şaşırdım. Şaşırmadım dersem yalan olur.
Merkezinde 15 bin kişinin yaşadığı Sivrihisar ilçesinde insanlar ilacı bile veresiye yazdırıyorsa gelin kent merkezinde yaşayan insanların durumunu siz düşünün.
VATANDAŞLARDAN YOĞUN İLGİ GÖRDÜ
Meral Akşener Sivrihisar ve Alpu ilçe ziyaretlerinden sonra Eskişehir'e geldi Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü karşısındaki Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Bulvarı'nda bulunan esnafların dükkanlarını gezdi, sorunlarını dinledi ve notlar aldı.
Eskişehirlilerin çok yoğun ilgi gösterdiği Akşener, amacının partisini övmek, oy istemek olmadığını, sadece esnafın dertlerini dinleyip, onların sesi olmaya çalıştığını ifade etti.
'Burada ben kendi partimi övmüyorum. Burada özne sizsiniz. Sizden öğrendiğim, sizin taleplerinizi kamuoyunun dikkatini çekiyorum. Sizin sesiniz olacağım' diyerek, not aldığı sorunları partisinin grup toplantısında gündeme getireceğinin sözünü de verdi.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN'E ÖZEL ZİYARET
Meral Akşener, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i de makamında ziyaret etti.
Büyükerşen, Akşener'i belediyenin giriş kapısında karşıladı ve kendisini Eskişehir'de görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek nazik ziyareti dolayısıyla kendisine teşekkür etti.
Akşener, ziyarette Yılmaz Hoca'yı şu sözlerle övdü:
'Eskişehir'in İstanbul ve Ankara arasında çok önemli bir köprü görevi görüyor. Yılmaz Hoca 1999 yılından beri Başkan Büyükerşen ve ekibi belediyecilik çalışmaları ile Eskişehir'i şehircilik anlamında örnek bir kent haline getirdiler. Yılmaz Büyükerşen belediyecilikte örnek bir isim'.
* * *
Sonuç olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Eskişehir'de büyük ilgi gördü ve büyük bir moralle ayrıldı. Bunun sandığa yansıması nasıl olur?
Onun da cevabını bekleyip ilk seçimlerde göreceğiz.


* * *

ÜST DÜZEYDE DENETİM ŞAŞIRTTI
Eskişehir de 1 Mart'ta başlayan normalleşmeyle uzun bir süredir kapalı olan kafe, pastane, lokanta, restoran, fastfood gibi işyerleri, belirlenen kurallar çerçevesine uymak şartıyla yeniden faaliyetlerine başladılar.
Peki, uyuyorlar mı?
Dün yazdım.
Uyanda var uymayanda var.
Önceki gün arkadaşlarla Adalarda bir kafeye ve hem kafe hem de fastfood hizmeti veren iki işyerine girdik.
Girişte ne HES Kodu soruldu ne de ateşimiz ölçüldü.
Bu nedenle yetkilileri denetim yapmaları konusunda bilgilendirmiştim.
* * *
Perşembe günü denetimlerin başlatıldığını gördüm.
İçişleri Bakanlığı'nın koronavirüs ile mücadelede hayata geçirdiği 'Dinamik Denetim Süreci' uygulaması kapsamında sıkı denetimler başladı.
Vali Yardımcısı Aslan Avşarbey, Tepebaşı Kaymakamı Engin Önal, İl Emniyet Müdürü Engin Dinç'in de katıldığı denetimin hem işyerleri sahipleri hem de bu tür işletmelere girenler için farkındalık yarattığını düşünüyorum.
Karşısında bir ilin vali yardımcısını, kaymakamını ve emniyet müdürünü gören işletme sahipleri doğal olarak şaşırıyor…
Güzel bir tablo…
İlk defa ilimizin en üst düzeyindeki yöneticileri birlikte denetimde…
* * *
Salgın haritasında Eskişehir'in rengi 'SARI'. Yani, 'salgın henüz geçmiş değil. Tedbirleri elden bırakmayın' anlamı taşıyor.
Eğer belirlenen kuralları önemsemez, tedbirlere uymaz ve vaka sayıları da yükselirse Eskişehir'in rengi de 'sarıdan' önce 'turuncuya', sonra da 'kırmızıya' dönebilir. İşyerleri tekrar kapanır ve yeniden sokak kısıtlamaları başlar.
Harita da 'sarı' olan rengimizi koruyup korumamak bizim elimizde.
Bu konuda Vali Yardımcısı Aslan Avşarbey de işletme sahiplerini şu sözlerle uyarmış.
'En büyük ceza sağlıktır. Sadece kendi işletmenizde değil çevrenizde de dikkatli olun. Çünkü işletmelerin tekrar kapatılmasını bizler de istemiyoruz, sizler de istemiyorsunuz. İnşallah o kötü günleri tekrar görmeyiz.'
* * *
Sayın valimizi, denetime katılan vali yardımcımızı, kaymakamımızı, il emniyet müdürümüzü bir Eskişehirli olarak kutluyorum.
Bu tür denetimler ayda bir defa da olsa yine üst düzeydeki il yöneticilerimizin katılımı ile yapılırsa büyük fayda sağlayacağına inancımı da yeri gelmişken belirtmek isterim.


* * *

'ESKİŞEHİRSPOR ÖNEMLİ BİR MARKA'
Siyah-Kırmızılı Kulübün Teknik Direktörü Cengiz Seçsev, göreve başladığı birinci ayında ilk basın toplantısını yaparak 'Eskişehirspor için Yeniden Doğuş Projesi'ni' anlattı.
Detaylara gireceğim ama Cengiz Hoca'nın şu sözü çok dikkatimi çekti.
Bugüne kadar Eskişehirspor'a gelen hocalar, 'Eskişehirspor büyük kulüp. Bu kulüpte hocalık yapmak benim için önemli' gibi sözler sarf ettiler.
Bunlar klasikleşmiş sözler.
Her görev aldıkları kulüplerde sözleşmeye imza atarken söylerler.
Cengiz Hoca farklı bir söz etti.
Bunu Eskişehirli olmayan, Eskişehirspor'a gönülden destek vermeyen, Atatürk Stadyumunda yıllarca siyah-kırmızılı kulübün maçlarını izlemeyen, Türkiye'nin ilk amigosu, büyük orkestra şefi Amigo Orhan'la birlikte 'Es Es Es, ki ki ki, eski eski es' çekmeyenler bilemez.
Nedir o söz:
'Eskişehirspor bir markadır. Zorluklardan bahsedip marka değerini düşürmek istemiyorum.'
Bakın gelip giden hocalar gibi, 'benim görevim Eskişehirspor A takımını çalıştırmak' demedi.
Birlikte görev yaptığı ekibiyle birlikte Eskişehirspor'un geleceğini de düşündü.
'Alt yapı için Eskişehir içinde lig kuracağız'
Eskişehirspor için Yeniden Doğuş Projesi'ni hayata geçireceklerini belirten Seçsev, futbolcu yetiştirmenin en önemli ayaklarından birinin de futbol okulları olduğunun altını çizdi.
Hayata geçirecekleri projenin kısa, orta ve uzun vadede olacağını vurguladı.
Uzun vade için Eskişehir'de 200'e yakın okul takımı oluşturulacağını ve Eskişehir içinde bir lig kuracaklarını belirtti.
Eskişehir'de yetenekli futbolcuları kulübe kazandırmak için 200'e yakın okul takımları oluşturulmasının sağlanacağını vurguladı.
Bu takımlar ile Eskişehir içinde bir lig kurmayı planladıklarını, bu maçları izleyerek başarılı olanları alt yapımıza kazandıracaklarını, maç oynamadan futbolcu olmanın çok zor olduğunu da ifade etti.
Proje kapsamında üniversiteler ile anlaşmaya vardıklarını da söyledi.
'Projenin kısa dönemdeki ayağı'
Eskişehirspor için Yeniden Doğuş Projesi'nin kısa vadeli ayağından bahseden Seçsev,' Eskişehir'deki kulüplerden kendi takımlarında bulunan 2-3 başarılı futbolcu göndermelerini isteyeceğiz. Oluşturulacak bu havuzda 25 kişilik bir kadro kuracağız. Burada başarılı olanları Eskişehirspor'a kazandıracağız. Geriye kalanları ise BAL liginde oynayan takımlara dağıtacağız. Böylelikle hem Eskişehirspor'a futbolcu kazandıracağız hem de en az bir takımın profesyonel lige çıkmasına yardımcı olacağız. Bu projeyi üniversite destekli sağlayacağız. Evlatlarımızın sevgiyle birlikte eğitimlerini sağlayacağız. Hiçbir çocuğumuzun kaybolmasını istemiyoruz. Eskişehir'in projesi olsun, dünya projesine doğru yayılsın istiyoruz' dedi.
* * *
Eskişehirspor'a gönül vermiş, Eskişehirspor sevgisiyle yoğrulmuş Eskişehirli bir teknik direktör olmasının farkını bu projelerle gösterdi.
İnşallah projeler tutar ki tutacağına inananlardanım.
Eskişehirspor Kulübünün birkaç yıl sonra dışarıdan futbolcu getirmeye ihtiyacı kalmaz.
Kurulduğu 1965 tarihinde nasıl ki Eskişehirli futbolculardan oluşturulan kadro ile tarih yazan, birçok başarılara imza attıysa sabredersek iki-üç yıl sonra aynı başarı yeniden yakalanabilir
Hatta bu projelerden yetişen futbolcular satılarak siyah-kırmızılı kulübün kasasına da ciddi miktarda paralar girer.


* * *

'ES SPOR' EKİBİNDEN CENGİZ HOCA'YA ZİYARET
Her hafta cuma günleri ES TV'de 'ES SPOR' programıyla izleyicilerin karşısına çıkan 'ES SPOR' ekibi olarak Eskişehirspor Teknik Direktörü Cengiz Seçsev'e 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunduk.
Programın Moderatörü ben ile yorumcusu Osman Cemoğlu ile birlikte Cengiz Hoca'yı ziyaret etmek için kendisinden randevu talebinde bulunduk.
Ancak yoğun maç temposu nedeniyle Cengiz Hoca bu randevuya ancak cevap verebildi.
Ben hem 'ES SPOR' programının yapımcısı ve moderatörü hem de Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı olarak, Osman Cemoğlu'da programın yorumcusu olarak siyah-kırmızılı kulübün teknik direktörlüğüne getirilen Cengiz Seçsev'e başarılar dileğinde bulunduk.
Eskişehirli bir hocanın önderliğinde Eskişehirspor'un önümüzdeki sezon başarılılara imza atacağına inandığımızı vurguladık.
Eskişehirspor Teknik Direktörü Cengiz Seçsev de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi;
'Ziyaretiniz beni mutlu etti. Eskişehirli olmanın verdiği bir avantajımız var, yönetimin sonuçta bize karar vermesinin de onurunu yaşıyoruz. Ekibim de Eskişehirli, inşallah sıralamaya göre yapacağımız yapılanmayı da gerçekleştirirsek Eskişehirspor'u istediğimiz noktaya taşıyabileceğiz, Eskişehirspor büyük bir marka, bu markayı taraftarları ile birlikte koşturmak istiyoruz. Olumlu eleştirilere açığız, ancak şu bilinsin ki Eskişehirspor'a bir gram zarar vermeyiz. Biz de Eskişehirspor'u bulunduğu yerlerden yukarı taşımak ve mazisine yakışan bir takım haline getirmek için buradayız.'
* * *