Alpu Ovası…
Ne bitmek bilmez çilesi varmış…
Büyük Tarım Ovası…
Tarım dışında çivi bile çakılamaz…
Bakanlar Kurulu 12.12.2016 tarih ve 2016/9620 Sayılı Kararı ile ülke genelinde 141, Eskişehir'de ise 3 büyük ova koruma alanı olarak belirlendi.
Alpu Ovası 51 bin hektar, İnönü Ovası 24 bin hektar ve Günyüzü Ovası ise 2 bin hektar…
Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar artık koruma alanı olarak belirlenmişti.
***
Bu bilgileri, özellikle Alpu Ovası'na kömürlü termik santral yapılmaya karar verilmesi ve ardından gelen süreçte çok yazdık, çok çizdik, çok konuştuk…
URAYSİM projesinde pek fark edemedik aslında…
Ama sonra kömürlü termik santral, kömür madenlerinin açılacak olması ve sondaj kuyuları, aklımızı başımıza getirdi…
Bu sorunların bir kısmını neredeyse halletmişken,
Alpu Ovası ile ilgili başka bir söylenti son günlerde alıp başını gidiyor…
Anadolu Gazetesi'nde Ali Baş dün bu konuya açıklık getirdi...
'Alpu Ovasını rahat bırakın...'
Önce URAYSİM projesi çıktı ortaya…

Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi…

Diğer adıyla 'Raylı Sistemler Mükemmeliyet Merkezi Projesi…'

Dönemin AKP'li Belediye Başkanı 700 dönümlük araziyi Anadolu Üniversitesine tahsis etti…

2009-2010 yıllarında gündeme geldi…

2014 yılında ihalesi yapıldı…

İnşaata hemen başlanacağı ve 2017 yılında testlerin başlayacağı açıklandı…

İnşaat 28 Eylül 2016'da başladı…

Hala bitmedi…

Hatta ben devam edip etmediğinden bile emin değilim…

Sonra gündeme kömürlü termik santral geldi…

URAYSİM verimli tarım alanlarının bir kısmını heder edecekti ancak kömürlü termik santral,

Ne havada, ne toprakta, ne suda hayat bırakacaktı…

Yaratacağı kirlilik Eskişehir'i bile yaşanmaz bir hale getirecekti…

Mahkeme süreçleri devam ederken, bir de öğrendik ki bölgede kömür madenleri açılacak ve santralde bu kömürler kullanılacaktı…

Ve ardından gelen süreçte, ovanın birçok noktasında, kamuoyunun neden yapıldığını tam olarak anlayamadığı sondajlar yapılmaya başlandı…

Kimyasal atıklar, kirli sular bereketli topraklara doğru aktı gitti…

***

Alpu Ovası hepsine karşı direndi…

Hukuk kanalıyla önemli başarılar elde edilip, ova biraz nefes aldı derken,

Şu aralar,

Ca'nım Alpu Ovası,

Yeni bir belayla karşı karşıya…

Alpu Ovası'nın o güzelim verimli toprakları üzerine YENİ BİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ kurulmaya çalışıldığına dair duyumlar alıyoruz…

Niyeymiş?

Eskişehir'in Alpu, Günyüzü ve Han ilçeleri özel teşvik kapsamına alınmış...

Ve işin daha da acı tarafı,

Eskişehir Sanayi Odası öncülüğünde b

...ir takım kişiler ya da gruplar, 'Büyük Ova' sınırları içinde büyük miktarlarda tarla satın almaya çoktan başlamışlar…

Hatta bu kişiler;

'Buralar Bakanlar Kurulu kararıyla, 'tarım dışı amaç dışında kullanılamaz' tanımlamasıyla koruma altına alınmış bölge, nasıl yapacaksınız…' diye sorulduğunda;

'O konu basit, ilgili Bakanlıktan çözülecek' şeklinde yanıt veriyorlar-mış…

***

Bu konuyla ilgili elimizde henüz net ve somut bilgi ve belge yok…

En azından benim elimde yok...

Henüz bir söylenti aşamasında…

Umarım da sonsuza kadar söylenti olarak kalır…

Ancak,

Kömürlü Termik Santral projesinin de önce böyle bir söylenti olarak çıktığını, ardından ne kadar gerçek olduğunun kısa bir süre içinde anlaşıldığını unutmamalıyız…

***

Şimdi şu konuya da açıklık getirmemiz gerekiyor…

Organize Sanayi Bölgesi ne demek?

Eskişehir'deki organize sanayi bölgesinden rahatsız mıyız?

Kısa adıyla OSB, yatırım demek, fabrika demek, iş demek, aş demek…

Daha çok üretim, ülke ve şehir ekonomisine daha çok katkı ve daha önemlisi istihdam demek…

Bunlara kimse karşı çıkabilir mi?

Hayır çıkamaz…

Ama bu OSB projeleri hep, arkalarında garipliklerin olduğu hissiyatını verecek şekillerde ortaya çıkarsa olmaz…

Olmuyor da zaten…

OSB tamam, iyi, güzel, olsun da;
Neden Alpu Ovası'nın ortasına?

Niye Han'a ya da Günyüzü'ne değil...

Zararları OSB'den çok daha fazla elbette ama biz kömürlü termik santrale neden karşı çıktık?

Kömür madenleri açılmasına, sondajların yapılmasına neden direndik?

Çevre için, toprak için, tarım için…

O nedenle yaratacağı çevresel etki çok daha üst seviyelerde de olsa kömürlü termik santral ya da OSB kurulmasının, Alpu Ovası'nı heba etmek konusunda birbirlerinden hiçbir farkı yok…

OSB yapılacaksa, bırakalım kömür madenleri de açılsın…

Sondajlar yapılsın, Alpu Ovası tarım ovası olmaktan çıkıp maden ovası olsun…

Yanlarına da kömürlü termik santral pek yakışır...

Ne farkı var?

***

Önemli olan;

Alpu Ovası'nın olduğu gibi kalması…

Tarıma ve hayvancılığa devam edilmesi…

Bir yerlerde duymuştum…

1890'lı yıllarda demiryolu hattı yapımı için birçok Alman mühendis gelip gidiyor Eskişehir'e…

Ankara'dan gelen bir Alman mühendis, şehre yaklaştığı Karapınar Tepesinden şehre ( o zaman kasaba) bakıp, oradan da gözlerini ovaya doğru dikip;

'Vay anasını… Bu topraklar bende olsa Almanya'yı doyururum' diyor…

Biz sonra o ovanın önemli bir kısmına bugünkü Eskişehir'i kuruyoruz, o da ayrı mesele…

***

Alpu Ovası'nın yakasından düşün…

Ovayı rahat bırakın…

Çünkü doğa,

Kendisinden zorla alınanı eninde sonunda geri alır…

Kuraklık ve açlıkla mesela…