Tam 29 hafta oldu galibiyet yüzü görmeyeli. Yazıya da böyle başlamak geleneğimizden oldu. Sadece her hafta bir sayı artarak devam ediyoruz. Sanırım hırs yaptık. İnşallah güzel bir girişle başlamak bizlere de nasip olur.

Biliyorsunuz son haftalarda saha da futbol, kenarda da teknik adam olmayınca maç ile ilgili yazı yazmayı bıraktım. Çünkü içine girersek eleştirilerimiz acımasız oluyor, haksızlık ediyormuşuz. Öyle ya sorunumuz sadece galip gelememek, yoksa her şey çok güzel.

Haftalardır bu maçı bekliyordum. Çünkü rakibimiz Bursaspor'un da aynı bizim gibi transferi kapalı, sahaya alt yapı futbolcuları ile çıkan, bu ligde yaşam savaşı veren bir takımdı. Kadrosunda bulunan toplam 29 futbolcudan 23 tanesi alt yapıdan, 21 kişilik maç kadrosunda ise 16 tanesi de Vakıfköy dedikleri alt yapı tesislerinden oyuncular ile maçlarına çıkıyorlar. Bir kaç tanesi hariç bu sezon ilk defa profesyonel liglerde oynuyorlar. Özer Hurmacı, Recep Aydın, Aykut Akgün, Cüneyt Köz gibi tecrübeli sadece 6 oyuncu kadrolarında var. Başlarında ise alt yapıdan hocaları Mustafa Er çalıştırıyor.

Eskişehirspor ise yaklaşık 5 sezondur transfer yapamıyor, daha doğrusu bir ara yaptı ama şu an hiç birisini elinde tutamadığı için alt yapı ve daha önceden kadromuzda yer alan tecrübeli isimlerle devam ediyor. Şöyle verileri yan yana koyunca kadro yapıları ile Bursaspor'dan hiç bir farkımız olmadığını görebiliriz. İki tane birbirine çok benzeyen iki kulüp maçıydı. Şöyle oynanan oyuna bakınca takım oyununu olarak Bursaspor bizden çok çok daha iyi bir takım. Üstelik bu takım oyununu ise 15 maçta çözmüşler. Bu kadarlık süreçte bu kadar ilerleme kaydedebilmişler. Bir de bizim takıma bakıyoruz 2.5 sezondur birlikte oynuyorlar, ama saha da daha 3 pas yapmayı öğrenememişler. Üstelik maç sonu açıklamalar tam bir skandal 'şehir olarak bu maça hazırlandık, bu maça çıkmadan önce 2 maçtır yenilmiyorduk' diye bir cümle ile devam ediyorsunuz. İşte sizin en büyük başarınız bu olmalı ki 'iki maçtır yenilmiyorduk' gibi rezalet bir savunma yapıyorsunuz.

Şimdi bu eleştirilerimiz A takım ve teknik direktörler içindi. Peki alt yapı için neler söyleyelim. Yukarıda Bursaspor kulübünün kadrosundan sayısal değerler verdim. İlk 11'in de 8, maç kadrosunda 16, toplam kadrosunda 23 tane alt yapı futbolcusu ile mücadelesi veren Bursaspor'un sadece bir yılda yaptığını bizler süper lige çıktığımız 2008 yılından beri bu kadar futbolcu yetiştirememişiz. 2008 yılında Alper Potuk'tan sonra Hasan Hüseyin Acar, Dorukhan Toköz, Mehmet Feyzi Yıldırım, Kayacan Erdoğan harici süper ligde oynayan futbolcumuz yok. Üstelik Dorukhan Toköz harici hepsi de kulüpsüz kaldı. Sinan Önen, Gökhan Siverek, Nuri Fatih Aydın, Mikail Albayrak, Ömer Faruk Canbirdi gibi futbolcularımız ise TFF 2.lig'de futbol oynuyorlar. Fıratcan Üzümcü'yü ise Trabzonspor U19 takımına gönderdi. Bizden yetişen dişe dokunur futbolcular bunlar. Semih Güler ve Cemali Sertel ise alt yapımıza başka kulüplerden geldi. Atladığım belki bir kaç tane daha olabilir. Zaten iyi bir yerde oynasalardı onları da atlamazdık.

Şimdi bizim 5 yıldır transferimiz kapalı. 5 yıl önce U17 takımımız bugün 22 yaşında, U16takımı 21, U15 ve U14'ler 19-20 yaşlarına geldiler. 18 yaş altı transferi açıkken, ülkeyi tarayıp buraları dolduracaktınız. Ya da planlamaları elimizde takımlara göre yapacaktınız. Fakat ne yazık ki bu kulüp 5 yılda değil bir takım, bir tane stoper çıkaramadı. Daha hala bir santraforumuz yok. Bir tane bulduk onu da 17 yaşında apar topar sattık. Şu an iki futbolcumuz geleceğe göz kırpıyor, onları da pazarlamak için uğraşıyoruz. 2008 yılından beri profesyonel çıkardığımız futbolcu sayısından fazlasını bugün Bursaspor bir yılda sahneye koydu.

28 Aralık 2020 yılının son maçındaki sayılar, rakamlar ve skor belli. Sonuçlarını da ben anlatmaya çalıştım. Umarım ilgilileri 2021 yılında daha farklı düşünerek yollarına devam ederler diyerek yeni yıl tüm ülkemize ve camiamıza hayırlı olsun.