Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yürütülen 'Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı' kapsamında yeni kararların alındığı 'Araştırma Üniversiteleri Toplantısı' geçen hafta Ankara'da toplandı.
Toplantıda bilgilendirme sunumunu Anadolu Üniversitesi eski Rektörü, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan gerçekleştirdi.
'Araştırma Üniversiteleri' ilk kez 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde açıklanmıştı.
2018 yılında 'Ülkemizin öncelikli hedefleri çerçevesinde nitelikli bilgi üretmek, disiplinlerarası çalışmaları ve iş birliklerini teşvik etmek, doktoralı araştırmacı insan sayısını artırmak, uluslararası iş birliklerini güçlendirmek ve üniversitelerimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak' amacıyla başlatılan programa ' 11 Araştırma ve 5 Aday Araştırma Üniversitesi' kabul edilmişti.
32 GÖSTERGEYE BAKILIYORDU !..
2021 yılı itibarıyla Türkiye'de 129 devlet üniversitesi, 74 vakıf üniversitesi ve 4 meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 207 yükseköğretim kurumu bulunuyor.
Daha önce üniversitelerin performansları YÖK tarafından 'Araştırma Kapasitesi', 'Araştırma Kalitesi' ve 'Etkileşim ve İş Birliği' başlıkları altında 32 gösterge kapsamında incelenirken, bu göstergelere TÜBİTAK performans değerlendirmesi de katılıyordu. Son aşamada ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve üniversite temsilcilerinden oluşan bir jürinin, rektörler ile yaptıkları mülakatın ardından araştırma üniversiteleri belirleniyordu. Ancak, son dönemde önemli değişiklikler yapıldı…
PROJEDE NELER DEĞİŞTİRİLDİ?
Araştırma üniversitesi olmak için 'aday' kategorisi kaldırıldı.
Üniversiteler A1,A2 ve A3 olmak üzere performans gruplarına bölündü.
TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen değerlendirmelerin, 'elde edilen tecrübeler sonunda' bu yıl tamamen YÖK tarafından gerçekleştirildiği açıklandı.
Araştırma Üniversitesi sayısı 3'ü vakıf,20'si devlet olmak üzere 23'e çıkarıldı.
Araştırma Üniversitesi olarak belirlenen üniversiteler aşağıdaki gibi gruplandı;
A1; Üst Düzey Araştırma Performansı Gösteren Üniversiteler; Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi
A2;Yüksek Düzeyde Araştırma Performansı Gösteren Üniversiteler; İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa
A3;Orta Düzeyde Araştırma Performansı Gösteren Üniversiteler; Marmara Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi,
Bu kategorilerin dışında, Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesi olmak üzere ilk kez vakıf üniversiteleri de söz konusu programa dahil edildi.
ESKİŞEHİR ÜNİVERSİTELERİ NEDEN YOK?
Araştırma üniversitelerine dünya çapında ortaöğretim sonrası için deyim yerindeyse 'amiral gemileri' olarak bakılıyor. Bu üniversiteler genellikle ülkelerin en başarılı öğrencilerini çekiyor ve en nitelikli akademisyenlerini istihdam ediyor.
Bünyesinde üç üniversite barındıran kentimizde, öğrenci odaklı ekonomik, sosyal ve kültürel bir yapılanmanın oluşması, üniversitelerimize sadece kendileri açısından değil; kentimizin gelişimi ve geleceği açısından da önemli sorumluluklar yüklüyor.
Üç üniversitemizde de Avrupa hatta Dünya çapında saygınlığı ve çalışmaları bulunan çok değerli bilim insanı akademisyenlerimizin varlığını yakından biliyor ve onlarla iftihar ediyoruz. Ancak, üniversite öğrencilerinin sosyal yaşam açısından en rahat ettikleri için tercih ettikleri; dünyanın en güvenli ve en yaşanabilir çağdaş kentleri arasında yer alan Eskişehir'in üç üniversitesi neden 'Araştırma Üniversiteleri' listesine 'A3' kategorisinden bile giremiyor?
Bu sorunun yanıtını bulabilmek için belki de üç üniversitede son yıllarda göreve getirilen değerli Rektörler, Rektör Yardımcıları, Dekanlar ve Enstitü Müdürlerinin önce 'kendi şapkalarını önlerine koyarak' düşünmelerinin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile…