Geçtiğimiz cuma günü yani 8 Ocak 2021'de Odunpazarı Belediyesi'nin meclis toplantısı yapıldı.
Toplantıda AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan, gündem dışı söz alarak tarihi Odunpazarı bölgesinde belediyenin kiracısı olan esnaf hakkında endişelerini ve esnafın yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Çok sayıda esnafın kepenk indirmeye başladığını gördüklerini, esnaftan alınan kiralarda indirim yerine hiç kira alınmamasını ve belediyenin elinden gelen desteği vermesini talep ettiklerini söyledi.
* * *
Bu konuya aşağıda ayrı bir parantez açacağım.
Sadece şu kadarını belirteyim.
Hükümetin verdiği 750 ve 500 TL kira yardımıyla kaç esnaf kirasını ödeyebildi ki, Kazım Kurt'tan kira indirimi yerine hiç kira alınmaması öneriliyor.
Murat Özcan'a bunu araştırmasını öneriyorum.
* * *
AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan'ın, Odunpazarı Belediyesi'nin tarihi Odunpazarı bölgesindeki esnaflardan kira alınmamasını talep ettikten sonra Başkan Kazım Kurt şöyle yanıt veriyor:
'Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Esnaf odaları üyesini dinlesin. Üyelerinin sorunlarına çare arasın, biriktirdiği aidat paralarından üyelerine destek olsun. Yemedilerse duruyor. Ben size söyleyeyim aidat paralarıyla ne yapılıyor? Yassıada'da kumarhane, Bozcaada'da otel yapıyorsunuz. Buraya yazın. Kazım Kurt, 8 Ocak 2021'de söylemişti dersiniz. Odalar ve Borsalar Birliği'ne verdiniz, tüccarın, esnafın aidatları ile o işleri yapıyor'.
* * *
Başkan Kurt'un bu ifadeleri cumartesi ve pazar günü pandemi nedeniyle sokak kısıtlaması olduğu için gazeteler çıkmadığından haber olmadı. Ama haber yapan internet siteleri olmuş.
Okuyunca, 'Kazım Başkan'ın elinde belge bilgi olmazsa bunu söylemez. Nerede neyin ne zaman konuşulacağını hukukçu olduğu için iyi bilir' dedim kendi kendime.
* * *
Cumartesi günü akşamüzeri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan telefon etti.
Cuma günü yapılan Odunpazarı Belediye Meclis toplantısına gidip gitmediğimi sordu.
'Benim TV programım vardı o saatte gitmedim' dedim.
'Kazım Başkanın TOBB ile ilgili açıklamalarından haberin oldu mu?' diye sordu.
'Evet, bazı internet sitelerinde okudum. Elinde delil olmazsa öyle bir iddiada bulunmaz' diye yanıt verdim.
* * *
'Sadi Bey sanıyorum Kazım Bey'i birileri yanlış bilgilendirmiş olduğunu düşünüyorum' diyerek WhatsApp'la bilgi notu gönderdiğini söyledi.
Ömer Zeydan'ın gönderdiği bilgi notunu okudum.
Zeydan, TOBB'un 'Yassıada'da kumarhane, Bozcaada'da otel' yapmadığını belirtiyor.
Bilgi notu şöyle: 'TOBB adını bir kumarhane yatırımı ile birlikte anmayı bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyoruz. TOBB olarak yaklaşık 103 bin metrekare olan Yassıada üzerinde, ihtiyaç halinde ziyaretçilerin konaklamasına imkan veren bir otel, 600 kişilik kongre merkezi ve 4 bin 193 metrekarelik demokrasi müzesi inşa ettik. Ayrıca 27 Mayıs darbesinden sonra kurulan düzmece mahkemede yargılamaların yapılmış olduğu spor salonunu ise bir müzeye dönüştürdük. Yıllarca bakımsızlıktan ve terk edilmişlikten dolayı harabeye dönüşen, tarihi ve kültürel miraslarımıza da sahip çıktık. Bozcaada'da ise TOBB'un herhangi bir yatırım faaliyeti yok.'
* * *
Yukarıda da belirttim.
Kazım Kurt elinde detaylı bilgisi olmadığı bir konuda konuşmaz.
Acaba birileri Kazım Başkan'a yanlış bilgi mi verdi?
Muhtemelen Ömer Zeydan'ın bu açıklamaları bugün gazetelerde de yer alacaktır.
Kazım Başkan da iddialarının doğru olduğunu belirten ayrı bir açıklama yapacaktır.
* * *
Gelelim AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan'ın Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a, 'pandemi nedeniyle zorda olan tarihi Odunpazarı bölgesindeki esnaflardan alınan kiraların indirilmesi veya hiç alınmaması' önerisine.
Keşke, Odunpazarı Belediyesi'nin kasası dolu olsa da pandemi döneminde esnaflardan kira almasa.
Bir vatandaş olarak bunu sizden daha çok isterim.
* * *
Belediyeler İller Bankası'ndan gelen devlet yardımı, topladığı vergiler ile hizmet yapmakta zorlanıyorlar.
Keşke merkezi hükümet belediyelere yaptığı ödeneklerin miktarını yükseltse de, belediyeler sıkıntı çekmeden hizmet yapabilse.
Ramazan ayında Eskişehir'deki belediyelere hayırsever vatandaşların yardıma muhtaç kişiler ile pandemiden dolayı işletmeleri salgının önüne geçmek adına kapatılmasıyla zor durumda kalan esnafa gıda yardımı yapılması için yapmış oldukları maddi bağışlara bloke edildi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin 1 milyon 600 lirasına el konuldu.
* * *
İkincisi devlet 750 ile 500 TL arasında değişen kira desteği veriyor.
Murat Özcan, Eskişehir'deki esnafların ödedikleri kira bedellerini mutlaka biliyorsunuzdur.
Artık kenar mahallelerde bile işyeri kiraları bin lira veya üzerinde.
Bir de bu destekler Mart ayına kadar sürecek.
Kira desteği Haziran ayı sonuna kadar yapılmalıydı.
Hem de esnaf ve sanatkarların, mülk sahipleri ile yaptıkları kira sözleşmesindeki rakamın tamamı ödenmeliydi.
Siz devletin yapamadığını Odunpazarı Belediyesi'nden talep ediyorsunuz.
Bu biraz insafsızlık olmuyor mu?


* * *

İKİSİ DE İTTİFAKTAN AYRILMAYACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ü evinde ziyaret etmesi, AK Parti ile bir ittifak süreci mi başladı sorusunu akıllara getirdi.
Durup dururken Erdoğan, Asiltürk'ü neden ziyaret etti?
Kaldı ki, Saadet Partisi de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhur ittifakının dışında durmuş, millet ittifakıyla birlikte hareket etmişti.
* * *
Ne kadar gerçeği yansıtıyor bilemem ama yapılan bazı anketlerde cumhur ittifakının aldığı oylar yüzde 51'in çok altında kalıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde olduğu iddia edilen ankette ise cumhur ittifakının oylarında bir sıkıntı olmadığı belirtiliyor.
* * *
2023'te yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhur ittifakının oyları yüzde 51'in üstünde mi veya altında mı olur bilemem.
Ancak Erdoğan, cumhur ittifakının içerisinde olan parti sayısını artırmak istiyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e, cumhur ittifakı içerisinde yer alması için 'safımıza gel' diyerek 'evine dön' çağrısında da bulunmuştu.
Akşener ise, bu çağrıya şöyle yanıt vermişti:
'Tek partili cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'ye uygun değil dedik ve haklı çıktık. Önerimiz de iyileştirilmiş parlamenter sisteme geçiş. Bu konuda bizden yardım isteniyorsa, destek isteniyorsa bunu en başından beri talep eden biziz. Bu konunun olması gerektiğini söyleyen İYİ Partidir, elbette bu konuda o destek verilir.'
* * *
Erdoğan, İYİ Parti'den olumlu yanıt alamayınca acaba Saadet Partisi'ni mi 'Cumhur İttifakının' içerisine sokmak istiyor?
Tam bu sorunun cevabı aranırken Erdoğan, Saadet Partisi'nin önemli isimlerden olan Refah Partisinde birlikte siyaset yaptıkları Oğuzhan Asiltürk'ü evinde ziyaret etti.
Bu ziyaretten sonra yeniden, 'Saadet Partisi cumhur ittifakına kayıyor mu?' sorusunu gündeme getirdi.
* * *
Bu sorunun cevabını Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu şu sözlerle verdi: 'Bugün durduğumuz yer belli. Ancak ittifaklar koalisyon değildir. AKP ile bir ittifak süreci başlattığımız manası kesinlikle çıkamaz. Her türlü fikir alışverişine açığız. Bu görüşmeler iyidir. Cumhurbaşkanının herkesle görüşmesinde fayda var. Yüz yüze görüşmek siyaseti yumuşatır.'
* * *
Saadet Partisi sözcüsü Birol Aydın ise cumhurbaşkanın Asiltürk'e ziyaretiyle ilgili şunları söyledi: 'Uzun uzadıya, 45 dakika kadar bir görüşme oldu. Benim bildiğim bu konuşmalar çerçevesinde değerli büyüğümüz Oğuzhan Asiltürk Bey Sayın Cumhurbaşkanına tavsiyelerini, telkinlerini ve nasihatlerini yapmıştır. Hep beraber Türkiye'nin normalleşmesine, Türkiye'de 83 milyonun huzuru, mutluluğu için atılması gereken adımların, terörden ekonomiye, kamplaşmadan kutuplaşmaya, hukuktan adalete her açıdan bir takım değerlendirmeler yapmışlardır. Dolayısıyla Cumhur İttifakı'nın Türkiye'de temel beklentilerine denk düşecek bir çözüm temin etmeleri mümkün değildir. Onlar günü kurtarmaya, önümüzdeki seçimlerde yeniden nasıl olur da iktidarımızı temin edebiliriz bunun arayışı içindeler. Sorunları çözme arayışı içerisinde değiller.'
* * *
Diğer yandan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın 'Diyarbakır annelerini' ziyaretinin ardından 'Demokrat Parti Millet İttifakı'ndan ayrılıyor mu?' sorusu gündeme geldi.
Bu soruya Uysal'ın verdiği yanıt netti: 'Demokrat Parti'nin bir yere gittiği, bir yere geldiği yok. Durduğu yerde duruyor. Millet İttifakından ayrılmak gibi ne gündemimiz var ne bu tevatürlerle işimiz var. Arka arkaya pek çok şeyle birleşince halk tabiriyle dananın altında buzağı aranıyor. Öyle bir durum yok. Kırmızı çizgilerimiz net; iddialarımız, sözlerimiz net. Türkiye'nin bir iklim değişikliğine, iktidar değişikliğine ihtiyacı var. Türkiye'nin derinden nefes almaya ihtiyacı var. Demokrat Parti olarak bu iddialarımız ve çerçevemiz dün neyse bugün de o. Bizde bir değişiklik yok.'
* * *
Vesselam Cumhurbaşkanı Erdoğan aradığı desteği ne İYİ Parti ne de Saadet Partisi'nde bulamadı.

* * *

Bir tek kuş bile vurmadılar…
Baba kız kuş avına giderlerdi. Hep çok zor avlanan son derece ürkek kuşların peşindeydiler. Bir yerde pusuya yatar saatlerce hiç kıpırdamadan beklerlerdi. Bu bekleyiş sırasında kız gözleriyle çevresinde olan bitenleri inceler seslere kulak verirdi. Böceklerin çıtırtılarından kuşların kanat seslerine, rüzgarın sallandırdığı ağaç dallarına kadar. Yıllarca gidip geldikleri ve her seferinde saatlerce bekledikleri halde bir tek kuş bile vurmadılar.
Kız, madem kuşları vurmuyorlardı, bunu neden yapıyorlardı hep merak etmişti. Bir gün babasını kaybetti. Bu sırada on sekiz yaşına gelmişti. Bundan sonra ki hayatına yalnız başına devam etmek zorundaydı ve öyle de yaptı. Çok başarılı oldu hedeflerine her zaman ulaştı. Çevresinde onu seven çok insan olduğu gibi, düşmanları da ona karşı hep etkisiz kalmışlardı.
Artık otuzlu yaşlarına ulaşmıştı. Bir gün çok sevdiği bir arkadaşıyla evinde sohbet ederken, arkadaşı ona şöyle dedi.
'Hayatımda senin kadar ilginç kişiliği olan bir başkasına rastlamadım. Bir şey hedeflediğinde, kim ne yaparsa yapsın, kim seninle uğraşırsa uğraşsın, rahatsız olmuyorsun, sükûnetini bozmuyor sinirlenmiyorsun. Motivasyonu senin kadar yüksek birinin gerçekten var olduğuna inanmak zor.'
Arkadaşı bunları söylerken, birden babasıyla kuş avına gittikleri zamanlar geldi aklına. Saatlerce hiç kıpırdamadan beklemek zorunda oldukları o anlarda üstünde örümcekler gezinir, bazen yağmur yağar, dikenler batar ama o hiç tepki vermezdi. Bu sessiz bekleyiş sırasında her şeyi inceler ve bütün detaylarıyla gelişen olayları algılardı.
İşte şimdi ve kariyeri boyunca hep bunu yapmıştı. Ani tepkiler yerine, sessiz kalmış, kimin neyi ne için yaptığını gözlemlemiş ve sadece ulaşmak istediği şeye odaklanmıştı. Aslında babası onu hiç bir zaman kuş avına çıkarmamıştı…
Gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Titreyen dudaklarının arasından minnet dolu o cümle döküldü.
'Teşekkür ederim baba.'
(alıntı)