Artık darbeler bitti sandığımız bir zamanda yaşamıştık o meşum darbe gecesini.
Eski askeri darbe dönemlerinde yaşadıklarımızı çocuklarımıza, torunlarımıza anlatılacak ilginç yıllar olarak hafızamızın bir köşesinde tozlanmaya bırakmışken çıkıverdiler ortaya.
15 Temmuz ve sonrasında yaşadıklarımızı gördükçe,
'Heyhat, ne safmışız!' demek geliyor içimden.
Devlet adamlarının ve basının doğrular yerine algı haberlerini tercih ettiği, her şeyin bir giz perdesi altında geliştiği, bir dönemdi.
Sıradan vatandaş bilmeyebilirdi giz perdesinin arkasında oynanan oyunları. Ama haberdar olması gerekenler nasıl bilemedi, anlayamadık.
İstihbarat, Genelkurmay, Hükümet, Cumhurbaşkanlığı uyuyor muydu?
Benimki de boş bir soru işte!

***

İyi de, bu beyhude sorular hiç mi aklımıza gelmesin?
Anayasal kurumlar birer birer yozlaştırılırken, buraya kadar gelen yolun taşlarını kim döşedi?
Dinci/darbeci oluşum, yıllarca iktidarla kol kola yürüyerek, sonunda devleti ele geçirme cesaretini nerden aldı?
Anayasa'nın 70. maddesi ihlal edilerek, kamu hizmetleri 'liyakat' yerine 'tarikat'lara bırakılmadı mı?
Anayasa'nın 24. maddesindeki 'siyasi ve hukuk düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırma yasağı' es geçilerek, devletin mezhep-tarikat ekseninde yönetilmesine çanak tutulmadı mı?
Hain darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında 'vesayete ve darbelere karşı mücadele' edildiği söylemleri, birer 'algı operasyonu' muydu?
Laiklik ve liyakat yerine,
Yandaşlık ve dindaşlık bağını öne çıkaranlar,
Çuvaldız popoya batınca anlarlar sandık.
Peki, anlaşıldı mı?
Öyle bir görüntü yok!

***

Şimdi darbeye karşı söylemleriyle öne çıkanlar, yıllarca koalisyon ortağı oldukları cemaatin darbeye kalkıştığının farkında değil sanki.
Yarın yeni baş belası olacak başka cemaatlere kucak açılarak FETÖ ile mücadele edilir mi?
Darbeciler, iktidarın dinsel müttefikiydi. Sloganlara bakarsan, camilerin darbeye tepki amacıyla kullanılmasına bakarsan sanki darbeyi dinsiz/ateist gruplar, dine karşı yapmış sanırsın!
Darbenin askeri kanadı için, anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaya çalışan cuntacılar denmesi gerekirken, yerine dine saldıran silahlı kuvvetler algısını oluşturmak, ne demek?
Darbe sonrasının zararını, fırsatçı bir yaklaşımla darbecilerin yanlarına sıkıştırılan muhalif demokrat insanlar çekerken,
Kendilerini darbe mağduru görenlerin gelişmelerden memnuniyetinin bir anlamı var mı?
Yoksa 'istikbalde de istikrarlı bir şekilde iktidarda kalma garantisi' üzerine mi bütün bunlar?
Unuttuk galiba!
'Her istenilenin verildiği dönem' ne zamandı?
'Anayasa'nın bekleme odasına alındığı'nı kim ilan etmişti?
***
Dedim ya,
Benimki beyhude sorular…
Eğer sağlıklı bir tahlil yapmak istiyorsak sorulacak tek bir soru var?
'Bu günlere nasıl geldik?'
Herkes nasibine düşen özeleştiriyi yapmaz, hukuk devletinin yeniden tesis edilmesine katkıda bulunmazsa,
Devleti yönetenler bilgiyi, uzmanlığı, liyakati geçerli kılamazsa;
Tasa etmeyin!
Çağdaş değerlerin yıkıntıları içinde,
Başımızı vurabileceğimiz bol miktarda taş bulunacaktır.