29 Eylül 2017'de İstanbul'da, TEMA VAKFI ve SÜTAŞ A.Ş. işbirliği ile gerçekleştirilen Organomineral Gübre Çalıştayı'nda; bu gübrelerin kullanılmasının tarım ve çevre bakımından sağlayabileceği yararlar üzerinde olumlu görüşler bildirilmişti. Çalıştaya katılan bilim adamları, araştırıcılar, organomineral gübrelerin toprağın organik madde oranını yükseltici bir etki yapabileceği ve bitkilerin hemen ihtiyaç duyacakları temel besin maddelerini karşılayabileceği konusunda fikir birliğine varmışlardı.
Çalıştaya katılan uzman kişilerin en çok üzerinde durdukları konu, ülkemiz genelinde tarım yapılan toprakların neredeyse tamamının organik madde bakımından fakir kabul edilen bir düzeyde olduğu ve bu eksikliğin toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini kötü etkilediğidir. Toprakların organik madde düzeyini yükseltebilmek için kullanılabilecek çeşitli gübreler ve materyaller bulunmaktadır, ancak çoğu büyük hacimde uygulanmak zorundadır ve yararlarından bir kısmının görülebilmesi için epey bir zaman geçmesi gerekmektedir.
Organomineral gübre hem organik bir maddeyi hem de bir veya birkaç besin elementini (ör. azot, fosfor, potasyum, çeşitli mikro elementlerden bir veya birkaçı) bir arada bulundurduğundan, ister tek yıllık isterse çok yıllık ekilen bir bitki olsun, bunlara gereken besin elementlerini hemen sağlar, organik madde kısmı ise toprağın içine su sızmasını kolaylaştırır ve bunun toprakta tutulup çoğunun bitkiler tarafından kullanılmasına yardımcı olur, yıkanma yoluyla topraktan besin maddelerinin kaybını azaltır, toprağın havalanmasına, toprak canlıları için besin kaynağı olarak çoğalmalarına, işlevlerini iyi yapmalarına katkı yapar ve böylece onlar tarafından ayrıştırılıp, biyokimyasal işlemlerden de geçerek bünyesindeki besin maddelerini bitkilere verir.
Bu özellikleri dikkate alındığında organomineral gübrelerin, halen en yaygın olarak kullanılan kimyasal (mineral) gübrelere üstünlük sağlayabilecekleri görülmektedir. Kimyasal gübrelerin giderek artan oranlarda kullanılması, doğru çeşit, doğru miktar ve doğru verme zamanı konusunda yapılan hataların da katkısıyla toprakların verim gücü, işlenebilme, ısınma, su tutma ve havalanma kabiliyetleri azalmakta, tuzlanma-çoraklaşma eğilimleri artmakta, kimyasal reaksiyonları değişebilmekte, başta yararlı mikroorganizmalar olmak üzere toprak canlılarının sayısı azalmaktadır. Bir olumsuz etkisi de toprakların olmazsa olmazı, toprakları toprak yapan kısmı olan organik maddenin daha çabuk ayrışmasına yol açması olarak bilinmektedir.
Organomineral gübreler dünyada da, ülkemizde de oldukça yeni tanınmaktadır. Üzerinde yapılmış araştırma çalışmalarının sayısı yetersizdir. Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında çeşitli bitkiler üzerinde yapılmış olan çalışmaların sonuçlarına göre henüz ekonomik olup, olmadığı açıkça ortaya konamamıştır. Bazı çalışmalarda organomineral gübreler, bazılarında kimyasal gübreler daha ekonomik bulunmuştur. Ancak bütün çalışmalarda sonuç ne olursa olsun organomineralleri kullanmanın daha yararlı olacağına vurgu yapılmakta, özellikle yıllar içinde sağlayacağı faydalar ve kazançlarla üreticiler için daha ekonomik olacağı sanılmaktadır.
Organomineral gübre çalıştayı, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan topraklarımızın verim gücünün arttırılması, uygun seviyelerin korunması için yapılması elzem olan uygulamalara ve kısa vadede en ümitli olan organomineral gübre kullanılmasının faydalarına ciddi bir dikkat çekmesi bakımından çok faydalı bir çalıştay olmuştur. Bilgilerin sahaya aktarılması ve yararların yaygınlaştırılması için üniversitelerin ve araştırma enstitülerinin çok yönlü araştırma çalışmaları yapması önemlidir.
Toprak özellikleri, iklim özellikleri ve ürün çeşitliliği göz önüne alındığında ülkemizde organomineral gübreler odaklı çok yönlü çalışmalar yapma olanağı bulunmaktadır. Topraklarımızın çoğunda görülen organik madde eksikliği, kimyasalların olumsuz etkileri ve gizli açlık olarak da bilinen mikroelement eksikliği vb. nedenlerle iyi özellikte gıda maddeleri elde etmek ve artan nüfusu sağlıklı bir şekilde besleyebilmek gittikçe zorlaşmaktadır. Organomineral gübreler bu zorluğu aşmada katkı yapacak bir girdi gibi gözükmektedir.