Güneş enerjisini gıdaya çevirmekte en başarılı ve kapasiteli bitkilerden birisi olan mısır, birkaç gramlık bir tohumdan iki-üç ay içinde birkaç metrelik bir bitki ve dört-beş ay içinde iyi gelişmiş bir koçanında 600-1000 kadar tane oluşturabilen canlı bir fabrikadır. Birim alandan verdiği ürün yani verim potansiyeli çok yüksek bir bitkidir. Melez (hibrit) mısır çeşitlerinin ıslah edilmesi ile birlikte sulama, gübreleme ve yabancı ot mücadelesi metodlarında gelişmeler sağlanmış, makine kullanımı artmış, hasat ve depolama yöntemleri birbirini tamamlayacak şekilde uygulanmaya başlamıştır. Bütün bu gelişmeler ve uygulamalar diğer ürünler için de iyi birer örnek oluşturduğundan, mısır tarımının dünya tarımının gelişmesine çok önemli katkısı olduğu kabul edilmektedir. Mısır, gıda olarak tanesinden veya hayvan yemi olarak hem tanesinden hem de yeşil aksamından yararlanılan bir bitkidir. Bunun yanı sıra gıda endüstrisinde kullanılan bir çok ürünün ham maddesidir. Mısır bunların ötesinde madencilik, dökümcülük, tekstil, vernik, cila, yapıştırıcı, kağıt, karton, dolgu maddesi vb. çok sayıda sanayi kolunda kullanılan önemli bir kaynaktır. Tozlanma ve döllenme mısır bitkisinin yaşamındaki en önemli dönemdir. Bu dönemde ortaya çıkacak sorunlar ve uygulamadaki eksiklik ya da başarısızlıklar alınacak tane verimi üzerine büyük ve kesin etki yapar. Bu dönemde en önemli etkenler, su ve bitki besin maddelerinin yeterli olup olmadığıdır. Bu dönem yağışların genellikle az olduğu ya da hiç olmadığı bir zamana geldiği için sulama yapmak zorunludur. Döllenmeden sonraki ilk birkaç gün çok hassas bir dönemdir. Bu sırada kuraklık, besin maddesi yetersizliği, çok bulutlu hava veya bitki sıklığının çok fazla olmasından kaynaklanan gölgelenme nedeniyle koçanın ucunda tane oluşamaz. Mısırdan yüksek verim almayı sınırlayan en önemli faktör sudur, bunu gübreleme izler. Kuru alanlarda bir gelişme sezonunda mısıra en az 450-650 mm kullanılabilir su gereklidir. Çeşitli çalışmalar mısırın en az dört defa sulanması ve suyun 60 cm derinliğe kadar ulaşmasının en iyi sonucu verdiğini göstermiştir. İlk su verme zamanı vejetatif gelişme döneminde ve mısır 40-50 cm boya (diz boyu) geldiğinde, ikinci sulama tepe püskülü çıkma döneminde, üçüncü sulama koçan oluşumu döneminde ve dördüncü sulama süt olum döneminde yapıldığında en yüksek etkinliği göstermektedir. Bitkiler tepe püskülü çıkarmadan hemen önce başlayarak, koçan püskülü çıkarmanın sonuna kadar geçen süre içinde sulama yapmak mısır için çok önemlidir. Mısıra verilecek toplam suyun %60 kadarı bu dönem içinde verilmelidir. Bitkilerin kullandığı sudan yararlanma düzeyi, yüksek verimli çeşitlerde, düşük verimli çeşitlere göre daha yüksek olmaktadır. Örneğin yüksek verimli bir çeşitte 1 mm su ile 7,6 kg tane yapılabilirken, düşük verimli çeşitte bu miktar 5,3 kg' ı geçmemektedir. Bu durum ikisi arasında %40 dan daha fazla verim farkına kadar çıkabileceğini göstermektedir.

Mısır yetiştiriciliğinde sulamadan sonra en önemli uygulama gübrelemedir. Zamanında, yeter miktarlarda ve doğru gübrelerle yapılan gübreleme hem verimi hem kaliteyi artırmaktadır. Birinci derecede önemli olan besin maddeleri azot, fosfor ve potasyumdur. Bunların yanında mısır için ikinci derecede önemli olan besin maddeleri ve mikro besin maddeleri de bulunmaktadır, ancak bunların eksikliği her yörede ve her toprakta görülmez, o nedenle her gübre uygulamasında bunlar verilmez. Toprak ve/veya yaprak analizleri ile eksikliği belirlenen besin maddeleri verildiğinde verimde önemli artışlar sağlanmaktadır. Mısır yetiştiriciliğinde ekim öncesinden başlayarak hasat sonrasına kadar bir çok sorunla karşılaşılabilmektedir. Sorunlar zamanında ve doğru olarak belirlenirse önlem alınabilir ve oluşabilecek ürün kayıpları azaltılabilir.