04 Haziran'dan başladığımız ve bugüne kadar sonuçlanmayan bir kongreyi daha geride bıraktık. 82 imzanın atıldığı ama bana göre yaklaşık 100-150 kişiye varan bir katılımcı sayısı vardı. Yine her zamanki gibi Odunpazarı Belediye Başkanımız Kazım Kurt'tan başkası yoktu. Artık eski başkanlardan hiç kimse gelmiyor. Öylesine sönük, öylesine tatsız kongreler yaşıyoruz.
Aslında 12 Temmuz'da bir yönetimin çıkacağını tahmin ediyorduk. Çünkü bu tür ara vermelerin süresi sıkıntılıdır. Şayet bu kongreler Eskişehirspor'un değil de, bir amatör kulübün kongresi veya örneğin Güvercin Sevenler Derneği'nin kongresi olsaydı, Dernekler masası çoktan el koyup Kayyum'a devretmişti.
Artık ara vermeler camia içinde rahatsızlık yaratmaya başladı. Çünkü kaybedilen zaman her geçen gün aleyhimize işliyor. Takım daha toplanmadı, henüz teknik direktörümüz belli değil, önümüze daha başka sorunlarda çıkacak. Kısacası kulüp yaşıyor ama fişe bağlı olarak, bitkisel hayatta yaşıyor. Günlük pansumanlarla, oyalamalarla bir yere varamıyoruz. Sonuç ya zoraki bir yönetime ya da kayyum'a doğru ilerliyor. Kayyum demişken, ortalıkta bununla ilgili çok fazla bilgi kirliliği dolaşıyor.
Bunu da hukuksal anlamda sonuçlarından biraz bahsetmek istiyorum.
Kayyum'un görevleri, işin niteliği, süresi mahkeme tarafından belirleniyor ve bir kayyum atıyor. Atanan bu kişide mahkeme adına bir süreliğine kulübü yönetiyor.
Buna göre görevlerinin hukuki tanımı kısaca şöyle;
'Şirket ya da kuruluşun suç unsuru mahkeme kararıyla sabit olana kadar ya da söz konusu kuruluş suçlamalardan aklanana kadar bulunduğu şirketi ve kurumu yönetmek, kayyum olan kişi, bu kapsamda her türlü kararı alarak uygulamaya geçirmek, yeni yönetimi belirlemek, suçlamalara konu olan faaliyetler varsa bunları sonlandırmakla görevlidir' diyor.
Bu görevler kanunla belirlenmiştir. Kapatır veya tasfiye eder diye bir ibare yazmıyor. Fakat bütün bunlara rağmen kayyum bu yapılandırmanın sonuç vermeyeceğine kanaat getirir veya yeni yönetim belirleyip kongreye götüremezse, tasfiyeye gidilmesine karar verebilir. Burada asıl önemli olan kayyumun niyetidir.
Sonuçta kesin kapatır diye bir şey yok. Sadece eski yönetimlerin istemeyeceği bir durumdur. Bu nedenle bilgi kirliliği yaratarak algı operasyonları yapılıyor. Çünkü söz konusu olan örneğin bir 'Köy Derneği' veya 'Briç Sevenler Derneği' gibi kolayca kapatılacak bir dernek değildir. Geçmişi şanlı, başarılarla dolu ve milyonlarca taraftarı olan bir dernektir. O nedenle Kayyumdan değil, kayyumu hak etmeyen kişilerin atanmasından korkun.
Yine bilmeyenler için söylüyorum. Samsunspor, 4 kongre sonucu yönetime talip çıkmayınca kanunlar gereği Samsun Valisi 8 Şubat 2018'de bir kayyum atadı. Kulübün son 10 yılını kapsayan gerekli suç unsurları yargıya taşındı. Şirketleşme şartı ile İsmail Uyanık yönetime talip olduğunu söyleyerek, 2 Haziran 2018'de kendisinin 3.başkanlık dönemine seçildi. Futbol şubesini şirketleştirdi. Daha sonra istifa ederek o da bu görevi Yılport Holding'in sahibi şimdiki yönet