Bu günlerde dünyanın birçok ülkesinde normalleşme planları yapılıyor.
Bizde de tabii ki.
Kim istemez bunu?
Aylar oldu biz içeri gireli.
Aylar oldu denecek kadar değil belki ama…
Epey oldu yine de.
On martı esas alacak olursak, yaklaşık iki ay olacak.
Az bir zaman mı?
Değil.
Hele tamamen sokağa çıkma yasağı olan altmış beş yaş üstünü ve yirmi yaş altını düşünecek olursak…
Onlar için epey uzun bir zaman sayılır bu.
İyi sabrettiler.
Bravo!
Ama artık,
'Yeter!' dediklerini sanıyorum.
Biz arada kalan grup, üç beş günde bir pazardı, manavdı, marketti derken bir soluk dışarı çıkıyoruz yine.
O da öyle kolay olmuyor tabii.
Bakkaldan, marketten, manavdan alınması gereken zaruri bir ihtiyaç olduğunda önce aile bireylerini ikna edeceksin ne kadar yardımsever…
Ne kadar özverili olduğuna...
'Siz durun, virüs kaparsınız! Ben giderim. Bana bir şey olmaz!'
Virüsü kapan aile bireyinin, virüsü diğerlerine bulaştırmasının kaçınılmaz olduğunu bilmeyen yok artık ama olsun.
Bir şans işte…
Dışarı çıkabilmek için ailede herkes bu şansı deniyor.
Ama iş yine kura çekmeye gelip dayanıyor.
Şansın varsa kurada adın çıkıyor ve maskeydi, dezenfektandı…
Yarım saat kadar çıkıyorsun işte dışarı.
Yani yasak olmasa da bizim için de öyle kolay değil dışarı çıkmak.
Onun için…
Dönelim tabii normale.
Kim istemez bunu?
Evet ama…
Öyle hiç de kolay olmayacak bu!
İlk başta insanlar biraz bocaladı, içeri girmek istemedi.
Yine de iyi kötü durumu kabullenip içeri girdi herkes.
Fakat işte, içeriden dışarı çıkmak hiç de o kadar kolay olmayacak.
***

Eskiden insanlar kaleler, surlar yapıyormuş ülkelerini düşman saldırısından korumak için.
Düşman saldırısı olduğunda bu surların içine çekilip kapıyı kapatıyorlarmış.
Ne var ki tarım arazileri, su kaynakları surların dışında kalıyormuş.
Düşman ordusu surları kuşatıp bekliyormuş.
Neyi?
Surların gerisinde yiyeceğin ve suyun bitmesini…
Yiyecek ve su tükenip de içeridekiler açlıktan ve susuzluktan yarı ölü bir halde dışarı çıkınca kıyım başlıyormuş.

***

Dünyanın birçok ülkesi dışarı çıkmaya hazırlanıyor.
Normalleşme planı yapılıyor; birinci aşama, ikinci aşama, üçüncü aşama…
Virüs boş mu duruyor?
O da plan yapıyor; birinci aşama AVM'ler, ikinci aşama tatil yerleri, üçüncü aşama çarşı pazar…
Yine de dışarı çıkılacak, normale dönülecek.
Çünkü bir tarafta Korona virüsü, diğer tarafta ekonomi virüsü!
Biri öldürür, diğeri süründürür!
Yani aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!
Buna, iki ucu boklu değnek de derler!
İki kötülükten birini seçmek de!