Gençlerle ligde var olma mücadelesi veren Eskişehirspor geçtiğimiz Pazar günü ligin en güçlü takımlarından Bursaspor'u deplasmanda 1-0 yenerek, tarih yazdı. Bu öylesine sıradan bir galibiyet değildi. Formasına, armasına sahip çıkan gençlerin alnının terinin bir zaferiydi.

'UMUT VARSA HAYAT VARDIR'
Oyuna sonradan giren 17 yaşındaki Metehan Altunbaş attığı golle, Bursaspor'u yıkarken, Eskişehir'i sevince boğdu. Mustafa Özer'in takımın başına geçtiği günden beri oynadığı dört karşılaşmayı kaybetmeyen ES ES 13 puanla ligin sonunda yer alıyor. Ancak son dört karşılaşmada iki galibiyet ve iki beraberlikle ayrılan Eskişehirspor sekiz puan topladı. Gösterdiği bu çıkışla taraftarın ligde kalma umudunu yeşertti. Kümede kalma yarışında olduğumuz Adanaspor ve Osmanlı'nın 17, Boluspor'un 15 puanı bulunuyor. Bu hafta karşılaşacağımız Altınordu'nun da 23 puanı var. Bugün 25 puanı bulunan Balıkesirspor'un önümüzdeki maçlar sonrasında tehlike bölgesine geleceğini düşünüyorum. İşimiz hiç kolay değil. 21 Ocak'ta Görünüm'de kaleme aldığım gibi; 'Umut varsa hayat vardır.' Tim Robbins ve Morgan Freeman'ın başrolünü oynadıkları ölümsüz bir yapıt olan Esaretin Bedeli'nde bir sahne vardır. Andy (Tim Robbins): 'Dünyada taştan olmayan ve kimsenin senden alamayacağı bazı şeyler vardır. İçinden alamayacakları .. ve dokunamayacakları .. bazı şeyler .. asla dokunamazlar' der. Red(Freeman) : 'ne hakkında?' Andy 'umut !' Red, 'Umut (...) sana bir şey söyleyeyim. Umut tehlikelidir. umut bir insanı deli edebilir. İçerde bu fikir iyi değildir. Buna alışsan iyi olur.' Yaşanan ekonomik sıkıntılar, takıma şaşı bakan kent yöneticileri nedeniyle Eskişehirspor taraftarı dört maç öncesi mutsuz ve biraz da umutsuzdu. ES ES, genç ağırlıklı ve tamamı yerli kadroyla dört maçta bu umutsuzluğu yok etti. Stephen Hawking'in ünlü sözünde olduğu gibi; 'Hayat varsa, umut da vardır.'

İLK DEFA DÜŞMEDİK
30 yıl sonra preimer liginde dolu dizgin şampiyonluğa koşan Liverpool takımı taraftarının daha ligin ilk haftalarında açtığı pankart dikkatimi çekmişti. Pankartta; 'Bizlerin tekrar hayal etmesini sağladığın için teşekkürler Jurgen' yazıyordu. Liverpool taraftarı; şampiyonluğu hayal etmenin bile önemini çok güzel belirtmiş. Bundan dolayı başarılı teknik direktör Jurgen Kloop'a daha ligin ilk haftalarında teşekkür ederek, onun hakkını teslim ettiler. O da bu güveni ve sevgiye boşa çıkarmadı. Lig sonunda şampiyonluğu kazandıktan sonra taraftar; herhalde Kloop'un heykelini dikerler. Pırıl pırıl genç futbolcularımıza ve onları yöneten başarılı teknik direktör Mustafa Özer'e bizlere kümede kalmayı hayal ettirdikleri için teşekkür etmeliyiz. ES ES ligden düşebilir. Bu takım ilk defa da küme düşmüyor. 'Altın yere düşmekle pul olmaz' sözü boşuna söylenmemiş. 30 yıl şampiyon olmaması Liverpool'un büyüklüğünü hiç düşürdü mü? Bu süre zarfından şampiyonluklar kazanan Blacburn Rovers, Leicester City, Manchaster City, Arsenal ve Chelsea popülerlikte Liverpool'u hiçbir zaman geçemediler. Sadece Alex Ferguson'un Manchester United'i biraz geçmişti. Ferguson gittikten sonra o da Liverpool'un gerisinde kaldı.

HEYECAN VE TUTKU
Mustafa Özer ve genç futbolcuların kolay pes etmeyeceklerine inanıyorum. Kümede kalmak için terlerinin son damlalarına kadar mücadele eden futbolcuları taraftarı hiçbir zaman yalnız bırakmayacak. Lig boyunca yağmura, soğuğa rağmen büyük bir özveriyle takımlarını destekleyen Eskişehirspor Taraftarı, takımına nasıl gönülden bağlı olunduğunu zaten tüm spor kamuoyunu gösterdi. Pazar günü Timsah Arena'da ES ES taraftarının heyecanı, tutkusu, takımına ve armasına sahip çıkması beni duygulandırırken, 36-37 yıl önceye çocukluk yıllarıma götürdü. Liverpool'un siyah beyaz televizyonlarda izlediğim maçlarını hatırladım. Benim kuşağım Liverpool maçlarını izleyerek büyüdü. Dalglish, Rush, Clamence, Souness, Kennedy kardeşler, Neal gibi yıldızları olan Liverpool'u çok sevmiştik. Şampiyon Kulüpler Kupası'na ambargo koyan Liverpool, o yıllarda da İngiltere'nin en büyük takımıydı. 30 yıldır Preimer Lig'te şampiyon olamayan Liverpool hala İngiltere'nin en büyük takımı ve efsanesidir. Çünkü onları büyük yapan tribünlerde 'You'll Never Walk Alone' (Asla Yalnız Yürümeyeceksin) marşını hep bir ağızdan söyleyen taraftardır. Özellikle Kale arkasındaki KOP taraftarıdır.

'İNANDIĞIN SÜRECE'
Liverpool'un kendi evinde, deplasmanda, Avustralya, Çin, Brezilya'da oynadığı tüm maçlarda tribünler hep bir ağızdan 'Hayatın yollarında / Güneşin ışıkları da vardır, yağmur da /Güller de vardır, dikenler de.. /Kahkaha da, sancı da /Kilometrelerce yürürken /Çok sert dağlar da çıkar önüne, /Çöller ve çok derin vadiler de. /Bazen çok hoştur yürüyüş. /Bazen fırtınalar eser.. /O fırtınalı yollarda /Mucizeler de vardır, korkular da. /Sevgiyle coşarsın hep / Bazen gözyaşların damlar./ Bazen eğilirsin, bazen geriye düşer./ Hatalar yapılmak içindir, /Dersler öğrenmek için. / Ama istiyorum ki hiç unutma../ İstiyorum ki hep bil../ Asla yalnız yürümeyeceksin./İnandığın sürece!..' diye haykırır.

HERKESE GÖSTERDİ
Futbolda Anadolu Devrimi'ni yapan, İstanbul'un üç büyüğüne kafa tutan Eskişehirspor'u hep Liverpool ile özdeşleştiririm. Taraftarını da Liverpool'un duruşuyla takımına gönülden bağlı taraftarlarıyla bir tutarım. KOP taraftardan öte bir oluşumdur. Onlar takımlarını pazara kadar değil, mezara kadar desteklemekle ünlüler. Marşlarında dedikleri gibi, Onlar var oldukça Liverpool 'Asla yalnız yürümeyecek.' ES ES taraftarı en kötü anlarda bile takımının arkasında dimdik duran, takımın temposu düştüğünde tezahüratlarıyla futbolcuları coşturan büyük bir orkestradır. Bu büyük taraftar var oldukça Eskişehirspor asla yalnız yürümeyecek.
--------------------------------------------------------

NOSTALJİ
EN BÜYÜK KUPA ES ES'İN

49 yıl önce. Tarih:30 Haziran 1971. Eskişehirspor'un efsane futbolcuları Fethi Heper, Burhan İpek (Koko) , Süreyya Özkefe ve Kulübün Kurucularından Aydın Begiter Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanmanın sevincini yaşıyor. 30 Haziran 1971 tarihinde Ankara 19 Mayıs Stadı'nda Lig Şampiyonu Galatasaray ile Türkiye Kupası Şampiyonu Eskişehirspor Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde karşılaştı. Ünlü Hakem Doğan Babacan'ın yönettiği maçta Kırmızı Şimşekler Kalede Mümin, İlhan, İsmail Arca, Kamuran, Süreyya, Abdurahman, Halil, Burhan, Vahap, Ender, Fethi 11'iyle maça çıktı. Galatasaray 4. Dakikada Metin Kurt'un golüyle 1-0 öne geçiyor. 51. Dakikada sahneye çıkan Kaptan Fethi Heper skoru eşitliyor. 64. Dakikada Ender Konca ES ES'i 2-1 öne geçirdi. 87. Dakikada Gökmen Özdenak skoru 2-2 yaptı. 90. Dakikada Ender'in sert ortasına ayak koyan Fethi Heper skoru 3-2 yaptı. Doğan Babacan'ın bitiş düdüğüyle ES ES kupanın sahibi oldu. Kaptan Fethi, dönemin Cumhurbaşkanı merhum Cevdet Sunay'ın elinden bu önemli kupayı aldı. Bu büyük zafere imza atan futbolcular Eskişehir'de görkemli şekilde karşılandı. Efsane golcü Fethi Heper iki gün önce doğum günüydü. 3 Şubat 1944 doğumlu olan Heper 76 yaşına girdi. Sadece Eskişehir'in değil, Türkiye'nin Spor Tarihi'ne adını altın harflerle yazdıran Heper'e nice sağlıklı ve mutlu yeni yaşlar diliyorum…
-------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

TSYD Eskişehir Şube Başkanı Sadi Seda:
Mustafa Hocam, takım böyle giderse bırakın küme düşmeyi, plya-off bile oynar.
Eskişehirspor Teknik Direktörü Mustafa Özer: A-B-C-D planları olanlardan önce takımın başına gelseydim o da olurdu.
--------------------------------------------------
FIKRA
BÜTÜN HAKEMLER BİZDE

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı Çağırtmış:
-'Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?'
-'Boşuna oynamayalım, biz kazanırız' demiş şeytan.
-'Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde...'Şeytan şeytanca gülümsemiş:-'Ama bütün hakemler de bizde...'