Bir an bile olsa aklımızdan çıkaramadığımız, yeni bir yaşam tarzını bize dayatan Covid-19 salgını hala devam ediyor. Bilim insanları salgınla en önemli mücadele yönteminin aşı olduğunu sık sık dile getiriyor olsa da hala hem dünyada hem ülkemizde aşı olmayanlar var. Sorsanız herkes artık maskelerden bıktığını, hastalığın bitmesini istediğini söylüyor. Peki, bu salgının bitmesi için biz ne yapıyoruz? Ocak ayında başlayan aşılanma, bir zaman sonra seferberliğe dönüştürülmek istense de maalesef iki doz aşılı kişi oranı hala çok düşük.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, aşı olmayan kişilerle ilgili olarak 'Çoğalan mutasyonlar, varyantlar haline gelebilir. Aşılanmayan kişiler yeni varyant oluşumuna sebep olabilirler ve virüsün daha ciddi türlerine ev sahipliği yaparlar' dedi. Sayın Bilge'nin bu ifadeleri çok önemli. Aşı sadece sizi hastalığı ağır atlatmaktan korumuyor, aynı zamanda şu an konuştuğumuz Delta, Delta Plus gibi daha ağır varyantların ortaya çıkmasını da engelliyor.

Son günlerin en çok tartışılan konularından birisi de aşı olmayanlara getirilmesi düşünülen kısıtlamalar. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, maç, tiyatro, sinema, alışveriş merkezi, kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan etkinliklere aşı olmayanların alınmamasını önerdi. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı da Sözcü Gazetesi'ne verdiği röportajda, aşı olmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, 'Aşı vurulmayıp hasta olmak sizin tercihiniz olabilir ama o hastalığı başkalarına yayma ve salgının devam etmesine sebep olma özgürlüğünüz yok' dedi.

Biz de bu konuyu Eskişehirlilere sorduk. Vatandaşlar istinasız bir şekilde aşı olmayan kişilerin tehlike saçtığını, bu nedenle de kapalı ortamlara girmemesi gerektiğini söyledi. Kamuoyunda bununla ilgili bir fikir oluşmaya başlamış gibi. Aynı zamanda e-Nabız'a girdiğinizde artık aşı kartınızı da çıkarabiliyorsunuz. Bu da ilerleyen aylarda aşı olmayan kişilerin kapalı alanlara girmemesine yönelik bir uygulamaya gidilebileceğini gösteriyor.

Ben 3 doz aşımı oldum. Pandeminin başından bu yana mümkün olduğunca kurallara uyarak, yaşam tarzımı fazlasıyla değiştirerek günlük hayatımı sürdürüyorum. Aşı olunmalı mı? Evet, kesinlikle olunmalı. Aşı olmayan kişilerin, bunu özgürlük olarak tanımlamasını da doğru bulmuyorum. Çünkü salgın bireyin değil toplumun karşı karşıya kaldığı bir tehlike. Bu nedenle başkalarının da sağlığını tehlikeye atmamak adına herkes aşısını olmalı.

Bu noktada da devlet vatandaşlarını ikna etmek için doğru ve sağlıklı bilgiyi çok net bir şekilde vermeli. Sosyal medyada felaket tellallığı yapanlara müsaade edilmemeli. Önce diyalog, bilimsel net bilgi sonra kurallar olmalı. Bazılarının fikrini değiştiremezsiniz ama eminim ki aşıya karşı kafasında soru işaretleri olan birçok insanı ikna edecek bilimsel veri ve güç var elimizde. Ben inanıyorum, bilim hem insanı hem de hayatı kazanacak güçte.