Çoğu hayvansever yurttaş, onlara 'sokak hayvanı' demeye bile imtina ediyor...
'Sokaktaki canlar' onlar...
Hatta 'çocuklar...'
Hayvanseverler,
Yetersiz de görseler;
Hayvan hakları ile ilgili yeni yasa düzenlemesi yürürlüğe girdiğinde, sevindiler...
Belli ölçüler içinde güvenceye alınmışlar,
En azından onlara karşı yapılacak kötü muameleler 'ceza yasası' kapsamı içine alınmıştı...
***
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep'te istenmeyen bir olay yaşandı...
'Sahipli ve tasmalı' iki pitbull cinsi köpek, 4 yaşındaki minik Asiye'ye saldırdı...
Küçük Asiye çevredekiler tarafından kurtarılsa da,
Saldırı sırasında ciddi yaralar aldı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan da Gaziantep'teydi ve konuşmasında konuya değindi...
'Hayvanların sokaklarda başı boş gezmelerine izin vermeyin' dedi...
Belediye başkanları ile yaptığı toplantıda da konuyu bir kere daha gündeme getirdi...
'Böyle facialara asla izin vermeyeceğiz' dedi...
Belediyelere hayvan barınaklarını çoğaltmalarını ve başıboş hayvanlara oralarda bakmalarını hatırlattı...
Cumhurbaşkanından böyle bir çıkış geldi ya;
'Sokak hayvanlarına savaş açmayı' herkes kendine görev edindi...
Hemen ertesi günü,
Ülkenin birçok yerinde sokak hayvanlarını toplamaya başladılar...
Görevliler, görevsizler...
Herkes...
Tam bir cadı avına dönüştü iş...
E canım, böyle olur da, hayvanseverler boş durur mu?
Onlar da,
Sosyal paylaşım sitelerinde örgütlenerek başladılar karşı taarruza...
***
Yanlış hatırlamıyorsam;
Pitbull, doberman, road fighter ve birkaç cins hayvanın sahipli de olsa sokaklarda, parklarda, caddelerde kesinlikle tasmalarıyla gezdirilmeleri, dahası ağızlarında da özel bir güvenlik aparatı bulunması bir zorunluluk...
Bir dönemde hem yerel yönetimler, hem kolluk kuvvetleri bu konuda son derece hassastılar ve sıkı denetimler yapıyorlardı...
Sonradan gevşetildi ve hepten bırakıldı...
Bu madalyonun bir yüzü...
Diğer yüzü de şu...
Küçük Asiye'ye yapılan saldırıda olduğu gibi, insanlara saldıran ve ciddi yaralanmalara neden olan sokak hayvanlarının çok çok büyük bölümü 'sahipli...'
Özellikle yukarıda saydığımız köpek cinsleri,
Sahiplerini korumaya odaklı yetiştiriliyorlar...
Özel eğitim merkezlerinde karanlıkta bırakılıyor, kan kokusuna alıştırılıyorlar...
Ben bizzat, bu tür merkezlerde özel olarak saldırganlaştırılmadan önce, sokakta kedilerden kaçan doberman tanıyorum...
Pitbulların da, aslında bir bebek kadar masum ve uysal olduklarını biliyorum...
Ancak onları tetikleyen farklı şeyler var...
Bir ses, bir komut, bir hareket...
Sakın ola ki, yanında pitbull olan bir kişiye elinizle veya kolunuzla (saate bakmak için örneğin) bir hareket yapmayın...
Eğer serbestse saldırabilir...
Sahibi bile dizginleyemeyebilir...
***
Gelelim 5199 Sayılı Hayvan Haklarını Koruma Yasasına ve yapılan son düzenlemelere...
İnsanlar zannediyorlar ki...
Eğer yaşadığı bölgede başıboş sokak hayvanı varsa,
'Belediyeye telefon edecek, gelip toplayacaklar ve bir daha ortalıkta görünmeyecekler...'
Böyle bir dünya yok...
Bu, hem fiziki koşullar nedeniyle olanaksız,
Hem de hayvan hakları açısından olanaksız...
Türkiye'de binin üzerinde belediye var ve bunlardan ancak 250 kadarında hayvan barınağı var...
Gerisinde yok...
Eskişehir'de iki merkez ilçe belediyesinin de (Tepebaşı ve Odunpazarı) hayvan barınağı var...
Diğer kırsal ilçelerin yok...
Özellikle kırsaldaki ilçe belediyeleri, sıkıyı görünce hayvanları topluyorlar bir kamyonun arkasına, götürüp başka bir ilçenin ya da il veya büyükşehir belediyesinin sınırları içine gizlice bırakıp dönüyorlar...
Kendilerince buldukları çözüm bu...
Tabi ki bu, sorunu daha da çözümsüz hale getirmekten başka bir işe yaramıyor...
***
Sokak hayvanlarının insanlardan tek istedikleri şefkat ve karınlarının doyması...
Karnı tok ve kendisine zarar verilmeyen hiç bir sokak hayvanı insana saldırmaz...
Onları sürüler halinde gezmeye ve çevreyi rahatsız etmeye yönelten en önemli etken, aç olmaları...
Nasıl bir paradokstur ki,
Hayvan severlerin en büyük tepkiyle karşılanan davranışları 'onları beslemeleri...'
Zannediyorlar ki,
Beslenmedikleri zaman usulca boyunlarını eğip çekip gidecekler ve bir daha geri gelmeyecekler...
Birkaç tanesini böyle gönderebilirsiniz ya da şikayet edip aldırabilirsiniz...
Ancak kesin olan şu ki,
O gidenlerin/götürülenlerin yerine başkaları mutlaka gelecektir...
***
Ne yazık ki, başlatılan bu cadı avında da birçok masum hayvan can verecek...
Hiçbir suçları yokken, amansız bir öfkeyle katledilecekler...
Oysa yapılması gereken belli...
Bir denetimler sıkılaştırılacak...
İki, hayvan barınakları arttırılacak...
Üç, standartları yükseltilecek...
Dört, mümkün olduğunca aç kalmaları önlenecek...
Beş, mutlaka kısırlaştırılacaklar...
Tabi bunlar emek, zaman ve para isteyen işler...
Doldur kamyona, at uzak bir yere, kurtuldum zannet...
Öyle bir dünya yok...