Gazetecilikte çok kullanılan bir terimdir...
Tam Türkçesi 'kayıt dışı' demektir...
Bazen gazetecilerle sohbet edenler 'çoğunlukla siyasiler' yazılmamasını istedikleri bir şeyler söylerken, 'off the record' söylüyorum derler...
Yani 'sakın yazmayın' demenin kibarcası...
Gazeteci de bilir ki,
Böyle bir rica geri çevrilmez, geri çevrilir ve yazılırsa da büyük bir güvensizlik yaratır...
Geçtiğimiz akşam ESTV'de,
'Açıkça' programı vardı...
Ali Baş'ın moderatörlüğündeki programa,
AKP Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hasan Burgaz ile gazeteci Vedat Celal Alp katılıyordu...
Konu ise 'Hasan Polatkan Havaalanı...'
Hasan Burgaz doğal olarak, konuyu iktidar tarafından değerlendiriyor, Vedat Celal Alp ise Eskişehirliler ve Emirdağlılar tarafından...
Hasan Burgaz,
Ulaştırma Bakanlığının,
Havayolu şirketlerine, 'Kütahya Zafer Havaalanına uçun' şeklindeki yazısının bir talimat değil, bir tavsiye olduğunu savunuyordu...
Yine,
Askeri Havaalanı ve askeri uçuşlar nedeniyle sivil uçakların inmek için bazen pist üzerinde birkaç tur attıklarını,
Ayrıca yine havayolu şirketlerinin Zafer Havaalanını Hasan Polatkan'dan daha emniyetli gördükleri ve bu yüzden, kendiliklerinden Kütahya'yı seçtiklerini belirtiyordu...
***
Tabi, iktidar tarafından havaalanı meselesine yeni gerekçeler yaratma çabası gözlerden kaçmıyordu...
Arada küçük bir anekdot aktarmak istiyorum...
Hasan Burgaz,
Canlı yayında;
'Off the record bir şey söylemek istiyorum' deyince,
Yüzümde hafif bir gülümseme belirdi...
'Acaba televizyonu kapatmam mı gerekiyor?' diye düşündüm bir an...
Kumandayı aradım...
Bulamayınca,
Gözlerimi kapatıp, kulaklarımı tıkamayı düşündüm...
Off the record ya, o cihetten...
Tabi bunlar işin şaka tarafı...
Canlı yayınlarda böyle şeyler yaşanabilir...
Son derece normal...
Küçük bir anekdot olarak aktarmayı istedim...
Amacım kimseyi rencide etmek değil...
***
Gönül isterdi ki,
Hasan Polatkan Havaalanı konusunda yapılan son girişimin ardından açıklamayı il başkanı ya da bir milletvekili değerlendirseydi...
Eskişehirliler ve Emirdağlıların içi biraz daha serinleyebilirdi...
Görünüşe göre,
Biraz daha bekleyip, yaşanacak gelişmeleri takip edeceğiz...
***
İkinci bir mesele,
O da yine Ulaştırma Bakanlığı ile ilgili...
YHT İstanbul hattı açıldıktan sonra, YHT sefer sayı ve saatleri yeniden belirlendi...
Rahatlıkla, YHT bileti bulabilen Eskişehirliler artık bu konuda önemli sorun yaşıyorlar...
Özellikle de İstanbul-Eskişehir gidiş gelişlerinde...
Çünkü,
Eskişehir'den kalkıp İstanbul'a giden YHT seferi yok...
Tüm İstanbul seferleri Ankara ve Konya üzerinden yapılıyor...
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Sağlam, Ulaştırma Bakanlığına başvurarak, Eskişehir kalkışlı YHT İstanbul seferleri düzenlemesini talep etmiş...
Prof. Dr. Necdet Sağlam talebine bir cevap aldı mı ya da alacak mı, bilmiyoruz...
Ancak bu gelişme bize direk uçak seferleri ile ilgili sorunu hatırlattı...
Biliyorsunuz uçak seferleri sorunu Cumhurbaşkanına kadar iletilmişti...
YHT İstanbul seferleri konusunda ise ne olur, ne biter göreceğiz...
Belki de o konu bile Cumhurbaşkanına kadar iletmek zorunda kalınabilir...
Sonuç;
Eskişehir her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da, bunun mümkün olamayacağını herkes biliyor...
Uçak seferleri,
YHT seferleri,
Çevre yolu,
İlçe yolları...
Hepsi sorunlu...
Off the record soruyorum;
Bu durum, yalnızca bir tesadüf olabilir mi sizce?