Sevgili okurlar,
2 gün önce Kaş Belediyesinin hazırladığı bir etkinliğe katılmak için Antalya'ya gittik.Buradan gece bindik bayağı serindi, özellikle öğleden sonra biz alışkın değiliz, İstanbul'dan gelen arkadaşlar ve ben de Anadolu'dan gittiğim için akşam saatlerine kadar gölgeden çıkıp bir adım bir yere gidemedik.
İnsan dünyada iken adeta cehennemi yaşıyor.Giderken Kemer'e uğrayıp, hastanede görevli bir doktor arkadaşı ziyaret edelim diye arabanın içinde bir 10 dakika beklemek durumunda kaldık.Baktım arkadaşlardan birisi baygınlık geçirdi, hemen hastaneye girdik, orada dinlendik.Onlara ben Allah Teala sizin günahınıza inşallah keffaret kılar bu azabı diye temennide bulundum.Gerçekten aylarca o dehşeti yaşamak insanoğlu için özellikle de bu havaya alışkın olmayanlar için çok zor bu hayatı çekenlere Allah sabırlar versin.Kemer ve Kaş'ta dağlar çok yüksek, adeta nefes alacak yer yok ancak denizden ne gelirse, o rüzgarla yaşıyorlar ama bizim şu cennet vatanımıza baktığımızda, yaşadığımız iklimde sanki cennette yaşıyoruz.Bizim Mihalıççık köylerindeki ormanlara çıktığınız zaman bu mevsimde cenneti yaşarsınız, kışında karın ayrı ayrı bir güzelliği var.
Sıcak iklimin insanları ile normal mevsimi yaşayan insanların arasında dayanıklılık bakımından da çok farklar var, mesela Arabistan'daki 50 yaş bir kişi ile Erzurum'daki 50 yaş kişiyi kıyaslamanız mümkün değil. Arap bitmiş, Erzurumlu çakı gibi, yaşadığımız iklimede dua etmemiz gerekir. Allah memleketimizi her türlü tehlikeden muhafaza buyursun.