Dün İSTİKBAL gazetesi köşe yazarı Murat Taşkın'ın köşe yazısından öğrendik…
Diyor ki Murat Taşkın,
Eskişehir'deki bir belediye başkanının ses kayıtları CHP Genel Merkezine götürülmüş ve orada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na dinletilmiş…
Ses kayıtlarının hangi belediye başkanına ait olduğunu bilmiyorum…
Biraz üzerine düşsem belki öğrenebilirdim, ama istemedim…
Dolayısıyla o belediye başkanının neler söylediğini ve söylediklerinin neden Genel Başkana ulaştırıldığını da biliyor değilim…
Ama,
Beni en çok hayal kırıklığına uğratan,
Şaşırtan,
Üzen gerçek,
CHP'de hala bu şekilde siyaset yapılıyor,
Daha doğrusu yapılmaya çalışılıyor olması…
Ben kendi adıma,
Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne böyle bir ses kaydı konduysa, isterdim ki Kılıçdaroğlu, o ses kaydının bulunduğu cihazı getirenin alnı şakına fırlatmış olsun…
İsterdim ki.
Bu kadar adice,
Bu kadar kalleşçe siyaset yapmaya ve öne çıkmaya çalışanlar,
Gereken dersi alsınlar…
Ne oldu, nasıl oldu, CHP Genel Başkanı buna nasıl tepki verdi bilmiyorum…
Ama bunların hiç biri,
Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyasetin böyle yapılmaya devam ettiği gerçeğini değiştirmiyor…
***
Her kimse, o belediye başkanı, Genel Başkana ulaştırılan ve rivayete göre dinletilen ses kaydında, genel başkanı eleştirmiş olabilir, CHP'nin genel politikasına yönelik eleştiriler getirmiş olabilir, genel başkanın partiyi yönetmesine ilişkin sözler söylemiş olabilir…
Bunların hepsi mümkün…
Ancak mümkün olmayan ya da mümkün olmaması gereken,
Yapılan bu kalleşçe kumpas…
Bunu son derece inanarak söylüyor ve yazıyorum…
Belediye başkanının kim olduğu hiç önemli değil…
Neler söylediği de önemli değil…
Önemli olan,
Türkiye'yi yönetmeye.
Türkiye'yi daha iyi yönetmeye talip olan bir partinin en üst mertebesinde, böyle bir siyaset kumpasının dikkate alınıp alınmaması…
Dediğim gibi, bu ses kaydının, CHP Genel Başkanı tarafından ne kadar dikkate alınıp alınmadığını da biliyor değilim…
Benim takıldığım asıl nokta,
CHP'lilerin rakiplerini ekarte etmek, yıpratmak ve saf dışı bırakmak için hala böyle ilkel ve kabul edilemez yöntemlere başvuruyor olmaları…
***
Böyle bir gayretin ve çabanın sonunda beklenen şey nedir?
O belediye başkanının genel başkanın gözünden düşmesi ya da ileriki zamanlarda alacağı tavırların dikkate alınmaması mı?
Bu, eğer gerçekse, nafile bir beklenti değil midir?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, böyle bir oyunu ve beklentiyi fark edemeyecek kadar sığ ve yetersiz olabilir mi?
Elbette değil…
***
Böyle bir gereksiz çaba içinde olanlar bilmeliler ve anlamalılar ki,
Siyaset artık 15-20 yıl önceki haliyle yapılmıyor…
Körü körüne sadakatler veya sadakatsizlikler, artık eskisi gibi, 'tiz boynu vurula' şeklinde değerlendirilmiyor…
Doğrusu yanlışı, haklısı haksızı enine boyuna değerlendiriliyor…
Doğrudan da, yanlıştan da gereken dersler çıkartılıyor…
Ve geriye, bizim elimizde,
Biçimsiz ve çirkin resimler kalıyor…
Aynı bu olayda yaşandığı gibi…