23 Haziran İstanbul seçimi geride kaldı…
Her şey yavaş yavaş normale dönmeye başlıyor…
Bu normalleşme süreci, Eskişehir CHP örgütü açısından farklı bir anlam barındırıyor…
Hatırlanacağı gibi,
Eskişehir CHP örgütünde,
Daha doğrusu il yönetimi için;
'Olağanüstü kongre talebi' vardı…
Bu talep, il başkanlığı tarafından genel merkeze iletilmiş, ancak 23 Haziran telaşesi içinde herhangi bir yanıt gelmemişti…
Talep edenler de,
CHP il yönetimine kayyum atanması talebiyle mahkemeye gitmişlerdi…
Sanırım mahkeme tarihi 17 Temmuz…
Yani mahkeme, 17 Temmuz'da yapacağı duruşmada 'olağanüstü kongre' toplaması için partiye kayyum atayabilir…
Ya da başka türlü bir karar verebilir…

***

Bilindiği gibi bu konu,
31 Mart yerel seçiminin hemen ardından gündeme gelmişti…
Ancak İstanbul seçiminin ertelenip yenilenmesine karar verilmesi, bütün CHP'nin enerji ve motivasyonunu seçime yönlendirmesini zorunlu kılmıştı…
23 Haziran geçtiğine göre, gündem yeniden kendi mecrasına dönebilir…

***

Bu yazıyı,
Olağanüstü kongrenin toplanması gerektiğini savunduğum için yazıyor değilim…
Zira CHP Genel Merkezi,
Tüm ülkede kongreler sürecini ya başlatacak ya da yetkisini kullanıp bir yıl erteleyecek…
Bu konuda henüz verilmiş bir karar ya da yapılmış bir açıklama yok…
Kongre süreci Temmuz ayında başlatılırsa, 2-3 ay içinde yapılacak olağan il kongresi varken, olağanüstü kongreye gitmek çok anlamlı olmaz gibime geliyor…
Elbette buna parti ve yönetim karar verecek…

***

Ancak,
CHP'de yönetim ile olağanüstü isteyenlerin, 17 Temmuz'dan önce vermeleri gereken bir karar var…
Ya il yönetimi 'olağanüstü kongre' için karar alacak…
Ya da muhalifler,
Kayyum için başvurdukları davadan vazgeçecekler…
Bunun için de,
Bu anlamda karar verecek olanların susup oturmak yerine, bir karar vermeleri gerekmiyor mu?
Hatta bu kararı, oturup birlikte vermeleri en doğrusu değil mi?
Sonuçta,
CHP'lilerin CHP'yi mahkeme kapısından çekip almaları lazım…
Yoksa,
Mahkemenin vereceği karara göre şekillenecek bir sürecin,
Ne partiye hayrı olur, ne de başkasına…