'Rakamlar yalan söylemez' diye bir öngörü var biliyorsunuz…
Son dönemde;
'Rakamlar yalan söylemez ama yalancılar rakam söyler' diye bir karşı sürümü de türetildi, ne kadar doğru bilmem…
Son günlerde, 31 Mart yerel seçim sonuçlarıyla ilgili olarak,
CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayanların da lojistik bir takım destekleriyle, CHP'nin Eskişehir'de başarılı falan olmadığı, aksine başarısız olduğu gibi bir izlenim yaratılmaya ve insanlara yutturulmaya çalışıldığı görülüyor…
'İnsanlar yutuyor mu?' diye sorucak olsanız, ona da 'evet' demek mümkün değil, zira yutmuyor…
Eskişehir CHP'de bir takım kişiler,
Artık, bilerek mahsus mu yapıyorlar diyeceğiz, yoksa onları böyle mi kabul edeceğiz bilemiyorum ama, mevcut il yönetimi ile olağanüstü kongre taleplerini;
CHP'nin 31 Mart yerel seçimlerinde Eskişehir de başarısız olduğu gibi, ne temeli ne çatısı olan bir düşünceyi ortaya atıyor ve kendilerine destek arıyorlar…
************
Gelin şöyle bir 20 yıl öncesine uzanalım ve oradan hızlıca 31 Mart 2019'a gelelim…
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 31 Mart'ta 5'nci kez büyükşehir belediye başkanı seçildi…
Girdiği 5 seçimden ilk 3'üne DSP'den, son 2'sine CHP'den aday olarak girdi ve 5'ini de kazandı…
1999'da DSP'den ilk kez aday olarak seçime giren Büyükerşen, 116 bin 979 oy aldı.
En yakın rakibi DYP adayı Orhan Soydaş ise 60 bin 012 oyda kaldı…
Sıralamada DYP, ANAP, Fazilet ve MHP'nin gerisinde kalan CHP yalnızca 10 bin 281 oy alıyordu…
İlçelerden yalnızca İnönü'de, beldelerde de yalnızca Doğançayır'da kazanıyordu CHP…
2004 seçimlerine CHP giremedi…
DSP'den ikinci kere aday olan Büyükerşen, 126 bin 854 oyla yine kazanıyordu…
2009 seçimlerine Yılmaz Büyükerşen yine DSP adayı olarak katıldı ve 194 bin 945 oy aldı…
AKP ve MHP'nin gerisinde kalan CHP'nin oyu 10 bin 398 idi…
2014 seçimleri…
Büyükerşen CHP adayı olarak katıldı…
CHP'nin yerel seçimde aldığı oy 237 bin 375…
2009'da yalnızca 10 bin 398 oy alan CHP, 2014'te Yılmaz Büyükerşen sayesinde 237 bin 375 oy aldı ve Eskişehir Büyükşehir'i kazandı…
Ayrıca 2 merkez ilçe, Tepebaşı ve Odunpazarı'nı, kırsalda ise Han ve Mahmudiye'yi kazandı…
Diğer 10 kırsal ilçede kazanan AKP'ydi…
Gelelim 2019'a…
CHP Büyükşehir'de yine kazandı…
Tepebaşı ve Odunpazarı'nda da…
Han ve Mahmudiye'nin yanı sıra Alpu ve Seyitgazi belediye başkanlıkları da CHP'ye geçti…
Toplam 15 belediyeden büyükşehir ve merkez ilçeler dahil 7 belediyeyi CHP aldı…
Kalan 8 ilçeden 6'sını AKP, birini MHP, birisini de DSP kazandı…
Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Meclis çoğunluğu da CHP'ye geçti…
**************
2002 yılından bu tarafa AKP ile mücadele ettiği genel seçimlerden güçlü şekilde çıksa da, CHP 2014'den önce yani,
Yılmaz Büyükerşen CHP'ye katılmadan önce girdiği yerel seçimlerde hiç başarılı olamadı…
Şimdi kalkıp birileri, il yönetimini öne sürerek ya da il yönetimini yıpratmak bahanesiyle CHP'nin bu önemli başarısını gölgelemeye çalışıyor…
Efendim neymiş, il yönetimi başarılı falan değilmiş…
Neymiş, bu arkadaşlar İnönü'nün, Çifteler'in, Beylikova'nın neden kazanılamadığını biliyorlarmış…
Neymiş, il yönetimi Günyüzü'nde neden aday çıkartmamış…
Neymiş, Sivrihisar'da çok güzel bir ortam yaratılmış ama kıymeti bilinmemiş…
Mihallıççık'ta kazanan aday önce CHP'den aday gösterilmiş sonradan geri çekilmiş…
Şimdi İnönü, Çifteler, Beylikova, hatta Mihalgaze, Sarıcakaya'da neden ve nasıl kaybedildiğini biliyorlarsa lütfen açıklasınlar herkes bilsin…
Bilsin ki bunlardan ders çıkarsın…
Ancak aynı şekilde,
Mihalıççık ve Sivrihisar'la ilgili bildiklerini de açıklasınlar…
CHP bu iki ilçede neden aday çıkarmadı daha doğrusu açıkladığı adayları neden geri çekmek zorunda kaldı?
Dünya alemin bildiği şeyleri, bu herşeyi bilen arkadaşlar bilmiyorlar mı?
Bu arkadaşların (önceki yönetim öyle diyor) 5 yıllık emekleri ziyan edilmiş…
5 yıllık emek 4 ayda (mevcut yönetim seçime gelindiğinde 4 ay görev yapmıştı) nasıl ziyan edildiyse artık…
Acaba bu arkadaşlar;
O söyledikleri 5 yıl boyunca, kaybedilen İnönü, Çifteler, Beylikova, Mihalgazi, Sarıcakaya'da iyi çalışmamışlar demek ki, Aralık 2018'in başında göreve gelen mevcut yönetim, 4 ayda ancak Alpu ve Seyitgazi'yi kazanabilecek daha doğru diğer kazanılan yerlere eklemleyecek gücü bulmuşlar kendilerinde…
*************
Kimse mahareti kendisinde aramasın…
Maharetin kimde olduğunu herkes biliyor…
Maharet,
DSP'de iken partisi genel seçimde yüzde 1 buçuk oy alırken, kendisi Eskişehir'de yüzde 51 buçuk oy alan Yılmaz Büyükerşen'dedir…
Maharet,
1999 ve 2009 yerel seçimlerinde oyunu 10 binin üzerine çıkaramazken, CHP'ye 2014 ve 2019'da büyükşehir yanında ikisi merkez ilçe olmak üzere 6 ilçede güle oynaya seçim kazandıran Yılmaz Büyükerşen'dedir…
O nedenle kimse,
CHP'nin parti içindeki mücadelesine 'yerel seçim sonuçlarını' meze yapmasın…
Zira ortada başarısızlık diye bir şey yok…
31 Mart 2019 yerel seçim sonuçları,
Belki de CHP'nin Eskişehir tarihindeki en parlak yerel seçim zaferlerinden biri, hatta belki de birincisidir…
*****************
Yazının sonuna şunu birkez daha eklemek zorunda hissediyorum kendimi…
Öyle bazı kendilerini çok akıllı milleti de aptal zannedenlerin yaymaya çalıştığı gibi, Rabia Akman, olağanüstü kongre istiyor diye disipline verilmedi…
Olağanüstü kongreyi Sinan Özkar da istiyor, Atilay Dalgıç, Yunus Emre Karabulut, Erdal Çakıcıer de istiyor…
Haklarıdır, isterler elbette…
Ama neden o isimlerden hiç biri değil de, Rabia Akman disipline veriliyor?
Sizce de bunun bir nedeni olmak zorunda değil mi?
Acaba bu nedenlerden biri,
Akman'ın Arif Anbar'a yaptığı ve onun da köşesinde yayınladığı ve Akman tarafından hiçbir yalanlama ya da tekzip yapılmayan;
'Şimdi, sözde il başkanı ve yönetimi, kendi içlerinde de bölünmüş, gruplar halinde ayrışmış durumdalar ve birbirlerini yemekle meşguller.
Çünkü hepsi, mevzi kapma derdindeler ve kişisel ikballerinin akıbetinden şüphe duyuyorlar…' şeklindeki sözleri olabilir mi?
İl yönetimlerindeki bu insanların çoğu ticaretle uğraşıyor, bırakın onu, uğraşmasalar bile kişilik haklarına yapılmış bir hakaret ve saldırı var…
Rabia Akman bu ifadeleri kullandı mı kullanmadı mı?
Hala bu sözlerinin arkasında mı değil mi?
Yoksa ortada bir abartı ya da yanlış anlaşılma mı var?
Disiplin kurulu savunmasını alacak ve kararını verecek…