Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgal eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birlik ve beraberliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza hediye ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı, bu alanda hem dünyada bir ilki oluşturmakta, hem de geleceğin cumhuriyet nesillerine, atamızın verdiği önemi ifade etmektedir.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920 gününün, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilişinin 102'inci yılını kutluyoruz.
23 Nisan 1920 günü, Cumhuriyet yolunda atılmış en büyük adımdır. Devletimizin yönetim sisteminde bu tarihle başlayan büyük değişim, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanarak, Türk milletinin ufku açılmıştır.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ilk Meclisin açıldığı 23 Nisan 1920 gününü ulusumuza Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş, bu yönüyle de dünya ölçeğinde eşsiz bir lider olduğunu bir kez daha göstermiştir.
* * *
Cumhuriyetimizin en önemli kuruluş felsefesi olan 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözünün anlam ve önemini çok iyi kavramış bir millet olarak, gelecek nesillerimize daha modern bir Türkiye bırakacağımızdan hiç şüphem yoktur. Ülkemize ve yarının büyükleri olacak çocuklarımıza en temel görevimiz budur.
Büyük önder Atatürk'ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanları çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti'nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza hediye ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı, bu alanda hem dünyada bir ilki oluşturmakta, hem de geleceğin cumhuriyet nesillerine, atamızın verdiği önemi ifade etmektedir.
Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve yarının sahipleri çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza ve gençlerimize güvenini ifade eden Atatürk, onlara bir de bayram armağan etmiştir. Bugünde bizlere düşen görev; hem atamızın emanetlerinin yılmaz bekçileri olduğumuzu göstermek, hem de atamızın aziz hatırasını en yoğun ve güzel biçimde yad etmek olmalıdır.
23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır: Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bu günde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini nasıl daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabileceğimizi düşünmeliyiz konuşmalıyız.
* * *
Bu günün, eşimle benim için ayrı bir önemi daha var. 39. Evlilik yıl dönümüz. Bugün biz 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını candan kutlayan çocuklar kadar mutluyuz, sevinçliyiz.
Sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın hakim olduğu bir dünyada el ele yaşamak ümidiyle; Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Hepinize Kutlu olsun.
* * *

Es es artık Es'emiyor! (5)
Es-Es hem tribünde hem sahada fırtına gibi esiyordu. Amigo Orhan yönetimindeki Eskişehirsporlu taraftarlar tribünde adeta resital verirken, Abdullah Gegiç'in talebeleri de sahada harikalar yaratıyordu.
Bugün Eskişehirspor çok ciddi mali sorunlar yaşıyor. Gelecek sezon 30 yıl aradan sonra yeniden 3. Ligde mücadele edecek. Yıllarca İstanbul'un üç büyükleri olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a kök söktüren Siyah-Kırmızılı Kulübün buralara kadar düşmesi içimi acıtıyor.
Nasıl düzelir, nasıl toparlanır? Bu benim bileceğim bir şey değil. Ama şu bir gerçek ki 7'den 70'e bütün Eskişehirliler en kısa zamanda bir araya gelmeli ve Türk futbolunun bu önemli takımını yeniden düzlüğe çıkarmanın formülünü aramalıdır. Bu her Eskişehirlinin borcudur. O günü bir Eskişehirspor taraftarı olarak dört gözle bekliyorum.
Play-Off maçları:
25 Mayıs 2017'de oynanan Giresunspor- Eskişehirspor maçı 3-3 berabere bitti. 29 Mayıs 2017'de oynanan 2. Maçta Eskişehirspor, Giresunspor'u 1-0 yenmeyi başararak Göztepe ile Antalya'da süper lige yükselme maçı oynadı.
4 Haziran'da 2017: Eskişehirspor ile Göztepe arasında Antalya'da oynanan TFF 1. Lig play-off final maçında penaltılarda 4-3 yenilerek süper lig biletini Göztepe'ye verdi.
Türkiye Kupası
1969-70 Sezonu: Eskişehirspor 3-Galatasaray 2
Fethi Nihat ve Ender'in attığı 3 golle kupayı Eskişehirspor müzesine götürdü.
1972-73 Sezonu: Eskişehirspor Galatasaray'a yenilerek kupadan elendi.
1973-74 Sezonu: Eskişehirspor Bursaspor'u ilk maçta 2-1 yenmesine rağmen rövanşta 1-0 mağlup oldu ve kupadan elendi.
1974-75 Sezonu: Eskişehirspor Şekerspor'a tek golle yenilerek kupaya veda etti.
1975-76 Sezonu: Eskişehirspor Elazığspor'a penaltı atışları ile yenildi ve elendi.
1976-77 Sezonu: Eskişehirspor Trabzonspor'a ilk maçta 1-0 yenildikten sonra ikinci maçta 0-0 berabere kaldı ve kupaya veda etti.
1977-78 Sezonu: Eskişehirspor Adana Demirspor'a 5-3 mağlup oldu ve elendi.
1978-79 Sezonu: Eskişehirspor Sakaryaspor'u eledikten sonra Fenerbahçeye yenildi ve elendi.
1986-87 Sezonu: Eskişehirspor ilk maçta 2-1 yendikleri rakipleri Gençlerbirliğine Ankara'da 5-0 yenildi ve elendi.
1989-90 Sezonu: Eskişehirspor İnegölspor'a 2-1 yenilerek kupaya veda etti.
Başbakanlık Kupası
1965-66 Sezonu: Birinci lige yükseldiği ilk yıl Trabzon İdman Yurdu'nu 1-0 yenerek kupayı aldı.
1971-72 Sezonu: Eskişehirspor Altay'ı 2-0 yendi ve kupanın sahibi oldu.
1986-87 Sezonu: Eskişehirspor Beşiktaş ile 2-2 berabere biten maçta penaltı atışları ile 6-4 galip geldi ve kupayı kazandı.
Cumhurbaşkanlığı Kupası
1970-71 Sezonu: Eskişehirspor 3 -Galatasaray 2. Fethi Heper'in üç golüyle Eskişehirspor kupayı müzesine götürdü.
Avrupa Kupalarında ESKİŞEHİRSPOR
Balkan Kupası:
1969-70 SEZONU:
Eskişehirspor-Egaleo (Yunanistan): İlk maç: 3-0. İkinci maç: 0-2 yenerek üst tura çıktı.
1969-70 SEZONU:
Eskişehirspor-Beroe (Bulgaristan): İlk maç: 1-0. İkinci maç: 1-3 elendi
1974-75 SEZONU:
Eskişehirspor-F.Konstanza (Romanya): Çeyrek final ilk maç: 2-1- İkinci maç: 2-2 üst tur
1974-75 SEZONU:
Eskişehirspor-L.sofya (Bulgaristan): Yarı final ilk maç: 0-3- İkinci maç: 3-0 yenerek finale çıktı.
1974-75 SEZONU:
Eskişehirspor-J.radnicki (Yugoslavya): Final ilk maç: 0-3-İkinci maç: 1-4 yenildi. Balkan kupasında ikinci oldu.
Kupa Galipleri:
1971-72 SEZONU:
Eskişehirspor-Mikkelin (Finlandiya): İlk maç: 0-0. İkinci maç: 4-0 yenerek üst tura çıktı.
1971-72 SEZONU:
Eskişehirspor-D.moskova (SSCB): İlk maç: 0-1. İkinci maç: 0-1 elendi
UEFA Kupası:
1970-71 SEZONU:
Eskişehirspor-Sevilla (İspanya): İlk maç: 0-1. İkinci maç: 3-1 yenerek üst tura çıktı
1970-71 SEZONU:
Eskişehirspor-Twente (Hollanda): İlk maç: 3-2. İkinci maç: 1-6 elendi
1972-73 SEZONU:
Eskişehirspor- Fiorentina (İtalya): İlk maç: 1-2. İkinci maç: 0-3 elendi
1973-74 SEZONU:
Eskişehirspor- Köln (Almanya): İlk maç: 0-0. İkinci maç: 0-2 elendi
1975-76 SEZONU:
Eskişehirspor- L.spartak (Bulgaristan):İlk maç: 0-3. İkinci maç: 1-4 elendi.
57 yıllık kulüp tarihinde en çok forma giyen futbolcular
01- İsmail Arca - 516 maç
02- Burhan İpek - 345 maç
03- Fethi Heper - 296 maç
04- Bilal Arular - 282 maç
05- Kamuran Yavuz - 281 maç
06- Burhan Tözer - 276 maç
07- Ender Konca - 264 maç
08- Sezgin Coşkun - 280 maç
09- Halit Kök - 231 maç
10- Erkan Zengin - 220 maç
11- Abdurrahman Temel - 217 maç
12- Hüdai Doğu - 207 maç
13- Tayfun Gürsel - 198 maç
14- İlhan Çolak - 193 maç
15- Selahattin Örçüm - 193 maç
16- İbrahim Nalbant - 189 maç
17- Nihat Atacan - 189 maç
18- Fatih Parmaksız - 185 maç
19- Hürriyet Gücer - 176 maç
20- Ruud Bofin - 176 maç
(son)
* * *

HİKÂYE:

STRES YÖNETİMİ
Stres yönetimi konusunda verilen derste öğretmen su dolu bir bardağı kaldırıp öğrencilerine sordu;
– Bu su dolu bardağın ağırlığı ne kadardır?
Öğrenciler, 200 gr ile 400 gr arasında diye cevap verdiler. Öğretmen cevaplar üzerine dedi ki;
– Bardağın ağırlığı önemli değil. Herkes rahatlıkla kaldırabilir. Önemli olan bardağı ne kadar uzun süre elinizde tuttuğunuzdur. Eğer, bir kaç dakika tutarsam, ağırlığı hissetmezsiniz. Fakat bir kaç saat tutarsam, bardak ağır gelmeye başlayacak ve kolumda bir ağrı hissedeceğim. Eğer, çok daha uzun süre tutarsam, kolum dayanılamayacak kadar ağrır ve artık kalkamayacak hale gelir. Aslında bardağın ağırlığı aynıdır ama ne kadar uzun süre tutarsanız, bardak size çok daha ağır gelir.
Öğretmen anlatmaya devam etti:
– Eğer sıkıntılarınızı küçük bile olsa devamlı yanınızda taşırsanız, hiç dinlenmezseniz sonunda sıkıntı dayanılamayacak duruma gelir. İşteki sıkıntınızı eve taşırsanız, durmadan sıkıntılarınıza yoğunlaşırsanız, hayatınız çekilmez bir hal alır. Yapmanız gereken bardağı yere bırakıp bir süre dinlenmek ve daha sonra kaldığınız yerden devam etmektir.
Sıkıntılar ve sorunlar çözülmediği sürece zaten bıraktığınız yerde sizi bekliyor olacaklardır. Neden devamlı taşıyıp kendinize yük edeseniz ki…
* * *