İlimizde ve Türkiye'de 'anaokulu, ilkokulu, ortaokulu, liseyi ve üniversiteyi bitirenler bunu mezuniyet törenleriyle' kutluyor.

'VELİLER REZALETE
ZEMİN HAZIRLIYOR'
Ailelerinde katıldığı törenlerde çocuklar kep atarak, bir hedefi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Liseli ve üniversiteliler için mezuniyet baloları da düzenleniyor. Anne ve babalar çocuklarının mezuniyet etkinliklerinde sevinç ve gururu doyasıya yaşıyor. Ancak bu mezuniyet törenleri maalesef ülkemizde din bezirgancılığı yapan Atatürk'ün kurduğu Çağdaş Cumhuriyet'in düşmanı olan gerici vakıf ve derneklerin hedefi haline geliyor. Hatta kendi yurtlarında erkek çocuklarına tecavüz edildiği vakıf da 'mezuniyet törenleri yasaklansın' diyenlerin başında geliyor. Kendi yurtlarındaki çocuk tecavüzlerinden rahatsızlık duymayanlar, öğrencilerin yaptığı dans gösterilerini ahlaksız buluyor. Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız'ı ziyaret eden Balıkesir Sivil Toplum Platformu, mezuniyet törenlerini 'İslam'a aykırı' ve 'rezalet' olarak niteleyerek durdurulmasını istedi. Açıklamada velileler de 'rezalete zemin hazırlamakla' suçlandı.

'SON VERİLSİN' DİYORLAR
Peki mezuniyet törenlerinden rahatsızlık duyan bu platform kimlerden oluşmuş. Habere göre Balıkesir'de kurulan platformun üyeleri şöyle sıralanıyor; 'Ensar Vakfı, Anadolu Gençlik Derneği, MGV, Alperen Ocakları, Cansuyu Derneği, Cihannüma Derneği, Eğitime Destek Platformu, EHAD, Hasan Baba Vakfı, İHH, İlim Yayma Cemiyeti, Karesi Vakfı, Katre-Der, Hayrat Vakfı, Kızılay, MEMUR-SEN, MÜSİAD, Öder, Önder, Sancak Derneği, Semerkand Vakfı, TÜGVA, Ulu Çınar Derneği ve Vitamin Gençlik Derneği.' Bu dernek, vakıf ve sendikaların başkan ve temsilcileri Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız'ı ziyaret etmişler. Ziyaret gündeminin Balıkesir'deki mezuniyet törenleri olduğu belirtilmiş. Ziyaretin ardından yazılı açıklama yapan Balıkesir Sivil Toplum Platformu Dönem Başkanı Ersin Güçlü, mezuniyet törenlerinde 'gayri ahlaki davranışlar' sergilendiği iddiasında bulunarak şu görüşleri ileri sürmüş: 'Balıkesir'de de bazı okullarda öğretmen ve idareciler eliyle mevzuata aykırı olarak çocuklara dans gösterileri adı altında ve açık saçık dansöz çağrılarak mezuniyet programları düzenlenmektedir. Ahlaksızlığın tavan yaptığı bu sözde kutlamalar 'mezuniyet töreni veya balosu' olarak bilinçli bir şekilde belleklere yerleştirildi. Bazı şuursuz öğrenci velilerinin de zemin hazırladığı bu rezilliklere artık dur denmelidir. Bu rezaletlere artık son verilmelidir. Bu yanlışa müsaade eden okul yöneticileri de hakkında gerekli idari işlemler yapılmalıdır. Bunun önüne geçilmelidir.'

ŞİKAYET ETTİKLERİ
MÜDÜRLER MEMUR-SENLİ
Bu platformda Memur-Sen'in olması beni hiç şaşırtmadı. Ancak İl Milli Eğitim Müdürünü ziyaret eden vakıf ve dernek başkanları okul müdürlerinin yüzde 85'inin Memur-Sen üyesi olduğunu bilmiyor mu? Yani 'ahlaksızlığın tavan yaptığı' diye iddia ettikleri gösterilere izin veren müdürlerin büyük çoğunluğu Memur-Senli. Platformda yer alan Memur-Sen yöneticisi o 'haklarında idari soruşturma açılsın' diye şikayet ettikleri müdürlerin temsilcisi. Bu platform birleşenleri, İl Milli Eğitim Müdürü yerine Balıkesir Memur-Sen İl Temsilcisine giderek, 'Üyeniz olan müdürler okullarında mezuniyet töreni ve balosu yapmasın' diyebilirlerdi. Ancak okul müdürleri ve veliler Memur-Sen İl Temsilcisini takar mıydı? Yoksa 'Sana ne bizim mezuniyet törenimizden' diye tersler miydi? Memur-Sen İl Temsilcisi, İl Milli Eğitim Müdürü dururken; niye kendi üyesi okul müdürüyle ve veliyle kötü olsun? İktidar üzerinde etkili olan dernek ve vakıflardan bir platform oluşturup, Milli Eğitim Müdürüne baskı yaparsın. Mezuniyet törenlerini yasaklatırsın. Kendi üyene de 'ben değil Milli Eğitim Müdürü yasakladı' der işin içinden sıyrılırsın. Kızılay gibi hepimizin ortak değeri olan bir kurum Balıkesir'de 'nasıl böyle bir platform içerisinde' yer alabilir? Umarım Eskişehir Kızılay'ı bu vakıf ve derneklere 'hiçbir zaman kuyrukluk' yapmaz.


**

İLK DÜĞMEYİ DOĞRU İLİKLEDİLER
2012 yılında 26 yaşında hayata veda eden Ediz Bahtiyaroğlu'nun vefatı sonrası, dönemin Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, merhum futbolcunun 'sözleşmesinde yer alan alacaklarının ödeneceğini belirterek, futbolcunun ailesine de bir ev alınacağını' söylemişti. Ancak geçen '7 yıllık süreçte bu ev sözü bir türlü yerine' getirilememişti. Transfer tahtasının açılması için Ocak 2019'da alacağı olan futbolculardan imza alınmaya çalışılırken, Hürriyet Güçer, bu olayı tekrar gündeme getirmişti. Güçer; kendi alacağı olan 1 Milyon 253 Bin TL'nin sorun olmadığını fakat, Ediz'e verilen sözlerin tutulmamasından dolayı, imza vermeyeceğini belirtmişti. Daha sonra yönetim Hürriyet'i ikna ederek ondan istenilen imzayı almıştı. 30 Mayıs'ta Eskişehirspor Başkanı seçilen Osman Taş ve yönetimi bu konuda gerekli adımı atarak, 'yedi yıllık bu ayıbı' sona erdirecek. Başkan Vekili Mehmet Şimşek kendi sosyal medya hesabından Ediz Bahtiyaroğlu'nun Eskişehirspor forması giyerken hak ettiği evi ailesine vereceklerini belirtti Şimşek yaptığı açıklamada; 'Çok çalışacağımıza söz vermiştik. İlk iş olarak yıllarca içimize dert olan rahmetli Ediz Bahtiyaroğlu'nun hakkı olan evi haftaya vermekle başlıyoruz' dedi. Başkan Osman Taş bayram öncesi 'teknik heyet, futbolcular ve tesis çalışanlara ödeme' yaparak, bu konuda daha önce verdiği sözü tutmuştu. 'Gömleğinizin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz ondan sonrası hep yanlış gider' diye bir söz vardır. Osman Taş ve yönetimi aylardır maaş alamayan tesis çalışanlarına ödeme yaparak, Ediz'in ailesine söz verilen evi alarak, gömleğin ilk düğmesini doğru ilikledi. Umarım bundan sonraki süreçte de hep doğru iliklerler. İlk icraatlarından dolayı Osman Taş ve yönetimini kutluyorum. Eskişehirspor'u hak ettiği yeri taşıyacaklarına inanıyorum...

**

86'LIK DEMOKRAT VE EVLATLARI
Fotoğrafta 86'lık bir çınar ve iki oğlu yer alıyor. Bugün 86 yaşında olan Mustafa Öztürk'ü ilimiz merkez sağ siyasetine gönül veren herkes tanır. 70'li ve 80'li yıllardar Demokrat Parti misyonunun temsilcileri olan Adalet Partisi ve DYP'de siyaset yaptı. Mahmudiye Ziraat Odası Başkanlığı, Ziraat Odaları Ortadoğu Türkiye Temsilciliği ve Milli Prodüktivite Merkezi Üyeliği görevlerinde bulundu. Öztürk'ün büyük oğlu Nazım Zeki Öztürk'ü Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Sekreterliği döneminden tanırım. Her zaman öğrencilerin yanında olan ve beyfendi kişiliğiyle sevilen Öztürk, Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreterliği de yaptı. Halen Anadolu Üniversitesi Ezcacılık Fakültesi'nin Sekreteri. Küçük kardeş Tekin Emre Öztürk'te Anadolu Üniversitesi'nde memuriyet görevine başladı. Büyükşehir Belediyesi Satın Alma Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. Mahmudiye ve Bursa Karacabey Belediye Başkan Yardımcılığı da yaptı. Emekli olduktan sonra DYP'de ve DP'de siyaset yaptı. Şu anda DYP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapıyor. Siyasette babasının izinden gidiyor.


**

ÖĞRENCİLERİN 'VEYİS BABASIYDI'
Veyis Kiracılar kentimizin başarılı ve sevilen eğitim yöneticilerinden biriydi. Atatürk Lisesi Müdür Başyardımcılığı döneminde kendisini tanıdım. Dobra ve dürüst bir insandı. Okuldaki eğitimcilerle ve öğrencilerle kurduğu iletişim çok güzeldi. Özellikle lisenin pansiyonunda kalan öğrencilerin 'Veyis Babası' olmuştu. Onların her ihtiyacını karşılıyor. Başarılı olmaları için fedakarlık yapıyordı. O bir idareci değil, gerçek bir liderdi. Adam gibi adamdı. Veyis Hoca 30 Mayıs Perşembe günü vefat etti. Bir gün sonra toprağa verildi. Veyis Hoca'nın ölümü tüm sevenlerini ve yetiştirdiği öğrencileri üzdü. Şair Cezmi Ersöz'ün 'Birini ay çağırır yanına, öbürünü uçurumlar, bir diğerini denizler… İyiler hisseder önce iyiliklerine bu hayatta yer olmadığını… Ama acı verir onlara iyiliklerini karanlık bir yerde gizlice terketmek… Bu yüzden ne kadar acı verse de, ait olmadıkları bu dünyayı herkesten daha çok ciddiye alırlar… Geride kalanlar bilmeseler de onların incitilmiş kalpleri sayesinde yaşadıklarını…Sonunda iyiler erken ölür…' dizelerinde olduğu gibi kalbi temiz iyi insan Veyis Hoca aramızdan erkan ayrıldı. Cemal Süreya, 'Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk' demişti. Bizler dostları, arkadaşları, meslektaşları ve öğrencileri olarak onu dualarımızla ve büyük özlemle anacağız. O'nu asla unutmayacağız. Kiracılar ailesine başsağlığı diliyorum. 'Mekanın Cennet Olsun Büyük Eğitimci, Güzel İnsan.'

**
ESKİ MÜŞTERİ
Bir Kadın papağan almak istiyormuş. Gitmiş pazardan almış ama satıcı demiş ki 'Abla yalnız, bu papağan genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyor musun?' Kadın 'evet' diyerek almış. Eve gitmiş. Papağan; 'Oooo yeni mekan, yeni patron' demiş. Kadın aldırmamış. Kadının iki kızı gelmiş eve. Papağan. 'Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar' demiş. Kadın biraz bozulmuş. Daha sonra kadının kocası eve gelmiş. Papağan. 'Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri hoş geldin Mehmet abi.'