ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesine hemen hemen toplumum tüm kesimlerinden yağmur gibi tepki yağıyor.

Dün de yazdım.

ABD'li tarihçi Prof. Dr. McCarthy, 1915 olaylarına ilişkin, Osmanlıların Ermenileri tehcir etmesi için çok iyi nedenleri olduğunu belirterek, 'Osmanlı'nın soykırım işlemediği' sözleri çok daha fazla anlam taşıyor.

Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni soykırımı iddialarının tarihi belgelerle yalanlandığını ifade etti.

Ermeni Vakıflar Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu bile, 'Ermeni Katliamını' kabul etmiyor.

Bugün bir arkadaşım Ermenilerin Türkiye'nin hangi ilinde, ilçesinde kaç Türk'e soykırım yaptığını tek tek tarihleri ve sayıları ile yazmış göndermiş.

Liste çok uzun.

Hepsini yazmaya kalksam sanırım iki tam sayfa tutar.

1914 ile 1922 arasında 518 bin Müslüman Türk Ermeni çetelerince öldürülmüş.

Bu rakamların aslında ABD'nin de kayıtlarında olduğuna dikkat çekerek, Biden'in sözleriyle Amerika Birleşik Devletleri'nin gerçek yüzünü gösterdiğine dikkat çekmiş.

ABD, Türkiye'ye uyguladığı silah ve uçak amborgası ile köşeye sıkıştıramadığını anlamış olacak ki, 'soykırım' ifadeleriyle daha fazla sıkıştıracağını zannediyorsa yanılıyor.

Şu bir gerçek. Türk tarihinde; araştırmalar, arşivler ve belgeler gösteriyor ki, 'Sözde Ermeni Sorunu ve Sözde Ermeni Soykırımı' diye olay yoktur. Osmanlı devleti tarafından Ermenilere, 'Sözde Ermeni Soykırımı' yapılmamıştır.

Dün yazdım.

Bugün de tekrar ediyorum.

Eğer Türkler soykırım yapsaydı, bugün Orta Asya'dan Orta Avrupa'ya kadar olan bölgede Türk'ten başka millet olmaz ve Ermeni milleti diye bir milleten de bahsedilmezdi.

SADECE İKİ MİLLETVEKİLİNDEN KINAMA GELDİ

Dün maillerime baktım.

'Bana gelmemiş olabilir' diyerek birkaç arkadaşıma telefon ederek sordum.

Onlara da gelmemiş.

AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay ile MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesine tepki göstermişler.

Özellikle gazeteci kökenli CHP milletvekili Utku Çakırözer, gerek Eskişehir'in gerekse ülke gündemiyle olan gelişmelere hiç sessiz kalmazdı.

Bu kez 'Ermeni Soykırımı' iddialarına neden sessiz kalmayı tercih etti?

AK Parti milletvekili ve Kültür Turizm ile Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Prof. Dr. Nabi Avcı'nın bu gibi konular hakkında ne kadar hassas olduğunu az çok biliyorum.

Nabi Hoca'nın da bir iki satır da olsa açıklama yapmamasını doğrusu yadırgadım.

Acaba CHP milletvekili Jale Nur Süllü neden tepki koymadı?

ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye'yi dünya ülkeleri arasında küçük düşürücü 'soykırım' ifadelerine birkaç satır da olsa bir şeyler karalayıp gönderebilirlerdi.

Yine İYİ Parti milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'nun ne kadar milliyetçi olduğunu bilmesem 'boş ver' derdim.

Biden'in sözlerini eleştirmek, AK Parti'ye destek demek anlamına gelir diye mi düşündüler acaba.

Biden'in 'soykırım' ifadesi tüm Türk milleti 'soykırımcı' anlamına gelmiyor mu?

AK Parti bugün var yarın olmayabilir.

AK Parti iktidardan düştüğünde ABD, 'Türkler soykırımcı' ifadesini geri mi alacak?

'Hodri meydan, tüm arşivlerimiz açık'

AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, ABD Başkanı Joe Biden'in 1915 olaylarını soykırım olarak değerlendirmesine tepki göstererek 'Hodri meydan, tüm arşivlerimiz açık' dedi.

Günay, 'Ermenistan ve diasporası, 1915'de yaşanan olayları tarihi ve hukuki zeminde araştırmak ve tartışmak yerine siyasi alana çekerek olayları yanlı ve yanıltıcı değerlendirmelerle, çok yönlü uluslararası propaganda, eylem ve kampanyalarla dünya gündeminde tutmaya çalışıyorlar. 1915 olayları neden soykırım olarak tanımlanamaz çok açık ve basit; 1. Tarihi gerçeklerden uzaktır. 2. Uluslararası hukukta dayanağı olmayan yalan bir iddiadır'' diyerek tepkisini koymuş.

Emine Nur Günay'ın açıklaması çok uzun.

Hepsini bu köşeye almam mümkün değil.

Merak edenler yerel gazetelerden veya gazetelerin inter sitelerinden, internet gazetelerinden okuyabilirler.

Bana göre yukarıdaki ifadeleri, açıklamasının en önemli bölümü.

'yazdığınız hikaye kendi geçmişiniz ve safsata'

MHP Milletvekili Metin NurullahSazak, sosyal medya hesaplarından yaptığı yazılı açıklamada ABD Başkanı Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesine 'yazdığınız hikaye kendi geçmişiniz ve safsata' diyerek yanıt vermiş.

Sazak, ABD'nin kıtanın yerli halk ve medeniyetlerine yönelik katliamlarını da hatırlatarak, şöyle devam etmiş:

'1915'te yeni bir bölge keşfedip orada yaşayan medeniyetleri bir senede yok etme telaşına düşmedik. Yazdığınız hikaye kendi geçmişiniz ve safsata. Yüzlerce yıl bütün topraklarımızda millet-i sadıkayla birlikte yaşadık, sizin emperyal çıkarlarınız uğruna kışkırtmalarınızla açtığınız yaraları, her meşru devletin alacağı tedbirlerle en insancıl şekilde önlediğimiz belgelerle sabittir. Hayali haritalarınızı ve savlarınızı alın....'

* * *

ALİ ACAR'I KUTLUYORUM

Bir yılı aşkın süreden beri yaşadığımız salgın nedeniyle toplumun tüm kesimleri büyük sıkıntılar yaşıyor.

Ama özellikle küçük esnaflar bu sıkıntıyı daha çok hissediyorlar.

Büyük sermaye ile baş edemedikleri ve rakabet yapamadıkları için bırakın kardan, kenara köşeye ayırdığı öz sermayesinden bile yemeye başladılar.

Dayanacak gücü kalmayanlar ise daha fazla zarara girmemek için işletmelerinin kapılarına kilit vurdular.

Bazıları ise ayakta kalabilmek adına direnmeye devam ediyor.

MAHALLE BAKKALINDAN ALDIKLARINI DAĞITIYORLAR

Küçük esnafa özellikle mahalle bakkallarına destek olmak, ayakta durmalarına katkı vermek adına geçtiğimiz günlerde Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen ve AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar kampanya başlatmışlardı.

'Kampanya ne kadar ilgi görüyor? Veya Eskişehirliler mahallesindeki bakkal ve küçük esnafa sahip çıkıyor mu?' doğrusu bu konuda çok fazla bilgim yok.

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar mail göndermiş.

Özellikle mahallelerde bulunan esnaflara destek amacıyla başlatıkları, 'Esnafımızın Yanındayız' kampanyası ile Odunpazarı'nda adım atılmadık hiçbir noktanın kalmayacağına dikkat çekmiş.

Acar, göreve geldikleri günden beri Odunpazarı ilçesinin her mahallesinde her kesime kulak vererek, çözülmesi mümkün olan her sorunu bir an bile beklemeden çözmeye gayret ettiklerini ifade etmiş.

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar, Kadın ve Gençlik Kollarında görev yapanlardan oluşturduğu ekiple mahalleleri tek tek dolaşıp, mahalle bakkallarından alış veriş yaparak destek olmaya çalışıyorlar.

Ayrıca mahalle bakkallarından aldıkları yiyecek, içecek ve diğer maddeleri mahallerdeki dar gelirli insanlara dağıtarak birlik-beraberlik ve dayanışmanın daha ön plana çıktığı bu mübarek Ramazan ayında bütçelerine bir nebze de destek olmaya çalışıyorlar.

MAHALLE BAKKALLARI YAŞAMALI

Bizim çocukluğumuzda bugünkü gibi büyük marketler yoktu.

Her mahallede mahallenin büyük ve küçüklüğüne göre 3-4 veya 10'a yakın bakkal vardı.

İnsanlar alışverişlerini bu mahalle bakkallarından yapardı.

Parası olan peşin öder, memur ve işçi kesimi deftere yazdırır, ay başında öderdi.

Kimileri ise yaptığı alış veriş tutarının tamamını ödeyemese de, bakkallar onları bir iki ay idare ederlerdi.

Benim rahmetli babam da Demiryollarından emekli olduktan sonra bakkal dükkanı açtı.

Ben de bakkal çocuğu olduğum için durumlarını çok iyi bilirim.

Babam vefat ettikten sonra dükkanı kapattık.

Kalın bir defterde alacak listesi vardı.

Hiçbirinin kapısına giderek, 'Bakkal dükkanını kapattık. Şu kadar borcunuz var' diyerek kapılarını çalmadık.

Bakkallar özellikle dar gelirlilerini, kredi kartı bulunmayanların can simidi.

Markete gidecek imkanları olmayanların hala mahalle bakkallarından ihtiyaçlarını karşıladıklarını biliyorum.

O nedenle mahallelerimizde bugün sayıları giderek azalsa da bakkallara sahip çıkalım.

Alış verişlerimizi onlardan yapmaya çalışalım.

Size bir getirisi olmasa da, mahallenizde bulunan dar gelirlerin ihtiyaçlarını bakkallardan karşılamalarında küçük de olsa destek vermiş olursunuz.

* * *

Cennet ve Cehennem

Bir Samuray, Zen üstadı Hakuin' in karşısına dikilip şu soruyu sordu:

'Gerçekten de cennet ve cehennem var mıdır?'

Üstad: 'Kimsiniz?'

'Bir samurayım.'

'Sen mi?' diye dudak büktü Hakuin, 'Kendine baksana bir. Hangi efendi senden doğru dürüst hizmet umabilir? Daha ziyade dilenciyi andırıyorsun!'.

Sinirden kıpkırmızı kesilen samuray kılıcını çekti.

Hakuin susmak bilmiyordu: 'Vay! Kılıcı da varmış! Ama o kadar beceriksize benziyorsun ki nasıl olsa kafamı kesemezsin!.'

Kanı beynine sıçrayan samuray kılıcını kaldırdı.

Ustaya vurmaya hazırdı. O anda Hakuin sakince, 'işte cehennemin kapıları böyle açılır' dedi.

Üstadın serinkanlı tavrına şaşıran samuray kılıcını kınına soktu ve saygıyla eğildi.

Üstad sözünü şöyle bitirdi:

'Cennetin kapıları da böyle açılır.'

(alıntı)

* * *