Diyanet Akademisi'nin kurulmasını sağlayan yasa, geçen hafta TBMM'de oy birliği ile kabul edildi.
Diyanet Akademisi'nin kurulması kamuoyunda iki yönlü tartışmaya yol açtı.
Birincisi, Diyanet Akademisi'nin hangi amaçla kurulduğunun tam anlaşılamadığı, görev ve sorumluluklarında mevcut yasalara göre belirsizlikler olduğu iddialarıydı.
İkincisi,(kamuoyunu asıl şaşırtan!), Diyanet Akademisi'nin kurulmasına 'her nedense' muhalefet cephesinden hiç kimsenin 'ret' oyu vermemesi oldu. TARTIŞMA VAR,RET YOK!..
TBMM'de yasa ile ilgili görüşmeler sürerken, CHP'li Yıldırım Kaya her zaman olduğu gibi yine çok güzel bir uyarı konuşması yaparak;'YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bağımsız bir akademinin düşünülemeyeceğini, bu durumun Öğretim Birliği Yasası'na uygun olmayacağını' belirtti.
AKP'li Emrullah İşler ise'Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu çıkaran CHP'nin içerisindeki dine karşı olan bir damar, zamanla bu kanunu işlevsiz hale getirmiş ve uygulatmamıştır' dedi. Bu sözlereCHP'liler 'Din simsarlığı yapıyorsun' diye tepki gösterdiler.
Tartışmaların bu havada(!) sürmesine bakılarak, muhalefetin yasaya ret oyu vereceği düşünülürken beklenen olmadı…
'İŞTE İKTİDAR, İŞTE MUHALEFET!...'
TBMM'de o gece yapılan oylamanın sonuçlarını incelediğimizdeilginç ayrıntılar ortaya çıktı;
AKP (213) +MHP (30)= 243 Kabul oyu veriyor. (Bu sayı oldukça düşük. 90 Milletvekili katılmadı)
İşte Muhalefettam burada İktidarın imdadına(!) yetişiyor…
CHP; 22 Kabul (114 kişi katılmadı), İYİ PARTİ;12 Kabul (24 kişi katılmadı),
Bu sonuçlara göre yasa Muhalefetin desteği ile Meclis'ten geçiyor ve Diyanet Akademisi kuruluyor.
Bu arada HDP'nin oylamaya katılan 10 Milletvekili 'Çekimser' oy kullanıyor.
Muharrem İnce'nin Memleket Partisi'nin üç Milletvekili oylamaya katılmıyor.(Geçen gün yasaya tepki açıklaması yapan Gaye Usluer'in kendi milletvekillerinin oylamaya katılmadığından galiba haberi yok!..)
Ateşli konuşmalarını ilgiyle izlediğim, pos bıyıkları ile bizim 68'li Devrimcilere benzeyen Erkan Baş yoldaşımız ve arkadaşları oylamaya bile katılmıyor.
Eski CHP'li yeni TİP'li'müzikli protestocu(!)' Serra Hanımda oylamaya katılmayanlardan…
Toplam 294 milletvekili oylamaya katılmıyor…
Sonuç olarak, 277 Kabul, 0 Ret oyu ile; Ne Milli Eğitim Bakanlığı'na ne de YÖK'e bağlı olmayan doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı'özerk'bir Diyanet Akademisi kurulmuş oluyor…
'ŞERİYE VE EVKAF VEKALETİ YERİNE KURULDU…'
Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde Şeriye ve Evkaf Vekaleti'nin yerine kurulan bir Cumhuriyet kurumudur.
Cumhuriyetin kurucu kadroları, çağdaş ve laik bir 'ulus devlet' yaratma çabasıyla devletin tüm inançlar karşısında tarafsız olmasını sağlamaya çalışırken; ulus devletin insan unsurunun dini değerlerine saygı duymuş, din istismarcısı yobazlara karşı büyük mücadele vermiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev ve sorumluluklarını belirleyen Anayasanın 136. maddesinde; 'Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, 'bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak' ve 'milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi' amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir' hükmü yer almaktadır.
Bu açık tanımlamaya rağmen, son yıllarda eleştirilerin odağına, kurumdan çok kurumu yöneten kişilerin tavır ve söylemleri yerleşmeye başladı. Durum böyle olunca Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tüm icraatlarına ve yapılanmalarına kaygı ile bakan yurttaşların sayısı gittikçe artmaya başladı.
MUHALEFET NE ZAMAN KAYBEDER?..
Demokratik bir cumhuriyette farklı siyasi partiler bazı seçimleri kazanabilir ya da kaybedebilirler. Siyasi partilerin her koşulda savundukları, ödün vermedikleri kültürel ve düşünsel ilkeleri vardır,olmalıdır.
Muhalefet görevini üstlenenlerin asıl yenilgileri bir seçimi kaybetmeleriyle değil; mücadele ettiklerisiyasi iktidarın kültürel ve ideolojik hegemonyasını kabullenmeleriyle başlar.
İşte Muhalefetin(!), Diyanet Akademisi'ni kayıtsız şartsız kabul etmesinin en tartışılacak yanı da tam burasıdır…