Yaşamakta olduğumuz şu günlerde toplumsal gündemimiz öylesine yoğunlaştı ve toplumsal ilişkilerimiz öylesine gerginleşti ki…
Böylesi bir toplumsal ortam bireylerin özel, grupsal ya da örgütsel yaşamlarını adeta önemsizleştiriliyor. Oysa doğanın ve bilimin gerçekleri, 'İnsanların özel- kümesel- toplumsal yaşam ilişkilerinin uyumlu bir bütünlük içinde sürmesi…' gerektiğini ortaya koyuyor.
Bu bağlamda, benim 55 yıldan beri aktif olarak içinde yaşadığım 'demokratik öğretmen örgütlenmesi', yaşamımın olmazsa olmazlarındandır. Özellikle1985 yılından beri tüm aşamalarını birebir yaşadığım 'abece Dergisi ve EĞİT- DER' sürecini yakından izlemeyi ve okurlarımla paylaşmayıkendim için hem 'hak' hem de 'görev' olarak düşünüyorum.
EĞİT- DER DANIŞMA KURULUNUN OLUŞUMU ve İŞLEVİ
Eğitimciler Derneği (EĞİT- DER)tüzüğünün ilgili maddeleri gereğince Genel Merkez Danışma Kurulu;'Derneğin Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Denetleme Kurulu(MDK), Onur Kurulu Üyeleri ve Şube Başkanlarından oluşuyor ve yılda en az bir kere toplanıyor...'Danışma Kurulu toplantılarının şubelerde de yapılması gerekiyor.
Bu toplantılarda oluşan görüşler'yönetim organlarını bağlayıcı değil, yol göstericidir.'EĞİT- DER Danışma Kurulu toplantılarının amacı ve işlevi şöyle özetlenebilir:'Derneğin Genel Merkez yönetim organlarıyla şubeler arasında' ve 'Şube yönetim organlarıyla üye temsilcileri arasında'; iletişimi ve paylaşımı geliştirmektir.Bu iletişim ve paylaşımın 'yüz yüze'yapılıyor olması, danışma toplantılarının önemini artırmaktadır.
TOPLANTIDAN SÜZDÜĞÜM DAMLALAR
EĞİT- DER Genel Merkez Danışma Kurulu toplantısı, 26 Mayıs 2022 Perşembe günü, 13.00- 15.30 saatleri arasında, Ankara Emekli Öğretmenler Derneği Lokalinde; Merkez Yönetim Kurulu (MDK), Merkez Denetleme Kurulu (MDK), Onur Kurulu üyeleri ile İzmir, Eskişehir, Nazilli şube başkanlarından oluşan otuz temsilcinin katılımıyla yapıldı.
Demokratik örgütsel ilişkilerin korunması ve geliştirilmesi açısından önemli olan EĞİT-DER Danışma Kurulun toplantısının güncel önemi ise:
  • Türkiye'de 'tek adam diktasının' neden olduğu ekonomik ve demokratik sorunların yoğunlaştığı…
  • Tek adam diktasını 'Yerel yönetimleralanında da etkinleştirme' hesaplarının yapıldığı…
  • Seçim hattına giren ülkemizde 'seçim güvenliği' endişelerininyoğunlaştığı…
  • Eğitim alanımızda 'kalitesizliğin' ve 'eşitsizliğin' yerlerde süründüğü… Bir dönemde yapılmasından kaynaklanıyor.
Toplantının açılışından sonra Genel Başkan Tahsin Doğan tarafından; 2021 yılında yapılan ve 2022 yılında yapılacak çalışmalar ile TÖB- DER ile ilgili çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verildi.
Genel Başkanın sunumunda öne çıkan konular: 'Yeni açılan ve açılacak şubeler, Ankara'da yaşanan yer (lokal) sorunu, derneğin yaşamakta olduğu malî sorun, abece Dergisi'nin devamlılığının sağlanamaması, yapılan ve yapılacak çeşitli sosyal etkinlikler…' olarak özetlenebilir.
Toplantıda söz alan katılımcılar ise daha çok kendi ilgi alanlarındaki ya da kendi şubelerindeki çalışmaları öne çıkararak değerlendirmeler yaptılar.
Ben Merkez Denetleme Kurulu Üyesi olarak katıldığım toplantıda- gündemin yoğun amasürenin kısıtlı olması nedeniyle- değerlendirmelerimi özet olarak şöyle sundum:
  • Türkiye demokratik öğretmen hareketinin tarihsel süreci açısından çok önemli olan
EĞİT- DER ve abece Dergisi her hal ve koşulda mutlaka yaşatılmalıdır.Çözüm arayışları bu ilke temelinde olmalıdır.
  • EĞİT- DER'in varlık nedeni olan'Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim ilkeleri'tavizsiz bir biçimde korunmalı ve geliştirilmelidir. Bu konuda öncelikle yönetim kadrolarımızı ve üyelerimizi kapsamak üzere eğitim çalışmaları yapılmalıdır.
  • Derneğin ekonomik sorunlarının çözümünde temel dayanağımız kendi öz kaynaklarımız olmalıdır. Üye ödentilerinin toplanmasında ve şubeler tarafından genel merkeze gönderilecek ödentilerde titizlik gösterilmelidir.
  • Derneğin 'siyasal bağımsızlık' ve 'dernek organlarının oluşumunda demokratik temsil' ilkeleri titizlikle korunmalı ve geliştirilmelidir.
  • Genel Merkezle şubeler ve şube yönetimleriyle üyeler arasındaki 'paylaşım ve iletişim ilişkileri' geliştirilmelidir.
  • EĞİT- DER'in varlık nedeni olan 'Çağdaş eğitimin korunması ve geliştirilmesi' işlevi yanında; üyelerin sosyal ve kültürel gereksinimlerine yönelik etkinlikler düzenlenmelidir.
Özet olarak beş dakikaya sıkıştırdığım bu sunumdan sonra, 'Görüş ve önerilerimi ayrıntılı bir biçimde 'yazılı olarak' Genel Merkeze ve Danışma Kurulu üyelerine ileteceğimi' belirttim. Hazırlamakta olduğum yazılı sunumu en kısa sürede kendilerine ulaştıracağım.
Danışma Kurulu toplantısı saat 15.30 da bitirilerek hep birlikte PTT'ye gidildi ve TÖB- DER dilekçesi postaya verildi. 16.30- 18.30 saatleri arasında yapılan akşam yemeğinde de anılar, bilinçler ve umutlar birlikte yudumlandı.
TÖB- DER ONURUMUZDUR
Anımsanacağı gibi, kısa adı 'TÖB- DER' olan ve 1979 yılında son şekli verilen açık adı'TürkiyeEğitim Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği'olarak yenilenen bu dernek, 12 Eylül faşizminin mahkemelerince kapatıldı; tüm mal varlıklarına el konuldu, yöneticilerine ağır hapis cezaları verildi, binlerce üyesi meslekten atıldı.
Ancak aradan geçen 42 yıl içinde diğer örgütlerin mal varlıkları ve tüzel kişilikleri geri verildiği halde, 'TÖB-DER üzerindeki 12 Eylül hukuksuzluğu devam etmektedir.' Şimdi ise 'İç hukuk süreci bittiği için' Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne başvuru yapılmıştır.
'TÖB- DER'in tüzel kişilik haklarının ve mal varlıklarının geri verilmesi', Türkiye'nin ve çağdaş insanlığın namus borcudur.
Daha kitlesel, daha kaliteli, daha katılımlı demokratik örgütsel yaşam için: Birlikte, azim ve kararlılıkla…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…