Ülkemizde 2020- 2021 Eğitim Öğretim Yılı, 'karanlık belirsizlikler' ve 'kapkara endişeler' ile yılı başladı…
Çocuklarımız ve dolayısıyla tüm halkımız, Covid- 19'un acımasızlığı ile tek kişilik sömürü sisteminin acımasızlığı arasına sıkıştırılmış durumda…
Sistemin tepelerinden yükselen hoyrat bir ses: 'Ey millet! Kırık katır mı istersiniz, yoksa kırk satır mı?' diye soruyor…
Tüm hesaplar, acımasız virüs koşullarını sömürü fırsatına çevirme üzerine yapılıyor… Ve ülkemizde her alanda olduğu gibi, eğitim alanında da tam bir trajikomik durum yaşanıyor…
Böylesi durumlarda ben sıkça yaptığım gibi yine Nazım'ın dizelerine sığınacağım:
'Ne ah edin dostlar, ne ağlayın/ Dünü bugüne,/ Bugünü yarına bağlayın…'
*****
ESKİŞEHİR TARİHİNDEN BİR YAPRAK…
İzninizle sizleri özel arşivimdeki belgelerin ışığında 30 yıl öncesine götürmek istiyorum.
Tarih: 3 Kasım 1990… Yer: Eskişehir Belediyesi Meclis Salonu
Eskişehir'de; Belediye, EĞİTİM- İŞ Sendikası İl Temsilciği ve Eskişehir Sendikal Dayanışma Kurulu tarafından birlikte düzenlenen 'Eskişehir'in Kültür ve Eğitim Sorunları' konulu bir panel yapılıyor.
Eskişehir'de 18 Şubat 1990 tarihinden itibaren çalışmalarını sürdüren Eskişehir Sendikal Dayanışma Kurulu'nun Eskişehir Belediyesi ile yaptığı bu toplantının organizesini EĞİTİM- İŞ Eskişehir İl Temsilciliği yapıyor.
Panel Yöneticisi: İlhan GÖCEN- EĞİTİM- İŞ İl Temsilcilik Kurulu Üyesi
Açılış Konuşması: Akif KUTLU- Eskişehir Belediyesi Başkan Yardımcısı
Panelistler:
- İbrahim GEREDE- EĞİTİM- İŞ Eskişehir Baştemsilcisi
- Murat KAHYAOĞLU- EĞİT- DER Şube Başkanı
- Yrd. Doç. Dr. Turhan BARAZ- AÜ. Öğretim Üyesi
- Av. Kazım KURT- Halkevi Şube Başkanı
Katılımı da kalitesi de yüksek olan bu panelde konuşmacılar kendi alanlarıyla ilgili sunumlar yaptılar. İzninizle o panelde benim yaptığım 'Eskişehir'in Eğitim Sorunları' başlıklı sunumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
******
'ESKİŞEHİR'İN EĞİTİM SORUNLARI…'
'Değerli Katılımcılar,
Ben konuşmamda sizlere, 'Türkiye'nin Eğitim Sorunları Perspektifinde, Eskişehir'in Eğitim Sorularını ve Önerilerimizi' sunmaya çalışacağım.
Eskişehir'e özgü eğitim sorunlarını irdelemeden önce bazı gerçekleri görmek zorundayız.
1. Eskişehir'in eğitim sorunları Türkiye'nin eğitim sorunlarından ayrı düşünülemez.
- Eğitimbilim ilkelerine ve çağdaş eğitim ölçütlerine göre, ülkemizdeki eğitimin niteliği düşüktür.
- Özellikle laik ve demokratik eğitim ilkeleri gereğince uygulanmamaktadır.
- Eğitim programlarımız ve ders kitaplarımız yetersizdir.
- Eğitimde fırsat ve olanak eşitliği yoktur. Bölgeler, köyler, kentler ve kentlerdeki semtler arasında büyük dengesizlikler vardır.
- Ulusal bütçemizden eğitime ayrılan pay düşüktür ve son yıllarda giderek düşmektedir.
- Bina (okul, derslik, laboratuvar, atölye) yetersizliği vardır.
- Öğretmen yetersizliği vardır ve öğretmenlerin dağılımı dengesizdir.
- Öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerimiz YÖK'leşmiştir…
- Eğitim çalışanlarının ekonomik, demokratik ve özlük hakları kısıtlıdır.
- Özellikle son yıllarda öğretmenlik mesleğinin saygınlığı büyük bir erozyona uğratılmıştır.
2. Ülkemizde yerel yönetimlerin eğitim üzerinde yasal yetkileri yoktur veya çok kısıtlıdır.
Günümüzde çağdaş demokrasi ve çağdaş yönetim bilimi 'Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir' diyor.
Demokrasinin temeli olan 'halkın yönetime katılımı' en gerçekçi biçimde yerel yönetimlerde sağlanabilir.
Özetle, belediye meclisi kentin meclisi, belediye başkanı kentin başkanı olmalıdır.
Oysa yasalarımız buna izin vermiyor. Üstelik yasadan fazla yasakçı olan bazı insanlarımız, belediyelerin saygınlığının düşürülmesi için ne gerekirse yapıyor.
Sizlere Eskişehir'den eğitim alanımızla ilgili iki örnek vermek istiyorum.
Birinci örnek: Okulların açıldığı günlerde Sayın Belediye Başkanımız Selami Vardar bazı okulları ziyaret ediyor. Bir okulda da derse girip öğrencilerle görüşmek istiyor. Ancak okul müdürü telaşa kapılıyor, 'Ya Milli Eğitim'den duyarlar da bir şey derlerse?..'
Aslında bir belediye başkanının bir okulu/ dershaneyi ziyaret etmesi; müdürler için de öğretmenler için de öğrenciler için de 'onur' sayılmalıdır.
İkinci örnek: 'Altında belediye başkanımızın adı olan bu panelin davetiyesi, bir okulumuzda öğretmenler odasındaki ilan panosuna astırılmamıştır…'
Bizce bu örnekler demokrasi ayıbıdır. Milli eğitim yöneticileri, belediye başkanına yalnız okul bahçeleri asfaltlanırken değil, yaşamın her alanında saygı duymalıdırlar…
Değerli Konuklar,
Göz önünde tutulması gereken iki gerçeği vurguladıktan sonra, şimdi kısaca Eskişehir'e özgü eğitim sorunlarına değinmek istiyorum:
- Eskişehir'de derslik yetersizliği vardır.
Şu anda Eskişehir'de ilk ve ortaöğretimde 122 bin öğrenci var. Normal öğretime göre her derslikte 30 öğrenci olacağını varsayarsak 4 bin 500 civarında derslik gereklidir. Oysa Eskişehir'deki derslik sayısı bunun yarısı kadardır.
- Öğretmen sayısı yetersizdir ve öğretmenlerin dağılım dengesizliği vardır.
- Okul öncesi eğitim olanakları çok kısıtlıdır.
- Okulların bütçe kaynakları çok yetersizdir. Birçok okul masrafı velilere yüklenmektedir.
- Öğretmenlerin ve öğrencilerin ulaşım sorunları vardır.
- Eskişehir'in yerel özellikleri, sorunları ve çözüm yolları programlarda gereğince yer almaz.
Önerilerimiz:
1. Belediyeler Eğitim ve Kültür Alanında Daha Aktif Yer Almalıdır:
- Kentteki halk eğitimi (yaşam boyu eğitim) çalışmaları belediyelerce yürütülmelidir.
- Kentte okul/ derslik yapımı ve okullara kaynak sağlanması konularında belediyelere de kaynak, yetki ve sorumluluk verilmelidir.
- Okul yöneticilerinin belirlenmesi ve öğretmen atama komisyonlarında belediye temsilcileri de bulunmalıdır. (Bu komisyonlar MEB, öğretmen örgütleri ve belediye temsilcilerinden oluşmalıdır.)
2. Belediyeler, Kentteki Eğitim ve Kültür Çalışmalarında Demokratik Meslek Kuruluşlarıyla 'İşbirliği' Yapmalıdır.
Bizler, eğitim çalışanları ve onların sendikası EĞİTİM-İŞ olarak, belediyemizin yapacağı her türlü eğitim ve kültür çalışmasına yardımcı ve destek olmaya hazır olduğumuzu bildirir, hepinize saygılar sunarım.' 3 Kasım 1990
*****
Evet, Tarih tekerrür etmiyor, bize yol gösteriyor…
Yaşamın her alanında 'Dünü bugüne, bugünü yarına bağlayabilmek için…':
Bilimin DOĞRUluğu, demokrasinin İYİliği ve sanattın GÜZELliğiyle…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla ve mutlaka 'birlikte'