İlk üç puanımızı alır mıyız umudu ile gittiğimiz İstanbulspor deplasmanından elimiz boş dönüyoruz. Dile kolay tam 20 maçtır kazanamıyoruz. Son galibiyetimizi 08 Şubat 2020 tarihinde Altınordu'ya karşı kendi sahamızda almışız. O günden beri yüzümüz gülmüyor.

Yazının başlığından esinlenerek herkes kendine göre bir uğursuzluk belirlemiştir. Aslına bakarsanız bunun tıbbi olarak da bir geçerliliği vardır. Sürekli negatif enerji saçanlar kendi etraflarına da negatif enerji yüklerler. Bu da o topluluğa motivasyon sağlayarak pozitif enerjiyi dışarı çıkaramaz. Doğal olarak hal böyle olunca da bizde bir türlü patlama gerçekleştiremiyoruz. O nedenle bazılarının batıl olarak gördüğü şey aslında vardır.

Son galibiyetimizin üzerinden geçen zaman yaklaşık 10 ay olacak. Ortada iyi gitmeyen şeyler var. Demek ki birileri bu camiaya pozitif enerji veremiyor. Sürekli olumsuz mesajlarla hepimizin içini karartanlar var. Alınan kararlar hiç birimize umut vermiyor. Teknik direktör tercihleri maalesef camia da heyecan yaratmadı. Doğal olarak karamsarlıklar bütün camiaya yansıdı. Geçen yıldan beri söylüyoruz. Transfer tahtasını açamadığımız takdirde biz bu ligde kalamayız, açılmayacaksa hiç olmazsa elimizdeki kadroyu korumaya çalışalım demiştik. Maalesef gerçekleşmedi. Üstüne harcamalardan tasarruf yaptık denildi. Tasarruf yaparken aslında kaçan kayıpların neler olduğunu, zaman bize en acımasız bir şekilde gösterecektir.

Sonuç olarak sizler buna ister uğursuzluk, ister şanssızlık diyebilirsiniz. Herkese hak veririm. Ama ortada uğursuzluktan önce, yapılanlar ve camiaya yansıtılan negatif tablo, herkese sirayet etmiş durumda. Bu yara kangren olmuş asla heyecan yaratacak bir tablo değil. Arka arkaya galibiyet alacak, yeniden heyecan yaratacak bir kadromuzda olmadığına göre, yapılacak olan tek şey uğursuzluğu görüp, yeniden heyecan yaratmaktır. Çünkü kenardan da, saha içerisinden de görülen tek şey hiç kimse de heyecanın kalmadığıdır. Bu heyecanı kimler yok etmiş veya tüketmişse işte uğursuzlukta oradadır. Gereği de iyi analiz edilerek hemen yapılmalı, çünkü gidilen kuyu dipsiz ve sonu karanlık bir tablodur.

Maça gelecek olursak, yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı saha içinden bir şey beklemek, hayalden öteye geçmez. Sosyal medya da 'bizim çocukların' ruhsuzluğu hedef gösteriliyor. Evet haklılar. Fakat evlatlarımızın ruhsuzluğu aslında kendi boş vermişlikleri falan değil, onların heyecanını bitiren nedenlerdir. Gösterilen hedef kulübümüzün onlarca sorunundan sadece bir tanesidir. Bizler bu fotoğrafın tamamını görerek hareket etmek zorundayız. Aksi ve zamansız yapılan eylemler bizi daha çok felakete götürür. Hele bugünler de lütfen biraz daha sakin, sağduyu ve dikkat!