Puan olarak geride olmamıza rağmen fikstür avantajı bizim lehimize idi. Çünkü düşme mücadelesi veren bütün takımlarla evimize oynuyorduk. Sadece ikinci yarının ilk maçında Karacabey galibiyetini alabildik. Kadro itibari ile düşmenin en büyük adaylarından birisi olmamıza rağmen, taraftar gücü ve genç takımın tecrübe kazanarak, maç kazanma alışkanlığını kazanabilir umudu ile içimizde hep umut vardı. Ta ki son 1922 Konya maçına kadar da bu umudumuzu sürdürdük.
Maça gelmek istemiyorum çünkü bizim sorunumuz maçın içindeki teknik ve taktik yanlışlıklar değildi. Bizim sorunumuz aslında Amedspor maçından sonra başladı. O maçtaki aşırı motivasyon ve maçta da sahanın her yerinde uygulanan pres, bir sonraki maçlarda olmayınca, beklentiler hayal kırıklığına dönüşmeye başladı. Belki de bu maçta şampiyon adayından alınan galibiyet, küme düşme mücadelesi veren takımları hafife almamıza sebep oldu. Kısacası Amedspor maçından sonra Eskişehirspor'un ayarları da bozuldu. En ciddi rakibimiz olan Zonguldak Kömürspor maçında bunu fazlası ile hissetmiştik.
Hemen arkasından Bucaspordeplasmanına giden takımımız, saha da tel tel dökülünce zaten mucizelere kalan umudumuz neredeyse bitmişti. Fakat o haftada bütün rakiplerimiz yenilince bütün takımlar için kayıp hafta diyerek1922Konya Karatay maçına çıkacaktık. Ama başkanımız Mehmet Şimşek maç sonu attığı bir Twitt transferi kapalı, alt yapısındaki bütün rezervlerini sahaya süren bir camianın futbolcularını taraftarın önüne atmış oldu.Arkasından Erkan Koca'nın bazı yöneticileri işaret ederek, bir kavganın fitilini de ateşlemesi, bir şeylerin olacağının işareti gibiydi. Sonuçta Eskişehirspor'da işler hiç iyi gitmiyordu.
İşte bu şartlarda maça hazırlanıyorduk. Henüz U19 maçına çıkmadan sahaya sürülen bu gençlerden aşırı performans beklemek hayalden öteye geçmezdi. Çünkü geleceğimiz olan bu gençler bize seneye de lazımdı. Suat Kaya'nın pes etmeden gençlerin üzerine eğilmesi gelecek senenin artıları idi.
Her platformda destek verdiğimiz, çok güzel işlere imza atan yönetimin bu yanlışı yapması, zaten kayıp olan bu seneyi değil, gelecek seneleri de tehlikeye atmış oldu.
Maç sonu sahada olmayan futbolcumuzBerkay Tanır'ın arabasına saldırı yapılıyorsa ve futbolcular tehdit ediliyorsa bu camiayı mevcut bu durumla kurtarmak mümkün olmaz. Şiddetle kınıyorum.
2008 yılından beri yapılan yönetim yanlışları bizleri bu durumlara kadar getirdi. Borçlanırken hesap sorulmuyor, futbolcu satılıp ve alınırken hesap sorulmuyorsa, armayı yaşatmak için geliyoruz, kulübün kapanmasına müsaade etmeyeceğiz nidaları ile başa gelenler, maalesef en büyük yanlışları da kendileri yaptı. Hangi ligde ve hangi takım olursa olsun, taraftar zihniyetinde kulüp yönetilmeye çalışılıyorsa, orada yanlış giden şeyler vardır. Taraftar bu kulübün tek sahibidir, ama yönetici taraftar gibi olmamalıdır. Taraftar da artık amatöre düşsek bile, biz kaldırımda destekleriz ifadelerini de bırakması gerekir. İşte bu söylemler yönetimleri rahata kavuşturuyor. Ben kulübümü en üst liglerde görmek istiyorum. Ben mücadelemi futbol devleri ile yapmak istiyorum. Bu benim en doğal hakkım. Bu konuda duygusal değilim. Çünkü Eskişehirspor ile ilgili çok çile çektim. Ben bütün hatalar ders aldım ama Eskişehirspor tarihini bilmeyenler bu hatalardan ders alamadılar. Herkes Kocaelispor, Sakarya, Mersin örneklerini veriyor. Çünkü yaşları ancak ona yetiyor. Oysa bizim hiç kimseden ders almaya, ibret almaya ihtiyacımız yoktu.Önümüzde tam 12 yıl süren alt ligler esareti varken, benim mi Kocaelispor gibi takımlardan ders çıkarmam lazımdı sorarım sizlere? İştebugün yaşadıklarımız geçmişte yapılan hatalardan ders almayanların getirdiği sonuçtur.
Bu sefer daha büyük tehlike ile karşı karşıyayız. Eskişehirspor'a en çok zarar verenler en çok ben seviyorum diyenler oldu. Önce bunun farkına varın. Mevcut yönetim son küme düşmemizin en masumlarıdır ama fişi çekenler olarak tarihe geçtiler. İleri de hiç kimse sizin nelere göğüs gerdiğinizi ve nelerle mücadele ettiğinizi yazmaz. Başarınız yoksamaalesef fatura size kesilir.
Sonuçta ukalalık, çokbilmişlik, hattamuhalif diyebilirsiniz ya da bazı gerçekleri sizde görmüş olabilirsiniz. Hiç birine lafım yok ama yapılması gereken yol bellidir.'Ya yönetim kaybettiği futbolcuları yeniden kazanıp, taraftar da futbolcusuna ve yönetimine sahip çıkarak gelecek senenin planlaması şimdiden yapmaya başlamalı ya dataze bir yönetim seçilmesi için camianın önünü açmalılar.'Önümüzde iki seçenek var. Şu an yönetiminden taraftarına kadar her kesimin itidalli olması ve sakin düşünüp öyle karar alması gerekir.Hata, hata ile düzeltilmez. Bir hata, iki doğru gerektirir.