Milli maç nedeni ile verilen arada sonradan lisansları çıkan futbolcularımızın daha hazır olmasını beklerken maalesef tatilde olan futbolcular tatilin uzamasını fırsat bilerek dinlenmeye devam etmişler. Futbolcular açısından durum böyle gözüktü.
Yönetim açısından bakınca karamsarlık onlar açısından daha da endişe verici duruyor. Eskişehirspor'un kurtuluşu için özveri de ve çabalarda bulunsalar da maalesef gelişen olaylar onlar içinde pek iyi gitmedi. Şimdi en başa tekrar ve daha acı bir şekilde dönüyoruz.
Yukarıdaki bütün sebeplerin hepsine birlik ve beraberliğimizi artırarak bulabiliriz. Bir B planı ile düzlüğe çıkabilir. Fakat bunun içinde gerçekleri görmek gerekir.
Sezon başından beri teknik ekibe bir türlü çözüm bulamıyoruz. Karabük deplasmanı hariç deplasman galibiyetimiz yoksa bunun tek bir sorumlusu vardır. Bir çuval gol yiyoruz. Dilimizde tüy bitti, savunma da kademe hataları yapıyoruz dedik. 15 günlük ara nasıl değerlendirilmişse hatalarımız aynen devam ediyor. Teknik direktörler de aynen kamu kurumundaki memur veya organize sanayi bölgesinde en az 8 saat çalışan işçiler gibi mesai harcamalıdır.
Denizli beraberliği ile yenseydik şu an başka şeyler konuşuyor olurduk diyerek asıl gerçekleri bir türlü göremediniz.Geçmişte nereden geldiğimize bakalım diyerek sorumluluk almaktan kaçındınız. Kulağımıza gelen dedikodulara göre de bazı futbolcularla kavgalı olduğun söyleniyor. Bizlere birlik ve beraberlik mesajları verirken, önce takımdaki birlik ve beraberliği senin sağlaman gerekmez miydi? Daha geçen hafta son 2 haftaya kümede kalmayı garanti ederek gireriz dedin. Ben açıkçası merak ediyorum, önümüzdeki 5 maçta kaç puan almayı düşünüyorsunuz da son iki haftaya rahat girmeyi planlıyorsunuz? Bu sene düşme barajını kaç puan düşünüyorsunuz? Eğer evimizdeki 3 maça güveniyorsanız, hiç bir maçın garantisi olmadığını şimdiden hatırlatmak isterim.
Bu soruları madde madde uzatabiliriz. Aslında hata kesinlikle sizde değil bizlerde. Bu takımın yeri geldi transfer tahtasını açmak için başkanlık yaptınız. Yeri geldi mutfağa erzak bulmak için yöneticilik yaptınız. İcra komitesi ile birlikte çalışıp, yeri geldi bu kulüpte taraftarlık yaptınız. Bir ara seni kongre salonunda gördük, kulüpte kongre delegeliği yaptınız. Futbolcularımıza transfer teklifleri geliyor, en az 3 futbolcumuzu yabancı kulüpler izliyor diyerek, kulübün menajerimiz oldunuz. Yeri geldi yemek toplantılarında teknik ekibin ve futbolcularınla kulübün temsilcisi oldunuz. Kısacası bu kulüpte yapılması gereken her şeyi yaptınız. Ama bir tek bu kulübün teknik direktörlüğünü yapmadınız. Bizlerde size yaptığınız hizmetlerin karşılığında ne oluyor diyemedik. Diyenleri de zaten linç ediyorlar. Hatta kulübümüze Abdullah Gegiç'ten sonra gelen en iyi teknik direktördür diyenler bile oldu.
Şimdi onları söyleyenlerden ricamız artık teknik direktörümüze yaptığı hizmetleriniz için teşekkür ederiz diyebilirler mi? Ya da ne zaman teknik direktörlük yapmayı düşünüyorsunuz diye bir soru sorabilirler mi? Bizlerin baştan beri söylediği gibi, bize bugün itibari ile adama değil,teknik direktöre ihtiyacımız olduğunu lütfen artık sizler de görün.