Tarih 9 Mart 1964.
Eskişehir'de büyük bir sel felaketi yaşanır...
Kargın deresi taşmış şehrin bir çok bölgesi sular altında kalmıştır.
Dönemin Cumhuriyet Senatosu Eskişehir üyesi Gavsi Uçagök, 12 Mart 1964 tarihinde Senato'da Eskişehir'de yaşanan sel felaketiyle ilgili bir konuşma yapar...
Eskişehir'deki durumu en ince ayrıntılarına kadar anlatır...
***
Aşağıdaki yazıda yer alan konuşma metni, Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivlerinden alınmıştır. Konuşma Cumhuriyet Senatosu'nda yapılmıştır.

GAVSİ UÇAGÖK (Eskişehir): Söz istiyorum, Eskişehir seylabı (sel) hakkında...
BAŞKAN HAZIM DAĞLI: Buyurun.
GAVSİ UÇAGÖK (Eskişehir): Sayın başkan, muhterem senatörlar; hepimizin matbuat ve radyolar vasıtasıyla öğrendiğimiz veçhile 9 Mart 1964 günü Eskişehir'e 25 kilometre mesafedeki yazın kuru bir dere yatağı olan Kargın suyunun ani taşması neticesinde Eskişehirimiz büyük bir sel felaketi ile karşı karşıya kalmıştır.
Bu suyun bir sel getirmekte olduğu Devlet Su İşleri ilgilileri tarafından vilayet ve belediyeye haber verilince belediye hoperlörleri ile diğer vasıtalarla halk ikaz edilmiş, çukur yerlerdeki meskenlerin tahliye edilmesi suretiyle vatandaşların hayatı emniyet altına alınmıştır.
Ancak gelmekte olan selin ufak ve geçici bir sel olduğu ifade edilmiş olduğundan, bir kısım vatandaşlar, belediye ve hükümet mensupları tarafından yapılan ikazlara itibar etmemişler, evlerini terk etmemişlerdir. Sel çok ani ve çok şiddetli bir şekilde gelmiştir. Eskişehir'in malum Porsuk nehri ve civarındaki kanalların azami taşıma kapasitelerinin beş misli miktarında bir su, şehrin beşte bir kısmını üç saat zarfında işgal etmiştir.Sel felaketine uğrayan mahalleler arasında en çok zaiyata maruz kalan üç No'lu Devlet Demir Yolları Kooperatifi, Kırmızı Toprak mahallesi, Arifiye mahallesi ve bilhassa şehrin bütün ticari hayatını sinesinde toplayan Köprübaşı, Sakarya caddesi, Muttalip caddesi, İstasyon caddesinitamamen sular istila etmiş bütün ticarethanelerin bodrum katları ve zemin katları suyla dolmuştur.
***
Allah'a çok şükür, bu büyük afet, ikisi çocuk, biri kadın olmak üzere üç can kaybıyla atlatılabilmiştir. Maddi hasarın , ilk tahminlere göre, kati bir ifadeyle arz edemiyorum mubalağalı olabilir, iki yüz milyon civarında bulunduğu yetkililer tarafından ifade edilmiştir.
Bu sel baskını dolayısıyla dün saat 13.15'e kadar Eskişehir'de bin ev yıkılmış, beş bin ev ağır hasara uğramıştır ve beş binin de herhalde yarı miktarının yıkılacağı tahmin edilmiştir.
Hükümet yetkilileri ve mahalli elemanlar tarafından hasar derecesinin tespitine çalışılmaktadır. 3-4 gün zarfında hasarın kati miktarının tespiti yapılacak ve efkarı umumiyeye arz edilecektir.
***
Muhterem arkadaşlarım,
Bu vesileyle hükümetin Eskişehirlilere göstermiş olduğu yakın alakayı şükranla ifade etmek isterim. Bilhassa Sayın Dahiliye Vekili 9 Mart günü seylabı haber alır almaz otomobille Eskişehir'e gelmiş, gece saat dörde kadar ilgililerle gerekli tedbirlerin alınmasına çalışmış, nezaret etmiş ve hakikaten gerek mal, gerek can kaybının daha fazla olmasına mani olmak için müessir tedbirler almıştır. Ertesi günü, yani 10 Mart günü İmar İskan Bakaniyle Tabii Kaynaklar ve Enerji Bakanı da Eskişehir'e gelmiş, İmar İskan Bakanı kanunun kendisine vermiş olduğu yetkilere dayanarak Eskişehirlilere geniş mikyasta bir yardım yapacağını va'detmiştir.
***
Muhterem arkadaşlarım,
En mühim yardım, Birinci Hava Kuvvetinin kendi garnizon emniyet ve hizmetlerini temin için ayırdığı vasıta ve personelden gayri subay, astsubay ve bütün erleriyle Eskişehirlilerin yardımına koşması da çok yardımcı olmuştur. Öyle ki, mübalağasız ifade ediyorum, gırtlağına kadar su içine giren subay, astsubay ve erler kendi hayatlarını istihkar etmek suretiyle vatandaşların canını kurtarmışlardır. Bilhassa helikopterlerle yapılan yardım can kaybının önüne geçmiş ve Eskişehir bu bakımdan bir acıya katlanmak külfetinden kurtarılmıştır. Büyük Ata'nın dediği gibi 'hepimiz birimiz için' sözüne tam uygun olarak civar vilayet ve kazalar tamamen su basmış fırınlar dolayısıyle, aç kalacak halka ekmek, yiyecek taşımak suretiyle yardımda bulunmuşlardır. Merkezden de cemselerle bir çok yardım malzemesi getirilmiştir.'
***
Konuşmanın ilk bölümü böyle...
Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz...