Geçen hafta Köy Enstitülerinin 82. Kuruluş Yılı dolayısıyla ülkemizin dört bucağında olduğu gibi Eskişehir'de de çeşitli kutlama etkinlikleri yapıldı. Eskişehir'de yapılan ve konuyla yakından ilgili olmam nedeniyle katıldığım aşağıdaki etkinlikleri dikkatle izledim:
• CHP Genel Merkezi tarafından başlatılan ve milletvekili Yıldırım Kaya tarafından yürütülen '82. kuruluş yıldönümünde konunun önemine dikkat çekmek için 21 Köy Enstitüsünü ziyaret programı' kapsamında Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsünde 16 Nisan 2022 tarihinde, 10.00- 11.30 saatleri arasında yapılan inceleme gezisi.
• Tepebaşı Belediyesi ve YKKED Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen ve 16 Nisan 2022 tarihinde saat 12.00- 17.00 saatlerinde gerçekleştirilen 'Kütüphane Açılışı, Belgesel Gösterimi, Panel' etkinlileri.
• 17 Nisan 2022 Pazar günü, saat 12.30'da EĞİTDER, EĞİTİM- SEN, TEÖ- DER, EĞİTİM- İŞ ve YKEDD Eskişehir şubeleri üyelerinin katılımıyla yapılan 'Vilayet Alanındaki Atatürk Anıtına Çelenk Koyma Töreni'.
• EĞİT- DER, EĞİTİM- SEN, TEÖ- DER, EĞİTİM- İŞ tarafından düzenlenen ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi tarafından desteklenen, 17 Nisan 2022 tarihinde 14.00- 17.00 saatleri arasında gerçekleştirilen ve yöneticiliğini yaptığım panel.
• 17 Nisan 2022 akşamı, 19.00- 22.00 saatleri arasında EĞİT-DER Lokalinde yapılan, EĞİT-DER ve TEÖ-DER üyelerinin katıldığı akşam yemeği.

ESKİŞEHİR'DE YAPILAN 82. YIL ETKİNLİKLERİNE TOPLU BAKIŞ
Ben sizlerle izlediğim ve doğrudan katıldığım etkinliklerin ayrıntılarını değil, tespit ettiğim 'ortak özelliklerini/ ortak sorunlarını' paylaşmak istiyorum:
1.Etkinlikleri düzenleyen ilgili kuruluşlar arasında ciddi anlamda 'eşgüdüm ve iletişim eksiklikleri' yaşanıyor.
Düzenleyici kuruluşların 'Birliktelik' ilkesine aykırı bir biçimde; çeşitli bireysel ya da örgütsel bahanelerle ve varyasyonlarla ayrı etkinlikler yapması, katılımcı kişilerin ve destekleyici kurumların güvenini sarsıyor.
Düzenleyici kuruluşların yaptıkları çok basit iletişim esikleri yüzünden etkinliklerin 'katılım, kalite ve kitlesellik' unsurları yetersiz kalıyor.
Bu bağlamda, kent merkezimizdeki 'belediyelerin farklı etkinlikler düzenlenmesi ve birbirlerinin etkinliklerine katılmamaları…' duyarlı yürekleri burkuyor.
2. Etkinliklerde yapılan söylemlerde ve yorumlarda, Köy Enstitüleri sisteminin temelini oluşturan 'laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim' ilkelerinin bütünselliğine gerekli titizlik gösterilmiyor.
Özellikle laik eğitim ve kamusal eğitim ilkeleri sıkça ve çokça sulandırılıyor.
3. Köy Enstitüleriyle ilgili anlatımlarda 'özlemli ya da hamasi söylemler' öne çıkıyor; konunun eğitimbilim yönünün irdelenmesi çok zayıf kalıyor.
4. Etkinlikler kapsamında düzenlenen panel, söyleşi, konferans formatında düzenlenen toplantılarda;
düzenleyiciler ve katılımcılar 'Konuya bağlılık, zaman kullanımı, karşı düşüncelere saygı' gibi toplantı kurallarına gereğince uymuyor.
5. Etkinlikler sırasında 'salon toplantılarında protokol koltuklarından yer kapma' ya da 'toplu fotoğraflarda önde görünme' yarışları(!) çok abartılıyor…
6. Son olarak, bu yıl Eskişehir'de yapılan bazı Köy Enstitüleri etkinliklerinin 'Ramazan iftar toplantılarına taşınmasının…' ise konunun hem ilkelerine hem de etik kurallarına aykırı olduğunu belirtmek zorundayım.

KÖY ENSTİTÜLERİ SİSTEMİNİN BÜTÜNSELLİĞİ
Köy Enstitüleri Sistemi, dar anlamda 'bir eğitim modeli' ya da 'bir öğretmen yetiştirme modeli' değil; 'Evrensel eğitim bilimi değerleriyle Cumhuriyet değerlerimizin kaynaştırılmasından üretilmiş bütünsel bir eğitim sistemidir…'
Türkiye eğitim tarihinde özgün ve önemli bir yeri olan Köy Enstitüleri uygulamasının çağının evrensel eğitim değerleriyle önemli ölçüde çakıştığı, UNESCO'nun aldığı bazı kararlarla kanıtlanmıştır.
Onun için günümüzde esas önemli olan, 'Köy Enstitülerinin yaşadıkları yıllardaki uygulamaların özlemli duygularına ya da biçimlerine değil, 'ilkelerine' sahip çıkmaktır.'
O bütünsel ilkeler, Kesit köşemizde sıkça kullandığımız 'Laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim' ilkeleridir. Bu ilkeler, çağdaş eğitimbilim öğretisinde ve çağdaş siyaset arenasında da çoğunlukla benimsenen ilkelerdir.
ESKİŞEHİR'DE GEÇMİŞTEN GELECEĞE KÖY ENSTİTÜLERİ
Eskişehir, Köy Enstitülerinin gerek kuruluş gerekse uygulama aşamalarında birçok 'İLK' in yaşandığı en önemli merkezdir. Dahası, özellikle 1990 yılından sonra Eskişehir'de düzenlenen
katılımlı, kaliteli ve kitlesel Köy Enstitüleri etkinlikleri sayesinde bu kentte Türkiye ortalamasının üstünde bir Köy Enstitüleri kültürü oluşmuştur.
Eskişehir'deki bu zengin birikimden sonra, bir Eskişehirli eğitimci olarak artık benim aklıma Köy Enstitüleri denince; 'Bu zengin kaynaktan bugüne ve yarınlara neler aktarılabilir?..' sorusu geliyor.
Ve bu konuda Eskişehir'de parlayan üç ışık benim umutlarıma can suyu veriyor:
1. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in başlattığı 'Eskişehir Kent Müzeleri Kompleksi' korunup geliştirilmeli ve bu bütünlüğe bağlı olarak 'Köy Enstitüleri Müzesi ve Araştırma Merkezi' oluşturulmalıdır…
2. Eskişehir' de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç tarafından, son beş yıldır 'Tepebaşı
Kent Enstitüsü' adı altında sürdürülen, Türkiye'ye örnek olabilecek özgün bir uygulama var. Bu uygulamanın Tepebaşı Belediyesi ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi tarafından
birlikte yürütülmesi, 'uygulanabilirlik' ve 'güvenilirlik' özelliklerini artırıyor.
Tepebaşı Belediyesi'nin ürettiği bu güzel 'Kent Enstitüsü' örneği, öncelikle Eskişehir'den başlamak üzere sosyal demokrat belediyelerde yaygınlaştırılarak yarınlara bağlanmalıdır…
3. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt döneminde, ilçe genelindeki bir parka 'Köy Enstitüleri Parkı', altı parka da 'enstitülü eğitimcilerin isimlerini verilerek, büstleri yerleştirildi.'
Köy Enstitülerinin tarihsel sürecinde çok saygın yerleri olan eğitimciler; Hasan Ali Yücel, Saffet Arıkan, İsmail Hakkı Tonguç, Mehmet Rauf İnan, Talip Apaydın ve Yahya Özsoy, böylesi bir değerbilirliği hak etmektedirler.
4. Eskişehir'de Köy Enstitüleriyle ilgili geleceğe yönelik projeler; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde; ilçe belediyelerinin ve demokratik eğitim örgütlerinin katılacağı ortak çalışmalarla…' yürütülmelidir.
Dileğim, Eskişehir'de güçlü olarak parlayan Köy Enstitüleri ışığının korunması, geliştirilmesi ve yarınlara ulaştırılmasıdır
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…